Medicalpark Antalya Hastane Kompleksi'nde Prof. Dr. Alper Demirbaş ve ekibinden oluşan Organ Nakil Merkezi, 2016 yılında toplam 463 organ nakliyle bu yıl da dünya birincisi oldu. Böbrek, karaciğer ve pankreas toplamında en çok nakil yapan merkez olarak Medicalpark, 8 yıldır üst üste dünya birinciliğiyle bu alandaki en gelişmiş ülke ABD'deki merkezleri bile geride bıraktı.Medicalpark Antalya Hastane Kompleksi Organ Nakil Merkezi'nin 2016 yılında da dünyanın en çok organ nakli yapan merkezi olması nedeniyle, Organ Nakil Merkezi Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş, genel cerrahi uzmanları Yard. Doç. Dr. Sabri Tekin, Opr. Dr. Yücel Yüksel, Koordinatör Levent Yücetin, Hastane Genel Müdürü Sebahattin Tanas toplantı düzenledi. Merkez, 2009'dan yılından bu yana bu yıl üst üste sekizinci kez dünyanın en çok organ nakli yapan merkezi olmayı başardı. Merkezde canlıdan organ nakilleri sadece Türkiye'den değil Singapur'dan ABD'ye toplam 39 ülkeden gelen hastalara da yapıldı.
BAŞARI ORANI YÜZDE 98.5
Türkiye'de ve dünyada bu yıl da Medicalpark olarak en çok organ nakli sayısına ulaşan merkez olduklarını açıklayan Prof. Dr. Alper Demirbaş, Türkiye'deki sıralamada ise Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Organ Nakli Merkezi'nin ikinci, daha önce AÜ'de birlikte çalıştıkları isimlerin oluşturduğu ekibin olduğu Gaziosmanpaşa Hastanesi Organ Nakli Merkezi'nin de üçüncü olduğunu söyledi. Bu üç merkezin Türkiye'deki nakillerin çoğunluğunu yapan merkezler olduğunu kaydeden Prof. Dr. Alper Demirbaş, "Organ naklinde sadece sayı önemli değildir, elde edilen başarı oranları da önemli. Böbrek naklinde yüzde 98.5, karaciğer naklinde yüzde 85 oranında başarı yakaladık ve bu oranlar tatmin edici. Çünkü yüzde 100 başarı Allah'a mahsustur ve organ naklinde mümkün değildir. Ama bu 463 insanın 450'sinin normal yaşamına dönmesi, normal faaliyetlerine devam etmesi ve bizim onları her gün karşımızda görmemiz çok önemli" dedi.
4 BİN 244 YENİ HAYAT
Medicalpark olarak 8 yıl önce Antalya'da dünyanın en büyük organ nakil merkezini kurma amacıyla yola çıktıklarından bahseden Prof. Dr. Alper Demirbaş, Hastane Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Usta ve yönetim kurulu üyelerinin de bu anlamda her türlü desteği verdiğini dile getirdi. 8 yılda toplam 4 bin 244 organ nakli gerçekleştirildiğini anlatan Prof. Dr. Demirbaş, "4 bin 244 organ nakli demek 4 bin 244 hayat demektir. Bunların birçoğunun canlı nakillerden yapıldığı düşünülürse 8 yılda 8 bin ameliyat ve yılda 1000 ameliyat anlamına gelir. Bu bizim için zor, tüm zamanımızı alan ama keyifli de bir durum. Bugün Türkiye'de yaklaşık 11 merkezde sorumlu olarak görev alan ve bizde yetişmiş cerrah ve nefrolog arkadaşlarımız var ve onların yaptığı nakiller de bize ümit veriyor" diye konuştu.
100 BİN İNSANIN HAYATINA DOKUNDUK
Böbrek, karaciğer yetmezliği gibi sağlık sorunlarının Türkiye'nin sorunu olduğuna işaret eden Prof. Dr. Demirbaş, Türkiye'de 70 binin üzerinde insanın kronik böbrek hastası ve diyaliz tedavisi gördüğünü vurguladı. Normalde 40 yaşında diyalize başlayan bir hastanın yaşam süresinin 8 yıl olduğunu belirten Prof. Dr. Demirbaş, "Böbrek nakli olduğunda bu 4 katına çıkıyor. İnsanlara sadece diyaliz tedavisinden ve onun getirdiği yaşamsal konfor eksikliğinden kurtarmanın yanı sıra hayatlarını uzatmak, daha konforlu bir hayat sunmak anlamına geliyor ve bu bizim yıllardır önemle vurguladığımız durumdur. Karaciğer naklinde bir süre sonra normal hayat ve mesleklerine devam edebiliyorlar. 4 bin 244 insan, vericilerle 8 bin insan aslında 8 bin aile anlamına geliyor ve her bir ameliyatı sadece bir kişi değil, aile çevre ve bunlar hesaplandığında bu merkezde 8 yılda belki de 100 bine yakın insanın hayatına bir şekilde dokunmuş oluyoruz. Bu çok zor bir iş ama bizi çok mutlu eden bir iş" dedi.
