Mersin'deki "Kürtçe Şarkı Söyleme" Cinayeti

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Kürtçe şarkı söylemeyi reddeden şarkıcı Sarp Öztürk'ün öldürülmesine, 3 kişinin yaralanmasına yardım ve tehdit suçlarından 2 sanığı cezalandıran yerel mahkeme kararını eksik inceleme yapıldığı gerekçesiyle bozdu.

İddiaya göre, Mersin'de bir bara giden Metin B, Ş.P. ve M.P, garson aracılığıyla Kürtçe şarkı çalınmasını istedi. Garsonun konsept gereği Kürtçe müzik çalamayacaklarını söylemesi üzerine aralarında tartışma çıktı.

İş yeri sahibi D.T, müşterilerin yanına giderek tartışmanın nedenini sordu. Ş.P'nin, "Neden Kürtçe müzik çalmıyorsun" diye sorduğu D.T, kendisinin de Kürt olduğunu belirterek, konseptlerinde olmadığı için Kürtçe müzik çalmadıklarını söyledi. Tartışma sırasında Ş.P, D.T'ye "Sen bu memlekette fazla yaşamazsın, seni öldürürler" dedi. D.T. de "Ben buradayım, kim öldürecekse gelsin" şeklinde cevap verdi.

Tartışmanın ardından bardan ayrıldıktan bir süre sonra geri dönen sanıklar, "Bu memlekette Başbakan bile Kürtçe konuşuyor, siz burada Kürtçe müzik yapmıyorsunuz" dedikleri D.T'yi, "Sen bu kafa ile fazla yaşamazsın" şeklinde tehdit ederek uzaklaştı.

Yaşananların ardından zanlılar, bara yeniden gelip, iş yerini kurşunladı. Olayda şarkıcı Sarp Öztürk öldü, 3 kişi yaralandı.

Metin B. kaçtı, yakalanan Ş.P. ve M.P. çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Ş.P'yi Sarp Öztürk'ün öldürülmesine, 3 kişinin yaralanmasına yardım, bar sahibi D.T'yi silahla tehdide yardım ve tehdit ile kanuna aykırı silah bulundurmak suçlarından toplam 19 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırdı. M.P. ise aynı suçlardan 7 yıl 9 ay 26 gün hapis ve 5 bin 980 lira adli para cezasına çarptırıldı.

Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 1. Ceza Dairesinin gündemine geldi. Daire, yerel mahkemenin kararını eksik incelemeyle hüküm kurulduğu gerekçesiyle bozdu.

Dairenin kararında, kaçak Metin B'nin yakalanması için makul bir süre beklenerek savunmasının alınması ve delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği kaydedildi.

Kararda ayrıca, olay yerinde, olayın gerçekleştiği saatlerdeki hava ve aydınlatma şartlarında, olay yeri inceleme raporu ve krokisi de uzman bilirkişi marifetiyle uygulanarak, savunma, mağdur ve tanık anlatımlarının denetimine olanak verecek şekilde temsili ve tatbiki keşif yapılması gerektiği belirtildi.

Keşifte sanıkların bulundukları ve ateş edilen yerden iş yeri içerisindeki ve önündeki kişilerin görülüp görülmeyeceği, tanınıp tanınmayacağının da araştırılması gerektiği anlatılan kararda, "Atış mesafesi, olay saati ve iş yerinin çalışma saatleri de dikkate alındığında normal olarak çalışılan bir yerde insanların olduğu bir hedefe doğru etkili ve elverişli silahla atış yapıldığında, mutlak olarak ölüm ya da yaralanma neticesinin meydana gelip gelmeyeceğinin belirlenmesi ve sanıkların hukuki durumlarının buna göre tayini gerekir" denildi.

Kararda, eksik kovuşturmayla hüküm kurulduğu kanaatine varıldığı bildirildi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da tebliğnamesinde, sanıklara verilen cezanın bozulmasını istemiş ancak Metin B'nin bar sahibini öldüreceğini söyleyerek, bar girişindeki kişilere doğru ateş etmesinin öldürme kastıyla hareket ettiğini gösterdiği gerekçesiyle sanıkların daha fazla ceza gerektiren doğrudan kast hükümleriyle yargılanmasını talep etmişti.