AKP MKYK toplantısı sonrası açıklama yapan Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kaset skandallarına ilişkin "önce hesaplaşma sonra helallik" sözlerini ve özür beklentisini değerlendirdi. Kaset tartışmalarının başladığı günden bu yana partilerinin belden aşağı ve gayri ahlaki yöntemlerle rakipleriyle mücadele etmeyeceği vurgusunu yaptıklarını hatırlatan Çelik, "Bizim ne yapmamız isteniyor. Sayın Başbakan'ın bizatihi dedektiflik yapmasını mı istiyorlar?
Bu mesele mahkemeye intikal etmiştir. Bizatihi bu işin mağduru olduğunu iddia eden insanlar gidip savcılıklara özellikle detaylı savcılara ipucu olabilecek bilgiler vermezlerse buradan sonuç alınması pek de mümkün olmaz. Nitekim bugüne kadar maalesef bu yapılmamıştır" dedi.
İYİ NİYETLİ BİR YAKLAŞIM DEĞİL
Mahkemenin polisten veya BTK ve TİB'den bilgi istemesi durumunda verileceğini ve devletin bütün mekanizmasının bu meselenin hallolması için hazır olduğunu belirten Çelik, şöyle devam etti:
"Ama bunu aydınlatacak olan kimseler esasen bu işin mağduru olan kimselerdir. Bu ülke hukuk devleti ise eğer hukuka inanıyorsak, bu iş mahkemeye intikal etmiş bir mesele ise birilerinin mahkemeye yardımcı olma yerine AK Partiyi suçlaması bence kesinlikle doğru değildir. Kaldı ki biz kimseye bu manada haksızlık ve hakaretimiz yok ki. Bu tabirlerin artık gündeme gelmesini bile istemiyorum. Bir MHP'li yönetici Mersin'de Başbakanın dilini koparmaktan söz etmişti. Bir bakıyorsunuz bir başka siyasi partinin genel başkanı başbakanın dişlerini sökmekten söz ediyor. Buraya varıncaya kadar sayın Bahçeli söze başlarken hakaretle başlıyor. Giriş gelişme sonuç hakaretle başlıyor, hakaretle devam ediyor. Hakaretle sonuçlanıyor. Bunu sayın Bahçeli'nin kendisi de bilir.
Şöyle bir konuşma metinlerine barsa kimin kimden özür dilemesi gerektiğine belki vicdanen karar verir. Ama biz bir kez daha söylüyoruz. Eğer seçimden sonra bir beyaz sayfa açılacaksa ve bu geçmişteki bu hakkı tahkirler, teshirler kişilik haklarına saldırılar bir tarafa bırakılacaksa bundan Türkiye, Türk siyaseti kazançlı çıkacaktır. Biz bu olgunluğu bekliyoruz insanlardan. Armudun sapı üçümün çöpü hesabı yaparsanız kimse kimseyi affetmez. Kimse kimseye hakkını da helal etmez. İşte herkes sen mi yaptın ben mi yaptım hesapları yapmaya başlar ki bu iyi niyetli bir yaklaşım değil."
KİMSE YARGISIZ İNFAZ YAPMASIN
Çelik, basın mensuplarının Tıpta Denklik Sınavı'nın iptali üzerine ÖSYM Başkanı üzerinde bir tasarruf olup oymayacağı yönündeki sorularını da yanıtladı. "Yargısız infaz hoş bir şey değil" diyen Hüseyin Çelik, bununla ilgili bir dava açıldığını, yargının burada bir suç unsuru bulamadığını hatırlattı. YÖK'te devam eden bir inceleme, soruşturma olduğunu da hatırlatan Çelik "Eğer burada bu inceleme soruşturma sonucunda sayın başkanla veya başka bir yetkili ile ilgili bir kusur bir eksiklik görevden alınmasın gerektirecek bir kusur bulunabilir, bulunursa Türkiye bir hukuk devleti ise bunun gereği yapılır. Ama işleyen bir mekanizmada her zaman arızalar çıkabilir, her zaman eksiklik aksaklık olabilir.
Zaman zaman devlet memurları için bu bir uyarmayı gerektirebilir, bir kınamayı gerektirebilir. Cezalar getirebilir. Bir insanın görevden uzaklaştırılması, azledilmesi çok ağır bir cezadır. Ama eğer buna uygun düşen bir suçu varsa hiç kimse layüsel değildir. Yani hiç kimse sorumsuzluk makamında değildir. Böyle bir şey gerekirse ilgili kurumlar bunu yapar. Ama ben meselenin bütün detaylarına vakıf olmadığım halde böyle yapılmalı veya yapılmamalı diyecek durumda değilim. Kimse lütfen yargısız infaz yapmasın. Ortada fiili bir durum varsa ilgili merciler el koymuştur ve gereğini yapacaktır" dedi.