8 YILDIR ABD'Yİ GERİDE BIRAKIYOR
Organ naklinde en gelişmiş ülke olarak görülen ABD'yi 8 yıldır geride bıraktıklarına işaret eden Prof. Dr. Demirbaş, "Gururla söylemek isterim ki biz her yıl ABD'deki böbrek naklinden daha fazla organ nakli yatık. Her şeyiyle kendimizi kıyasladığımız ABD, Batı'dır. ABD'de toplam 17 bin 332, Türkiye'de ise toplam 3 bin 300 civarında organ nakli yapıldı. ABD nüfusu bizden 4 kat fazla, Türkiye'de 80 merkez, ABD'de 278 merkez var. Nüfusa oranla bir miktar daha fazla böbrek nakli merkezi Türkiye'de var ama bizim merkezimiz her yıl 8 yıldır istisnasız ABD'deki merkezlerin önünde yer almaktadır. Bu bizim, ülkemiz ve Antalya için gurur kaynağıdır. Çünkü ABD tıpta dünyada en önde giden ülke olarak görülüyor ve ABD'deki merkezlerin tümünden daha öndeyiz" dedi.
MERKEZLERDE KALİTE UYARISI
Türkiye'de organ nakli bekleyen 30 bin insan olduğunu ve Sağlık Bakanlığı'nın bu konuyu çok ciddiye aldığına da değinen Prof. Dr. Demirbaş, gerekli kurulların oluşturulduğu ve veri akışının sağlandığını açıkladı. Örneğin Van'da ölmüş bir kişinin pankreası özel uçakla getirilebilir şekilde önem verilmeye başlandığını anlatan Prof. Dr. Demirbaş, "Devletin bu konudaki teşviği, bir devlet politikası olarak organ naklini artırmaya yönelik politikaları olmasaydı, bunu ne biz, ne de hiç kimse başarabilirdi. Ama gideceğimiz daha çok yol var ve şu an 3 bin 200 olan organ nakli sayısının 5 binin üzerine çıkması lazım. Her yıl ülkemizde yaklaşık 10 bin kişi böbrek yetmezliği hastası oluyor. Sağlık Bakanlığı'nın bu konudaki bu olumlu ve ciddi eforuna yapılabilecek tek eleştiri yeni açılan merkezlerdeki kalite kontrollerinin organ nakli cerrahisi, cerrah ve nefrologların eğitimi konusunda eksiklik olduğunu görüyoruz. Merkez sayısı 80'i buldu ama hepsinde standart kalitede cerrah yok" dedi.
EN BÜYÜK SORUN DONÖR
Verici ameliyatlarının yüzde 95'ini yapan Yard. Doç. Dr. Sabri Tekin, Türkiye'de organ bağışı konusunda çok büyük ilerleme olduğunu ama en büyük sorunun donör kaynağı olduğuna işaret etti. Türkiye'de beyin ölümü gerçekleşenlerin sadece yüzde 20'sinin bağışının kabul edildiği ama yüzde 80'inin reddedildiğini anlatan Organ Nakli Koordinatörü Dr. Levent Yücetin, "Ailelerle en çok karşılaşan, üzüntü, sıkıntı yaşayanlar koordinatörler. Biz hayat vermek istiyoruz. Bizim dokunduğumuz 4 bin 244 kişinin her biri bu kişiler. Bu insanlara dokunabilme şansımız var, canlı bağış ya da öldükten sonra toprak olacak organlarımızın bağışıdır. Beyin ölümü gerçekleşenler için organ bağışı konusunda gençlerimiz çok bilinçli ama anneanne, babaanne gibi insanlar bu işin içine girdiğinde çok zorlaşıyor. Diyanet de organ bağışına destek veriyor ama bilgi eksikliği var. Hiç bilmediği bir konuda, canının en çok yandığı, evladını kaybettiği anda 'organlarınızı bağışlar mısınız' diye soruyorsunuz. Bu jenerasyonlar değiştikçe artacaktır" dedi.
ORGAN MAFYASI YOK
Türkiye'de özellikle dizi veya bazı filmlerde işlenen organ mafyası senaryolarının da toplum üzerinde olumsuz etki yarattığından bahseden Dr. Yücetin, "En ufak bir şeyde 'organ mafyası çocuk kaçırdı, adam kaçırdı' gibi aslı olmayan endişeler yaşanıyor. Türkiye'de organ nedeniyle kaçırılmış ve organı alınmış bir ceset dahi yok ama dizilerde böyle işlendiğinde insanların aklında bu kalıyor ve korkuyorlar" dedi.
Son Dakika › Güncel › Medicalpark Organ Naklinde Yine Dünya Birincisi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?