Mehmet Eymür: Sürüne Sürüne Gideriz Bu Terörle

Özel bir ziyaret için geldiği Sakarya'nın Sapanca İlçesi'nde DHA muhabirinin sorularını yanıtlayan Eski MİT yöneticilerinden Mehmet Eymür, "PKK ile mücadele etmiş bir adam olduğum halde şehitleri, şehit ailelerini rencide etmeden bir barış sürecine girilmesine taraftar" olduğunu söyledi. Kanın durması gerektiğini belirten Eymür, "Ben 70 yaşına geldim. Bizim yetiştiğimiz dönemde Kürt meselesi yoktu. Kürk asıllı sınıf arkadaşlarımız vardı. Ben İstanbul doğumlu olduğum için Rumlar, Ermeniler kaynaştığımız insanlardı. Bunları renklerimiz olarak kabul ediyorduk. Türkiye'nin renkleri olarak. Bir takım yabancıların desteği, bir takım provokasyonlarla. Mesala PKK bir Kürt hareketi midir, yoksa bölücü bir hareket midir, ona iyi bakmak lazım. Malesef bugüne kadar PKK ile Kürt olayını birleştirir tarzda beyanatlar verildi. Bunlar yanlışlardı benim görüşüme göre. İşallah iyi neticelendirilir. Bilmediğimiz bir sürü şey var. Eğer böyle bir tatsız bölünmeye gidecek yapılanmalar olursa Türkiye çok sıkıntılı günler geçirir" dedi.

AKİL İNSANLAR DEVLET ÇARKINI BİLENLERDEN SEÇİLMELİYDİ

Mehmet Eymür, açılım sürecinde devreyle giren Akil İnsanların seçimini de eleştirdi. Akil insanlar konusunu çok fazla benimsemediğini vurgulayan Eymür, "Türkiye'de görev yapmış eski Dışişleri Bakanları, eski MİT Müsteşarları, eski Kuvvet Komutanları ve Genelkurmay başkanları var. Bana göre bu devlete hizmet etmiş üst düzey insanlardan faydalanmak gerekirdi diye düşünüyorum. Akil insanlarda sanatçılar, şarkıcılar vardı. Belki onların halkla diyalogları iyi olabilir ama, siyaseti ve devlet çarkını iyi bilmek lazım. Devlet çarkını iyi bilmeyenlerin ne kadar faydası olur bilemiyorum. Bu akil adamların büyük bir fayda getireceğine inanmıyorum" diye konuştu.

"GEZİ OLAYLARI PROVOKATÖRLERİN İŞİNE GELEN EYLEM HALİNİ ALDI"

Taksim Gezi Parkı eylemleri ile ilgili görüşünü de açıklayan Mehmet Eymür, protestoların masumane başladığını, daha sonra ise seyrinin değiştiğini belirterek şunları söyledi:

"Gezi olayları gördügüm kadarıyla başlangıcı masumane gözükse de, sonrada bütün örgüt ve provokatörlerin işine gelen bir eylem haline geldi. Zannediyorum, kesin söylemek istemem ama, ABD ile de biraz problemlerimiz olduğunu zannediyorum. Bu hükümetle istedikleri gibi bir ilişki yok eskisi gibi ve ondan olabilir. Belki söz verilen bazı şeyler yapılmadı. Onun için olabilir. Ne söylesem biraz afaki olur."

MİT'İN BUGÜNKÜ DURUMU

Yıllarca en aktif görevlerde bulunduğu MİT'in bugünkü durumunu, şu anda içinde olmadığı için bilemeyeceğini söyleyen Mehmet Eymür, teşkilat içinde bazı istikrarsızlıklar olduğunu söyledi. Eymür bu konuda şöyle dedi:

"30 yıla yakın teşkilat hayatımda, her yeni gelen müsteşar yeni birimler kurdu. Öbürleri geldi kapattı. Bir istikrarsızlık var. Yine kapatılan kontrterörü yeniden kurmaya, teşkilatlandırmaya çalışıyorlar. Teşkilatın başına gelenin en az 5 sene geçmesi lazım ki tecrübelensin ve kişileri tanısın. İlişkileri öğrensin. Çok çabuk, hemencecik birinin gelip, hemen herşeyi bilmesi mümkün değil. Bir kere, ya inceleyip gelişmiş teşkilatları ve üniversitelerin desteğiyle bilimsel bir şekilde kısa vadede habire değişen bir teşkilat yapısı olmaması lazım ve bu yapıyı oturtmak lazım. Bunların içinde yabancıların Türkiye'deki faaliyeti konusu da iyi işlenmesi gerekir. Bizim zamanımızda binbir meşakkatle kurulan Kontrterör Dairesini daha sonra Şenkal Atasagun kapattı. Niye kapattı? Niçin kapattı? Terör mü bitti Türkiye'de bilemiyorum. Klasik yapılarla terörle mücadele etmek zor. Bir üste götüreceksiniz, o yazıyı okuyup paraf edecek. Böyle bir terörle mücadele işlemez. Terörle mücadele de karar mekanizmasının çok hızlı çalışması lazım."

GİZLİ KAPAKLI GÖRÜŞMELER İLERDE SIKINTI YARATABİLİR

Mehmet Eymür, BDP'lilerin zaman zaman Abdullah Öcalan ile ilgili 'serbest bırakılması' veya 'serbest bırakılacağı' yönünde görüş ve isteklerde bulunduğu hatırlatıldığında ise şunları söyledi:

"PKK ile ilgili yapılan gizli kapaklı yapılan görüşmelerin Meclisten geçmesi lazım. Yoksa ileride çok sıkıntılar yaratabilir. Bunlar riskli birşeydir ve risk alınmıştır, takdir ediyorum. Yarın öbürgün çok ağır hesaplar sorulabilir ve buna da dikkat etmek lazım. Devlet, neticede TBMM'de öyle bir karar alınırsa tabi Abdullah Öcalan da serbest bırakılır. Genel af da çıkabilir. Herşey mümkün tabi. Ben sulhden yanayım. PKK ile mücadele etmiş birisi olarak bunu destekliyorum. Detayını bilmediğimiz, ne konuşulduğunu bilmediğimiz PKK ile, yani PKK silahlarını alsın çıksın. Sonra ne olacak? Adamın ailesi burada. Silahlı çıktı sonra ne olacak? Dışarda o silahla rahat mı duracak. Bunun süresi nedir ve nasıl işleyecek? İkinci merhalesi nedir? Abdullah Öcalan diyor ki 'Biz üzerimize düşeni yaptık. İkinci merhaleye geçtik. Şimdi hükümet gereğini yapsın' diyor. 'Gereği' dediği nedir onu bilemiyoruz."

SURİYE YUTULUR LOKMA DEĞİL

Hatay'ın Reyhanlı İlçesi'nde bombalı saldırıyla ilgili soru üzerine ise Eymür, şunları ifade etti:

"O bölgede mültecilerin tutulması çok yanlış birşey. Ne sebepledir ve niçin böyle birşey yapılmıştır bilemiyorum. Onları Konya gibi daha kontrolde biraz izole edecek yerlerde tutmak gerekirdi. Suriye'nin istihbarat teşkilatı bayağı kuvvetlidir. Rusların eğittiği kişilerdir. Tam bir istihbarat devletidir. Onların mültecilerin arasından bir sürü adam sızdırdıkları muhakkak. Orada izolasyon yapılsaydı, hudut giriş ve çıkışları güzel kontrol edilseydi daha kontrollü bir sistem olurdu. Mültecilerin sınırda tutulması yanlış birşey. İç noktalara, Konya, Eskişehir gibi daha izole olacak bir yere götürülmesi gerekirdi. Onların içersinde bir takım sızmalar olabileceği düşünülmesi gerekirdi. Suriye'nin öyle kolay yutulur bir lokma olmayacağının bilinmesi gerekirdi."

Mehmet Eymür, "Türkiye'de terörün bittiğini görebilecek miyiz?" sorusuna ise şu karşılığı verdi:

"Hayır hayır. Bizi öldürmezler de, ayağa da kaldırmazlar. Sürüne sürene gideriz bu terörle."