MİLLETVEKİLİ SAYISI DÜŞMEDİ
Çelik, MHP'nin itirazlarının sonuç bulduğu ve AKP'nin milletvekili sayısının düştüğü yönündeki haberleri de yalanladı. En genç milletvekili Muhammet Bilal Macit'in milletvekili seçildiğini kaydeden Çelik, "Hayırlı olsun. Ak Partinin milletvekili sayısı 325'e düşmedi. 326'da kaldı. İl birleştirme tutanaklarının sonuçları yayınlandı. Belki çok büyük bir oy farkıyla değil cüzi bir oy farkıyla da olsa Muhammet Bilal Macit arkadaşımız seçildi. Kendisinin bir esprisi var. Böyle gidip gidip geldiği için. 'Ben en genç milletvekiliydim. Bu kararsızlık sürecinde bir gecede en yaşlı oldum' demiştir" diye konuştu.
"EKMEK DE LAZIM ÖZGÜRLÜK DE"
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Anayasa değişikliği konusunda siyasi partilerin meclisin tatile girdiği dönemde hazırlıklarını yapmaları ve tatil dönüşü anayasa çalışmalarının başlaması gerektiğini belirterek "İyi niyet olduktan sonra çok ciddi bir mesafe kat edilir" dedi. Çelik Anayasa tartışmaları nedeniyle ekonominin geri planda kalacağı endişelerine ise "Ekmek de lazım özgürlük de" sözleriyle yanıt verirken, her iki unsurun at başı ilerleyeceğini söyledi.
Çelik, MKYK sonrası yaptığı açıklamada toplantıda Anayasa çalışmaları ile ilgili bir takvim belirlenip belirlenmediği yönünde bilgiler verdi. Başbakan Erdoğan'ın balkon konuşmasına atıfta bulunan Çelik, milletvekili sayısı 386 da olsa, 400 de olsa mutlaka diğer siyasi partilerin kapısını çalacaklarını, olması gerekenin bu olduğunu kaydetti. Hazırlanacak anayasanın tek başına AKP'nin veya AKP'lilerin olmadığını ifade eden Çelik, "74 milyon insanın anayasası olacaktır. 74 milyon bireyin devletle sözleşmesi anlamına gelen bir Anayasa olacaktır. Eğer darbe anayasalarını ve ferman anayasalarını bir kenara bırakalım diyorsak bu toplumda ciddi bir uzlaşma ile böyle bir anayasanın yapılması gerekiyor" dedi.
İYİ NİYET OLDUKTAN SONRA CİDDİ MESAFE KAT EDİLİR
26 maddelik Anayasa değişikliği paketinde de muhalefetin kapısını çaldıklarını ancak olumlu yanıt alamadıklarını hatırlatan Çelik şöyle devam etti:
"Ümit ediyoruz ki bu dönem böyle olmaz. Hem parlamento içi hem parlamento dışı muhalefetle bir araya geliriz, ortak akıl hakim olur. Sadece parlamento zemininde değil sivil toplum örgütlerini, dernekleri, gerekirse vakıfları üniversiteleri de sürecin içine dahil ederek biz adam akılı işte bu bizim anayasamızdır bu anayasa ile övünüyoruz diyebileceğimiz bir çalışma yapılsın. Türkiye de rahat bir nefes alsın. Biliyorsunuz TBMM'de başkanlık seçimi yapılacak. Başkanlık divanı oluşacak. Hükümet kurulacak. Ondan sonra da Meclis tatile girecek.
Meclisin yeniden açılması 1 Ekim'i bulur. Bu arada bütün siyasi partiler ümit ediyoruz ki hazırlıklarını yaparlar. TBMM son baharda açıldığı zaman herkes ne tür iddiası ve tezi varsa getirir masaya yatırır. İyi niyet olduktan sonra çok ciddi bir mesafe kat edilir. Türkiye'nin böyle bir anayasayı yapabileceğine, Bu konuda gerekli siyasi iradenin oluştuğuna, bu atmosferin ve bu iklimin var olduğuna inanıyorum. Partimiz de buna inanıyor. Nitekim gerek başbakanımızın konuşması yetkililerimizin beyanları da bu çerçevededir. İnşallah sonbaharda hep birlikte bu süreci takip etmeye devam ederiz."
