Meslek Odaları "Aoç Arazisinin ABD'ye Satılması"Nı Yargıya Taşıdı

MESLEK odaları, sivil toplum örgütleri, milletvekilleri, sendikalar ve vatandaşlar, Mustafa Kemal Atatürk'ün şartlı bağışı ile halka bağışladığı "Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisinin ABD Büyükelçiliği"ne satışına ilişkin, Ankara Adliyesi'nde suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusuna Mimarlar Odası Ankara Şubesi, sivil toplum örgütleri, milletvekilleri, Birleşik Haziran Hareketi, Atatürk Düşünce Derneği, Halkevleri ve Başkent Dayanışması Bileşenleri katıldı.

Suç duyurusu öncesinde adliye önünde basın açıklaması yapıldı. "ABD, AOÇ'den elini çek" sloganının atıldığı basın açıklamasına Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Namık Kemal Kaya, CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Sekreteri Öner Tanık,  Halkevleri'nden Mustafa İberliköse,  Kavaklıderem Derneği'nden İsa Çapanoğlu, Tüketici Hakları Derneği'nden Şirzat Mugon, Haziran Hareketi'nden Soydan Kavral ve Demokratik Kitle Örgütleri Sözcüsü Mahmut Aslan da katılarak destek verdi.

"BU SATIŞ HUKUKSUZDUR AOÇ ARAZİSİ OLAN ARAZİNİN HİLELİ SATIŞINI PROTESTO ETMEK  İÇİN BURADAYIZ"

Eylemde konuşan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan şunları söyledi: "Demokratik Kitle Örgütü temsilcileri, vatandaşlar olarak AOÇ arazisi iken Tıp Fakültesi yapılmak üzere Gazi Üniversitesi'ne verilen ve ordan da TOKİ'ye satılan, TOKİ'den de ABD Büyükelçiliği'ne satılan özünde AOÇ arazisi olan arazinin hileli satışını protesto etmek  için buradayız. Bu satışta sorumluluğu olan Gazi Üniversitesi ve TOKİ yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Satış sürecin başından itibaren hileli ve hukuksuz bir şekilde yapılmıştır. AOÇ tarafından Tıp Fakültesi yapılmak üzere Gazi Üniversitesi'ne devredilen bu arazinin parasını Kuzu Grup ödemiştir. Gazi Üniversitesi bütçesinden çıkması gerekirken, neden AOÇ arazisinin parasını Kuzu Grup AOÇ'ye neyin karşılığında ödemiştir? Bunun hesabının verilmesi gerekir bu zaten hukuksuz bir satıştır. Gazi Üniversitesi'nin de TOKİ'ye devretmesi de amacı dışında kullanıldığı için hukuksuzdur. TOKİ'nin de ABD'ye satışı yine AOÇ arazilerinin Mustafa Kemal Atatürk tarafından şartlı bağış yapılmasından kaynaklı, amacı dışında kullanılamayacağı nedeniyle hukuksuzdur. Bu hukuksuzluğu bugün buradaki örgütlerle birlikte yargıya taşıyoruz ve suç duyurusunda bulunuyoruz."

"ATATÜRK'E VE MİRASINA SAHİP ÇIKMAK İÇİN BURADAYIZ"

CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz ise, "Yıllardır Mustafa Kemal Atatürk'ün siyasal mirası ile kavga içinde olanlar, onunla hesaplaşanlar, onunla mücadele edenler, Atatürk'ün ekonomik mirasına başka bir gözle bakıyorlar. Ona karşı da bir hayırsız bir mirasyedi anlayışı ile bir ganimet ve talan anlayışı ile davranıyorlar. AOÇ'nin önce içerdeki sonra dışardaki işbirlikçilere peşkeş çekilmesi ilk değildir. Gidin bakın bu büyük mirasın üzerinde bir dolu kirli hukuksuz devasa binalar yükseliyor. Atatürk'ün mirasına sahip çıkmaktaki maksadımız sadece onun siyasal mirasına ve Cumhuriyete sahip çıkmak değil, ekonomik olarak simgesel değeri bulunan AOÇ'ye çıkmaktır. STK'lar ve odalar suç duyurusunda bulunacaklar. Artık sözü yargı söylesin istiyoruz. Bu süreci takip edeceğiz" diyerek tepki gösterdi.

