A Haber'de Esra Kazancıbaşı Öztekin'in sunduğu "Medikal" programı 'Seksenler' dizisi oyuncularından Ayşe Tolga'yı konuk etti.
Tolga, tamamlayıcı tıbbın önemini vurgulayarak kişisel gelişim, farkındalık ve pozitif düşüncenin anne-baba olma ve hastalıkları iyileştirme üzerindeki önemini anlattı.
Aynı zamanda aroma terapi uzmanı olan Ayşe Tolga; doğal tıp, aroma terapi ve başkanlığını yürüttüğü Sınır Tanımayan Ebeveynler Topluluğu Derneği hakkında bilgiler verdi.
Tamamlayıcı tıbbın hayat kalitesini artırdığını söyleyen Tolga, "Batı tıbbı daha çok hastalıkların nedenleriyle ilgileniyor. Bu anlamda batı tıbbı doğu tıbbından biraz daha farklı. Doğu tıbbı insanın ruh ve bedeniyle bir bütün olduğunu; her kişinin bir parmak izi gibi diğerinden farklı olduğunu dolayısıyla hastalığından herkeste farklılık gösterdiği inancında. Biz nötropati alanında eğitim alıyoruz. Bu anlamda sizin dışkınızın renginden, kanınız, beslenme ve uyku düzeninize kadar pek çok farklı konuyla ilgili size sorular sorarak; aslında sizin hastalığınıza neden olabilecek izleri sürmek istiyor. Semptoma neden olabilecek problemin kökenine inmek istiyor. Bu batı tıbbına sırtımızı çevirmemiz anlamına gelmez. Biz batı tıbbının getirdiği yerde olabildiğimiz için; insan hayatını, insan hayatının kalitesini arttırdığı için kendimizi tamamlayıcı tıp olarak görüyoruz. Doğal terapide 200'den fazla metot var. Bunların içerisinde refleksoloji, Çin tıbbı, irisoloji gibi bedensel organların ve sistemlerin çalışmalarıyla ilgilenen çok çeşitli metotlar var.
Bu terapilerle ağır kemoterapi hastasının tedavisi bittikten sonra vücutta kalan lezyonlarını, hem ruhsal hem fiziksel olarak tamamlayıcı terapilerle giderebiliriz. Batı tıbbına sırtımıza dönmek değil bu. Batı tıbbı insan ruhunu ihmal ediyor diyemeyiz; çünkü çok ciddi bir kanser vakasında öncelikli olan şey kanserli hücrelerin yok edilmesi. Bu noktada sağlık personelinin her anlamda hasta psikolojisiyle ilgili eğitim alması gerektiğini düşünüyorum. Organik kimya, anatomi, fizyonomi, Çin tıbbı konularında eğitim aldım. Bu çok keyifliydi. Aromaterapi; doğada gördüğünüz bitkilerin kokusunu veren her türlü bitkiden farklı metotlarla elde edilen uçucu yağların insanların bedensel, zihinsel ve ruhsal şifaları için kullanılmasıdır."diye konuştu.
"ANNE OLMAK BÜTÜNSEL BAKIŞ AÇISI GETİRİYOR"
Anne olmak, annelik hormonları insanlardaki sevgiyi arttırıyor. Ben eskiden bebeklere ve hayvanlara sevgi doluydum; doğumdan sonra fark ettim ki bütün insanlara karşı sevgi doluyum. Benim bu işi yapma amacım insanlara hizmet etmek. Yolda giderken yetişkin bir erkeğe bile kötü gözle bakamam; çünkü o da birinin evladı. Anne olmak daha bütünsel bir bakış açısı getiriyor.
"SINIR TANIMAYAN EBEVEYNLER TOPLULUĞU DERNEĞİ"
Derneğin kurucusu değilim. İnternet ortamında tanıştığım bir grup anneyle Van depreminden sonra bir şeyler yapmalıyız diye çıktık yola. Deprem yardımlarının sahiplerine ulaşamadığına üzüldüğümüz için bu konuya yöneldik. Herkesin bir şeyler yapmasını bekleyene kadar bir elimizi taşın altına koyduk. Bu anlamda kendimize " Sınır Tanımayan Ebeveynler" dedik. Biz bir senelik bir derneğiz. Derneğimizin sloganı " Sorumlu Ebeveyn Sorunsuz Çocuk". Gelecek nesillerimizi yetiştirecek olan çocukları yetiştiren aileler. Aileler ne kadar bilinçlenir ve bilgiyle donanırlarsa daha sağlıklı ve mutlu çocuklar olur. Bu yüzden de rotayı çocuklardan anne babalara çevirdik ve gördük ki kadınlar çok zor durumda.Yüzde 23 seviyesindeki bir istihdam seviyesiyle dünyanın kadınları istihdam etmedeki en geri ülkelerdeniz. Yapı olarak hep bir şeyleri düzeltebileceğime inanırım. Kadınlarla ilgili eğitim yapıyoruz. Kadınlara önce eğitim verecek sonra da onların istihdamını sağlayacak projeler üretiyoruz. Biz STK'ların daha yeni nesle yönelik bir bakış açısı benimsemesini önemsiyoruz. İnsanlara maddi yardımlar yapıyoruz; ama onlara balık tutmayı da öğreniyoruz ki kendi balıklarını tutabilsinler. Bunun içinde büyük projeler üretiyoruz. Biz insanlara sağlık, hukuk ve hayat alanında bilinçlendirmeye çalışıyoruz.
"ANNE BABA OLMAYA KARAR VERMEDEN ÖNCE KİŞİSEL GELİŞİM VE FARKINDALIK ARTIRILMALI"
Anne baba olmaya karar vermeden önce her kişinin kişisel gelişimini arttırması gerektiğini söyleyen Tolga, "Kızım doğmadan önce terapiye gittim. Anne babalıkta mükemmellik diye bir şey yok; ama yine de farkındalığımı yüksek tutmaya çalışıyorum. Mümkün olduğunca bilgi kaynaklarından bilgi edinmeye çalışıyorum. Ebeveynlerin yaptığı en büyük hata çocukları yetişkin gibi görmeleri. Ben her zaman çocuğuma çocuk gözüyle bakmaya çalışıyorum. Ben çocuğuma kişisel değerlerimi empoze etmektense toplumsal değerleri öğretiyorum. Erdemli, topluma faydalı olan, iyi bir insan yetiştirmeye çalışıyorum."dedi.
Pozitif düşünce ve iyileşme enerjisiyle ilgili olarak ise, "Ben her zaman en tepeden korunduğumuza inanıyorum. Birilerinin bizi koşulsuz şartsız gözettiğine, her şeyin iyi olacağına derinden inanmalarını isterim. Her şey bizim için en iyi şekilde olacak. Hastalıklarına teşekkür etsinler; çünkü hastalıklar yolunda gitmeyen bir şeylere işaret ediyor. Hastalıktan kaçınmayalım. Boğaz yollarında olan bir hastalık kişinin ifade edemediği öfkesini gösterir. Böbrekler çifttir; bu yüzdende böbreklerde olan hastalıklar ikili ilişkilerde problemleri gösterir."şeklinde konuştu.
Son Dakika › Güncel › 'Medikal' Ayşe Tolga'yı Konuk Etti - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?