İMKB'NİN İNİŞ ÇIKIŞI HAVA DURUMU GİBİDİR
Çelik İMKB'deki düşüşün anayasa tartışmalarının ön plana çıkarak, ekonominin geri planda kalacağı endişeleri üzerine yaşandığı iddialarına da yanıt verdi. Piyasaların seçim sonuçlarını olumlu algıladığını kaydeden Çelik, "Ama İMKB'nin inişi çıkışı biraz hava durumu gibidir. Hava bir yağmurlu olur, bir bulutlu olur, bir açık olur. Bütün dünya borsalarında sürekli çıkış veya sürekli iniş olmaz.
Birebir tek başına anayasa tartışmalarının etkin olduğu kanaatinde değilim. Olup bitenleri izleyen bir siyasetçi olarak piyasaların endişe etmemesi gerekiyor. Türkiye büyük bir olgunlukla bu anayasayı yapacaktır. Kaldı ki referanduma gitti. Kendi anayasasında ciddi değişiklik yapan halk bir bütün olarak da değiştirme kudretine sahiptir. Rahat olursak ve en ufak tartışmaları çok büyütmezsek ekonomimiz de bundan olumlu etkilenir" dedi.
EKONOMİ VE ANAYASA ATBAŞI GÖTÜRÜLMELİ
Bir basın mensubunun "Gündemde ön planda yeni Anayasa mı olacak, ekonomi mi?" yönündeki sorusunu da yanıtlayan Hüseyin Çelik, bunun doğru bir yaklaşım olmadığını, ikisinin de öncelikli olduğunu söyledi. "Bu su mu hava mı öncelikli gibi bir sorudur. Ya da ekmek mi özgürlük mü gibidir. Ekmek de özgürlük de lazım. Ekmekle özgürlük arasında bir tercihe zorlayan bir iktidar değilizBirisi diğerinin alternatifi değildir. Bunların at başı birlikte götürülmesi gerekiyor. Hükümet işinin başındadır. Ekonomiyle ilgili her şey sıkı takip altındadır. Ekonomide endişeye mahal bir durum da söz konusu değildir" dedi.
"MKYK'DA 4. OLAĞAN KONGRE'NİN STARTI VERİLDİ"
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Çelik, MKYK toplantısında seçim değerlendirmesi yapıldığını belirterek, seçim sonuçlarının AKP'nin gerçek manada bir Türkiye Partisi olduğunu ortaya koyduğunu belirtti. Çelik, MKYK'da çıkan kararla 4. Olağan Kongre için start verildiğini söyledi.
Parti Sözcüsü Çelik, MKYK toplantısında genel olarak seçim değerlendirmesi yapıldığını da kaydetti. AKP'nin, Türkiye'nin 3 ili hariç, 78 ilden milletvekili çıkardığını ifade eden Çelik "AK Parti gerçek manada bir Türkiye partisi olduğunu, Türkiye'nin çimentosu olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur" dedi. Doğu ve Güneydoğu ile ilgili rakamlarla değerlendirmelerde bulunan Çelik şunları kaydetti:
"Doğu ve Güneydoğu'da BDP "nin oylarını astronomik olarak arttırdığı, "AK Parti'nin kan kaybettiği' şeklinde yaygın bir kanaat oluşmaya başladı. Bunu da tashih etmemiz gerekiyor. Doğu Anadolu 14 vilayetten oluşmaktadır. AK Parti'nin oy oranı yüzde 53.38'dir. Doğu Anadolu Bölgesi'nde bir önceki seçime göre yüzde 4.25 oranında artmıştır. Genellikle bu ne kadar oy aldığınızdan ziya oranlar da önemlidir. Seçmen sayısı arttığı için aldığınız oy miktarı belki çok anlamlı değildir. AK Parti Doğu Anadolu'nun birinci partisidir. Güneydoğu'da AK Parti yüzde 49.60'lık bir oy oranı ile geçmişteki oyunu korumuştur. Binde 0,.16'lık çok cüzi bir düşüş vardır. Bunun dışında diyebiliriz ki AK Parti 2007'deki oy oranını korumuştur. Peki 'öne geçtiği, oylarını astronomik arttırdı dediğimiz bağımsızların oluşturduğu blok yüzde kaç oy al Doğu Anadolu Bölgesi'nde yüzde 23.79. AK Parti Doğu Anadolu Bölgesi'nde BDP'ye 30 puan fark atmıştır. Güneydoğu Anadolu'da ise BDP'nin desteklediği adayların aldığı oy yüzde 34 oranındadır.