"AOÇ'Yİ NASIL PEŞKEŞ ÇEKTİLER, HESAP VERSİNLER'"

Halkevleri'nden Mustafa İberliköse de, "Bugün tartıştığımız konularından birinin özü kent rantıdır. Ankara'nın her yerini parsel parsel cemaatlere, vakıflara sattılar, peşkeş çektiler. Bu yetmedi, tuttular şimdi de bunu emperyalist güçlere peşkeş çekmeye devam ediyorlar. Ekran karşısına çıkıp ekran yetkilileri bir yandan Amerika'ya meydan okurken diğer yandan da, burada Türkiye halklarına miras bırakılan AOÇ arazisini nasıl peşkeş çektiler bunun hesabını vermeleri gerekiyor. Burada yaşanan diğer yaşanan süreçlerle ilgili suç duyurusunda bulunduk. Konuyu takip etmeye devam edeceğiz" dedi.

"ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ'NİN ABD'YE TAHSİS EDİLMESİNİ PROTESTO EDİYORUZ"

Haziran Hareketi adına konuşan Soydan Kavral ise, bütün vatandaşları bu konuda duyarlı olmaya çağırarak, "Anti emperyalist bir savaş sonrasında kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti'nin simge arazilerinden biri olan Atatürk Orman Çiftliği'nin, hele de Amerikan Büyükelçiliği yapılması için usulsüz bir şekilde ABD'ye tahsis edilmesini protesto ediyoruz ve süreçteki bütün usulsüzler için hukuki mücadeleye bizde destek veriyoruz" diye konuştu.

"BU CUMHURİYET'E YAPILMIŞ BİR SALDIRIDIR"

ADD Genel Sekreteri Öner Tanık ise şunları söyledi: "ADD Genel Merkezi ve şubeleri tüm yurtta AOÇ'ye yapılan bu işgali ve saldırıyı protesto ediyoruz. Mustafa Kemal Atatürk'ün mirasına sahip çıkacağımızı bir kez daha vurguluyoruz. Atatürk'ün mirasına ve yapılmış bu saldırı Cumhuriyete yapılmış bir saldırıdır. Kurucu değerlerimizle yapılmış bir hesaplaşmadır. Bu saldırılarla bizlerin yurtseverlerin ve Cumhuriyetçi güçlerin sabrını sınıyorlar. Ancak bu saldırı mutlaka geri püskürtülecektir. Bütün kurumlarımıza ve Cumhuriyetten devraldığımız bütün değerlere tek tek sahip çıkacağız. Onları yeniden halkın kullanımına açacağız, söz veriyoruz." Tanık, bu suç duyurusunu ülke geneline taşıyacaklarını ve şubelerinin olduğu tüm illerde suç duyurusunda da bulunacaklarını da bildirdi.

"HİLE VE HÜLLE İLE BU ARAZİ EMPERYALİSTLERE SATILAMAZ"

Demokratik Kitle Örgütleri Sözcüsü Mahmut Aslan, mücadeleyi sürdüreceklerini vurgulayarak, şöyle konuştu: "Mustafa Kemal Atatürk emperyalizme kaşı savaş vermiş dünyaya örnek olmuş bir lider. Ankara'nın nefes alabilmesi için ve beslenebilmesi için bir proje başlatıyor ve bir bataklığı yeşil alana ve tarım alanına çeviriyor. AOÇ'yi Türkiye halkına miras bırakıyor. Emperyalizme karşı savaş veriyor ve bize miras bırakıyor. Bu miras Türkiye'yi 1919'da işgal edenlerden biri olarak ABD'ye satılamaz. Amerika dünyadaki en büyük emperyalist hayduttur. Bu emperyalist haydut emperyalizme karışı savaş vermiş bir liderin arazisini satın alamaz. Alıyorsa bunun altında da başka sebepler yatıyordur. O yüzden biz burada bu emperyalist haydutlara burayı satanlar hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Usulsüz işlem yapıyorlar. Hile ve hülle ile bu arazi emperyalistlere satılamaz."

Daha sonra meslek odaları, vatandaşlar ve demokratik kitle örgütleri suç duyurusunda bulunmak üzere Ankara Adliyesi'ne girdi. Suç duyurusunda bulunmak isteyen vatandaşlar, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı önünde kuyruklar oluşturdu.