Mehmet Ayvalıtaş'ın Ölümüne İlişkin Dava

İstanbul'daki Gezi Parkı olaylarında Mehmet Ayvalıtaş'ın ölümüne ilişkin, iki kişinin "taksirle ölüme ve yaralanmaya" neden olmak suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.

Anadolu Adalet Sarayı 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuksuz sanıklar Mehmet Görkem Demirbaş ile Cengiz Aktaş katılmazken, kazada yaralanan müşteki Seyit Kartal ve ailesi ile ölen Mehmet Ayvalıtaş'ın ailesi ve taraf avukatları hazır bulundu.

CHP İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Süleyman Çelebi ile Ankara'daki olaylarda yaşamını yitiren Ethem Sarısülük'ün annesi Sayfi Sarısülük, Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Genel Sekreteri Mücella Yapıcı, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, sanatçılar Şebnem Sönmez ve Barış Atay da duruşmayı izledi.

Duruşma öncesi aşırı yoğunluk nedeniyle, taraf avukatları mahkeme heyeti ile görüştükten sonra taraflar sırayla salona alındı. Heyet başkanı Mehmet Selçuk avukatlara, duruşmada taşkınlık devam ederse davanın naklini isteyebileceklerini bildirdi.

Duruşma başladıktan sonra duruşmayı izleyen bazı tarafların "polis dışarı" şeklinde slogan atması üzerine, heyet başkanı Selçuk, bu şekilde duruşmayı yapamayacağını belirterek uyarıda bulundu. Duruşma, salonun yoğun olması nedeniyle bir süre yapılamadı.

Duruşmanın başlamasının ardından söz alan, kazada yaralanan müşteki Seyit Kartal'ın avukatı Sevgi Erdem, müvekkilinin yaşının küçük olması nedeniyle ifadesinin psikolog eşliğinde alınmasını talep etti.

Müştekiler adına söz alan avukat Ayla Öztabak da, Mehmet Ayvalıtaş'ın annesi Fadime Ayvalıtaş'ın hayatını kaybettiğini belirterek, "Biz gördük ki, adaletsizlik bir insanı öldürüyormuş. Geçen celse Fadime anaya burada gaz sıkıldı, duruşma salonuna girmesi engellendi. Bir anneye burada zulüm edildi. Hepimizin benliğinde Fadime ananın göz yaşları kaldı" dedi.

Müştekiler adına söz alan avukat Arzu Becerik de, duruşma salonunun küçük ve çok yoğun olmasına rağmen, duruşmaya devam edildiğini belirterek, salon sorununun çözülmesini talep etti.

- Uzman psikolog eşliğinde ifadesi alındı

Duruşmada, geçen celse ifade veren, kazada yaralanan müşteki Seyit Kartal, 18 yaşından küçük olduğu gerekçesiyle psikolog huzurunda yeniden ifade verdi.

İlk ifadesinde sol şeritte 15 kişi olduğu yönündeki beyanın eksik olduğunu kaydeden Kartal, "İlk anda 15 kişi ile birlikte sol şeride geçtik. Daha sonra bu sayı arttı. Kazanın olduğu şeridi net olarak hatırlamıyorum. Şikayetçiyim" diye konuştu.

Bu sırada müştekiler adına söz alan avukat Can Atalay, adliye önünde duruşmayı izlemeye gelen insanlara gaz sıkılarak müdahalede bulunulduğunu, mahkemenin bu hususta karar alarak müdahalenin durdurulmasını talep etti. Mahkeme heyeti, duruşma salonu dışında meydana gelen olaylara müdahale etmenin, sükunetin sağlanmasının mahkemenin görevi olmadığını söyledi.

Heyete su şişesi atıldı

Avukatlar taleplerinin olduğu ve taleplerinin zapta geçmesi yönünde beyan verdikleri sırada Mahkeme Başkanı Mehmet Selçuk duruşmayı bitirdiğini bildirdi.