Orada da arada 15 puan gibi bir fark vardır. Doğu Anadolu Bölgesi'nde 14 vilayetin, 9 vilayetinde AK Parti, üçünde BDP, birinde CHP, birinde de MHP birinci partidir. Güneydoğu Anadolu'da ise, 9 ilin, 5'inde AK Parti, 4'ünde BDP'nin desteklediği adaylar birincidir. AK Parti'nin Ege Bölgesi'ndeki oy oranı yüzde 42.47'dir. Ama 'Ege'yi sahilleri sildi, süpürdü' diye bilinen böyle bir kanaat oluşturulan CHP'nin oy oranı yüzde 35,64 dür. Akdeniz'de, AK Parti'nin oy ortalaması yüzde 40.62'dir. CHP'nin yüzde 29.05'lik bir orandadır. Ege'de AK Parti CHP'ye 7 puan, fark atmıştır. Akdeniz'de 13 puan fark atmıştır. AK Parti'nin hemen hemen Güneydoğu Anadolu'daki binde 14'lük bir düşüş istisna edilirse, 2007 seçimlerine göre AK Parti bütün bölgelerde oyunu arttırmıştır. Astronomik oy artışı Marmara Bölgesi'nde olmuştur, 10 puanlık küsürlük bir artıştır. İkinci sırada yüzde 6.19 puanlık bir artışla Karadeniz Bölgesi gelmektedir. Ardından, Doğu Anadolu 4.25'lik bir oy oranıyla üçüncü sırada gelmektedir. Ama diğerlerinde de belli oranlarda artışlar vardır."
"KABA SABA SÖYLEM ÖDÜLLENDİRİLMEDİ"
Çelik, seçim esnasında yaşanan tartışmalara da göndermelerde bulunduğu konuşmasında propaganda esnasında belli siyasi partilerin veya liderlerin nezaketten yoksun bir rekabet anlayışı sergilediğini söyledi. Bu tavrın halk tarafından ödüllendirilmediğini belirten Çelik, "Halkımız kaba söylem ve küfürleri benimsemedi. Çamur atma ve iftira siyasetini kesinlikle benimsemedi, ödüllendirmedi. Ucuz ve uçuk vaatler, popülizm kesinlikle halkımız tarafından ödüllendirilmedi.
Kötümser ve negatif propaganda halkımız tarafından ödüllendirilmedi. Bölünme senaryoları ve paranoyaları da halkımız tarafından sahiplenilmedi" dedi. "Modern endişeliler' denilen bir grup insandan söz edildiğini de sözlerine ekleyen Çelik "Bizim dışımızdaki yüzde 50 bu manada bir endişe içinde olduğu için değil, çeşitli nedenlerden dolayı tercihini böyle yapmıştır. Bu ülkede herkes farklılıklarını muhafaza ederek, huzur ve barış içerisinde demokratik değerleri ön plana çıkararak yaşamasını bilmelidir. Hükümetler de, siyasi irade de bu ortamı, bu zemini sağlamalıdır" diye konuştu.
SPOR CENTİLMENLİĞİ SİYASETE YANSIMALI
AKP'nin politikaları gereği hiç kimseye hayat tarzı dayatmak veya ötekileştirmek gibi bir icraatı olmadığını ifade eden Çelik bundan sonra da olmayacağının altını çizdi. Seçim meydanları ile futbol sahaları benzetmesi yapan Çelik "Hani futbol sahasında, futbolcular biri birlerine faul yapabilirler, ama maç bittikten sonra el sıkışıp öpüşebilmek bir spor centilmenliğidir. Bu spor centilmenliğinin siyasi centilmenlik olarak yansıması lazım" dedi.
4. OLAĞAN KONGRE 2012'DE
Çelik MKYK'da Seçim İşleri Başkanlığı tarafından seçimin uygulanması ve sonuçların değerlendirilmesi konusunda bir sunum yaptığını da belirtti. Bugün itibariyle AKP'nin 4. Olağan Kongresi'nin startını verdiklerini ifade eden Çelik "AK Parti'nin 4. Olağan kongresi 2012 sonbaharında yapılacaktır. Onunla ilgili hazırlıklar bugün itibariyle başlatılmıştır. Belde ve ilçe kongrelerimizin yapılması gerekiyor. Her türlü iş ve işlem de yetki MKYK'dan, MYK'ya devredilmiştir" dedi.
Son Dakika › Güncel › MHP'nin O İddiasına Ak Parti'den Yanıt - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?