MHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Bölükbaşı, 12 Haziran seçimlerinin, Türkiye'nin milli birliği ve varlığının bölünmesinin önlenmesi veya bu sürecin önünün açılması açısından tarihi bir dönüm noktası olduğunu söyledi.
Bölükbaşı, Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği tarafından, 'Seçimlere Gidilen Bir süreçte Türkiye'nin İç ve Dış Politika Gündemi" adıyla düzenlenen toplantıya katıldı.
Türkiye'de 1 Mart tezkeresinin reddedilmesi ve ABD'nin, Irak'ı işgal etmesi sonrasında ortaya çıkan siyasi gelişmelere yönelik süreci hatırlatan Bölükbaşı, 1 Mart tezkeresinin kabul edilmemesiyle, Türkiye'nin, Kuzey Irak'taki üç kırmızı çizgisinin 'ayaklar altına' alındığını öne sürdü.
Türkiye'nin, AK Parti iktidarları döneminde kötü yöneltildiğini ileri süren Bölükbaşı, "Türkiye 9 yıldır bu hükümet tarafından yönetilmektedir. Her alanda ağır tahribatların yol açtığı bir dönem olmuştur. Bu iktidar tahribatın ağırlaştığı bir döneme gitmektedir. Türkiye iç ve dış politika ve gündemi çok hızlı değişmekte ve anlaşılmaz hale gelmektedir" diye konuştu.
"Demokratik açılım" ile ilgili eleştirilerini de sürdüren Bölükbaşı, "demokratik açılım" ile PKK'nın taleplerinin aynı olduğunu iddia etti.
Bölükbaşı, şöyle konuştu:
"AK Parti bu açılımı ilerletme imkanı bulursa, ne yapacağını anlayabilmek için Habur rezaletini hatırlamak tek başına yeterlidir. 19 Ekim 2009 tarihinde Habur'da yaşananlar, ister 'PKK açılımı' deyin, isterse demokratik açılım deyin, bu Sayın Başbakanın açılımının aynasıdır. Bir nevi turnusol kağıdıdır. Sayın Başbakan bu açılımı ilerletme imkanı bulursa, Türk milli kimliğini değiştirerek bunun yerine anayasal vatandaşlık ve 'Türkiyeli'lik temelinde yeni bir kimlik tanımı yapmaktır. PKK'nın talebi de zaten budur. İkinci husus da, Kürtçe'nin statü kazanmasıdır. Mahalli yönetimlerde iki dilli hizmet çerçevesinde Kürtçe'ye yeni bir statü verilmesi ve zaman içinde Türk milli eğitim sistemi içine Kürtçe'nin sokulmasının sağlanmasıdır. PKK'nın amacı da budur.
Sayın Başbakanın, 'PKK açılımının' sonucunda bu olacaktır. Üçüncü husus ise Türkiye'de merkezi yönetimin, merkeziyetçi sistemin ağır ve hantal olması bahanesiyle mahalli idarelere yetki devri adı altında eyaletler sistemine geçişin, hukuki ve siyasi alt yapısının hazırlanmasıdır. PKK'nın istediği budur.
Sayın Başbakan'ın, 'PKK açılımı' ile yapılmak istenen de budur. Dördüncü husus da, teröristlere genel siyasi af getirilmesidir. Lider kadrosunun bir üçüncü ülkeye siyasi sürgüne gönderilmesi, İmralı canisinin tutukluluk koşullarının iyileştirilmesi, şartların uygun olduğu bir zamanda ev hapsi uygulamasına geçilmesi ve nihayetinde de tamamen serbest bırakılması ve Türkiye'de siyaset yapmasının önün açılmasıdır. PKK'nın dört talebi budur. "
-"ZEMİN KOLLAMAKTADIR"-
Demokratik açılımının Habur olayından sonra "frene basılmasının" ise kimse için aldatıcı olmaması gerektiğini söyleyen Bölükbaşı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sayın Başbakan bunu ilerletmek için bu açılım için şimdi uygun bir zaman ve zemin kollamaktadır. Bu uygun zaman ve zeminde 60 gün sonra önümüze gelecek olan seçim sandığı sonrası oluşacak Türkiye'deki siyasi yapılanmadır. Sayın Başbakan gündeme getireceğini açıkladığı yeni anayasa ile 'PKK açılımı' kapsamında yapmaya angaje olduğu bütün hususları bu yeni anayasa ile gerçekleştirmeye hazırlanmaktadır.
12 Haziran seçimlerinden sonrasında yapılacak yeni anayasa, Sayın Başbakanın, 'PKK açılımının' ilerletilmesinde bölücülere verdiği yeni vadeli çektir. PKK ve İmralı canisi ile geçtiğimiz yıl 26 Haziran tarihinden bu yana yürütülen gizli pazarlıkların ve müzakerelerin özü amacı da budur. Habur rezaleti Başbakanın açılımının aynasıdır. 'PKK açılımı' Türkiye'nin hayrına olmayacaktır. "
Bölükbaşı, bugün Türkiye'nin terör örgütü PKK'nın siyasallaştığı, etnik bölücülüğün hak talebi olarak bir meşru zemini kazandığı, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın siyasi çözüm süreçlerinde meşru muhatap olarak kabul edildiği ve Türkiye'nin bölünme modellerinin demokratikleşme ambalajları içinde pazarlanmaya çalışıldığı karanlık bir dönemden geçtiğini savundu.
Türkiye'nin geleceğiyle ilgili büyük endişe duyduklarını ve ülkenin çok hayati bir yol ayrımına geldiğini ifade eden Bölükbaşı, şunları kaydetti:
"60 gün sonra Türk milletinin önüne gelecek seçim sandığı, sadece önümüzdeki 4 yıl Türkiye'yi yönetecek siyasi kadroları belirlemeyecek, çok çok ötesinde Türkiye'nin gelecekte hangi yöne gitmesini istediğinizi, çocuklarınızın nasıl bir Türkiye'de yaşamasını istediğinizi, seçim sandığı başında tecelli edecek idarenizle sizin belirleyeceğiniz bir tarihi dönüm noktası olacaktır. 12 Haziran, Türkiye'nin milli birliği ve varlığının bölündüğü, bir tehlikeye atılmasının önlenmesi veya bu sürecinin önünün açılması açısından tarihi bir dönüm noktasıdır. "
Bölükbaşı, konuşmasının ardından Antalyalı iş adamlarının sorularını da yanıtladı. Bir işadamının, Kuzey Afrika ülkelerindeki siyasi gelişmelerle ilgili sorusu üzerine da Bölükbaşı, "Türkiye 8 yıldır AKP iktidarı döneminde yangın yerine dönmüştür. Kaddafi Libya'nın, Mübarek Mısır'ın sorunudur. Recep Tayyip Erdoğan da Türkiye'nin sorunudur. Kuzey Afrika ülkelerindeki siyasi hareketler, bu ülkeleri kökünden değiştirmeye yöneliktir. Her ülkede değişim süreci başlamıştır. Bu süreç bütün bölgeyi etkisi altına almıştır" diye konuştu.
Konuşmaların ardından ANSİAD eski Başkanı Mehmet Hacı Arifoğlu, MHP Genel Başkan Yardımcısı Bölükbaşı'na plaket verdi.
Son Dakika › Güncel › MHP'li Bölükbaşı'dan Ağır İddialar - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?