Selçuk, duruşmaya zorla getirme kararı olmasına rağmen katılmayan sanık Cengiz Aktaş'ın yeniden zorla getirilmesine ve tanıklar Metin Arslan, Özgür Baş, Mehmet Durmuş, Hasan Yılmaz ve Okan Ayvalıtaş'ın zorla getirilmesine karar vererek duruşmayı ertelediğini açıkladı.

Selçuk, ayrıca salondakilerin mahkemeye hitaben protesto alkışları yaptığını tutanağa geçirdi. Bu sırada salondaki seyircilerden biri duruşmayı bu şekilde bitiremeyeceği gerekçesiyle, hakimlere doğru su şişesi fırlattı. Şişenin, üye hakimlerden birine isabet etmesi üzerine, heyet salonu terk etti.

İddianameden

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Gezi Parkı eylemlerine destek vermek için 2 Haziran 2013 gecesi, Ümraniye 1 Mayıs Mahallesi'nde düzenlenen eylem sırasında Menmet Ayvalıtaş ile kuzeni Seyit Kartal'ın da olduğu bir grubun yolu trafiğe kapatmak istediği anlatıldı.

Sanık Mehmet Görkem Demirbaş'ın aracı ile diğer sanık taksi şoförü Cengiz Aktaş'ın aracı bu yolda giderken, önlerindeki araçların durması ile ani fren yaptıkları belirtilen iddianamede, Demirbaş'ın aracının, önündeki Aktaş'ın aracına çarptığı, bu çarpışmanın etkisiyle her iki aracın da yoldaki Ayvalıtaş ile Kartal'a çarptığı kaydedildi.

İddianamede, kazada 20 yaşındaki Mehmet Ayvalıtaş'ın aracın altında kalarak yaşamını yitirdiğı, Seyit Kartal'ın ise yaralandığı belirtilerek, araç sahibi Mehmet Görkem Demirbaş ile taksi şoförü Cengiz Aktaş hakkında "taksirle ölüme ve yaralanmaya" neden olmak suçundan, 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi.

Adliye dışında eylem

Polis ekipleri, dava nedeniyle Anadolu Adalet Sarayı önünde geniş güvenlik önlemi aldı. Adliye sarayı önünde toplanan gruplar, polise sözlü sataşmada bulundu. Daha sonra adliye önünde kurulan polis barikatını yıkan grup üyeleri, polise taş, sopa, cam şişe, içi su dolu pet şişe ve meşale fırlattı.

Polis ekipleri, saldırıya karşılık vermeden kalkanları yardımıyla kendilerini korudu. Geri çekilen grup üyeleri bir süre sonra yeniden polise taş, sopa gibi cisimler attı. Bu arada atılan taşlardan bazıları Adalet Sarayı binasının girişinde bulunan camları kırılmasına neden oldu.

Duruşmanın bitmesinin ardından Adliye Sarayı'ndan dışarı çıkan grubun içinde bulunan CHP Milletvekilleri Mahmut Tanal, Süleyman Çelebi ile Halkın Kurtuluş Partisi İstanbul İl Başkanı Avukat Pınar Akbina ile polis arasında sözlü tartışma yaşandı. Polise yönelik "gaz kullanmışsınız" şeklinde söylemlerde bulunulması üzerine, polis yetkilileri de gruplara müdahale etmediklerini ve gaz kullanmadıklarını bildirdi.

Grup adına basın açıklaması yapan Akbina, dava sürecinde Mehmet Ayvalıtaş'ın annesi Fadime Ayvalıtaş'ın da hayatını kaybettiğini belirterek, "Sanık duruşmaya gelmedi. Burası dünyanın en büyük adalet sarayı ama içeride insanlar havasız kalıyor. Salona sığamadığımız gibi havalandırma da yok, mikrofonlar çalışmıyor. Hakimin sesi duyulmuyor" dedi.

Mehmet Ayvalıtaş'ın amcasının oğlu Volkan Ayvalıtaş da, "Azıcık olsun adalet inancımız vardı. Bugün onu da bitirmek için her şeyi yaptılar" ifadelerini kullandı.

Grup üyeleri açıklamanın ardından bir süre daha slogan attıktan sonra dağıldı. - İstanbul