Mehmet Görmez: Dünyanın Güvenliği İnançlar Üzerinde Baskıyla Sağlanmaz

* Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez,

'Terörün, insandan insana, toplumdan, topluma, devletten topluma olması arasında fark yoktur. Vahşete dayalı ölümlerin Şam'da Bağdat'ta olmasıyla Paris'te Brüksel'de olması arasında fark yoktur"

'Din şiddet ilişkisi hakkında sadece bir savunma değil, aksine metodolojik analizler, insaflı ve tutarlı tahliller yapılmalıdır"

'Unutulmamalıdır ki şiddet, şiddet ile ortadan kalkmaz. Kan kanla temizlenmez. Dünyanın güvenliği inançlar üzerinde baskıyla sağlanmaz. İslam'ın şiddet dini değil, bir barış dini olduğunu ortaya koymaya çalışanların emekleri elbette boşa gitmeyecek ve bu yolda atılan her adım dünya barışına katkı sağlayacaktır"

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA/ İstanbul DHA

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Üsküdar Üniversitesi'nde düzenlenen 'Çağımızın Buhranı Terör" konulu panele katıldı.

Panele ayrıca Üsküdar Üniversitesi Rektörü Nevzat Tarhan, Üsküdar Ünivresitesi Postkolonyal Uygulama ve Araştırma Merkezi (PAMER) Müdürü Doç. Dr. Merve Kavakçı İslam ve Prof. Dr. Mithat Baydur da katıldı.

Panelde bir konuşma yapan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, 'Hem ülkemizi, milletimizi, hem gönül coğrafyamızı hem de bütün insanlığı kuşatan cağımızın buhranı terör hadiselerinde son zamanlarda, Ankara'da, İstanbul'da, daha dün Belçika'da hayatını kaybeden bütün insanlar için, bütün insanlık adına büyük bir hüzün içerisinde olduğumu ve bütün bu hadiselerin sadece insanları katletmekle yetinmeyip, insanlığı hedef alan bir kötülük olduğunu ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum. Yüce rabbimiz bizlere, insanlık ailesi olarak terör arasında ayrımcılık yapmamayı, terör ırkçılığı yapmamayı nasip eylesin. Kur'an'i ilkelerden hareketle belirtmeliyiz ki masum bir insanın katledilmesi tüm insanlığın yok edilmesine eş değerdir. Bir insanın ölüm bütün insanlığın ölümüdür. Böyle bir kitabın müminleriyiz" dedi.

'İNSAFLI VE TUTARLI TAHLİLLER YAPILMALIDIR"

Görmez, ölümler ve katliamlar arasında ayrım yapmanın insanlığa yakışmayacağını belirterek, 'Şiddet ve terörün seküler temellere dayanmasıyla, sözde dini temellere dayanması arasında fark gözetmek doğru değildir. Terörün, insandan insana, toplumdan, topluma, devletten topluma olması arasında fark yoktur. Vahşete dayalı ölümlerin Şam'da Bağdat'ta olmasıyla Paris'te Brüksel'de olması arasında fark yoktur. Dehşet ve katliamın, Yemen'de meydana gelmesiyle, Paris'te, New York'ta meydana gelmesinin herhangi bir farkı olamaz. Dünya bu ölümlerin hepsine, şiddettin tamamına, bir mezhep ve coğrafya ayrımı yapmaksızın aynı tepkiyi vermiyorsa, işte o zaman insanlık tümüyle ölüme mahkumdur. Din şiddet ilişkisi hakkında sadece bir savunma değil, aksine metodolojik analizler, insaflı ve tutarlı tahliller yapılmalıdır" diye konuştu.

'UNUTULMAMALIDIR Kİ ŞİDDET, ŞİDDET İLE ORTADAN KALKMAZ"

Mehmet Görmez, 'Zira bir dini şiddet ile özdeşleştirmenin vebali, sadece o dinin mensuplarını değil, bütün dünyanın inanç haritasını derinden etkileyecek kadar büyüktür. İslamafobi gibi tarihe geçecek bir korku ve nefret hali doğurması yalnızca Müslümanları değil bütün insanlığı bunalıma sürüklemiştir. Unutulmamalıdır ki şiddet, şiddet ile ortadan kalkmaz. Kan kanla temizlenmez. Dünyanın güvenliği inançlar üzerinde baskıyla sağlanmaz. İslam'ın şiddet dini değil, bir barış dini olduğunu ortaya koymaya çalışanların emekleri elbette boşa gitmeyecek ve bu yolda atılan her adım dünya barışına katkı sağlayacaktır" dedi.

'İSLAM DİNİNİ TEHDİT ETTİĞİNİ HEP BİRLİKTE GÖRMELİYİZ"

Mehmet Görmez, 'Bir bir taraftan bu harici terörü doğuran küresel sepelerin üzerinde yoğunlaşarak İslam alemini, coğrafyasına yönelik küresel güçlerin çatışma alanı olmaktan çıkarmak için yoğun bir çaba içerisinde olmamız gerekiyor. Bir taraftan da bizzat bu işgallerin gölgesinde üretilen dini ideolojiye indirgeyen ve bu çerçevede ortaya çıkmış yanlış anlayışların aynı zamanda İslam dinini tehdit ettiğini hep birlikte görmeliyiz" şeklinde konuştu.