Bahçeşehir Üniversitesi Medeniyet Araştırmaları Merkezinin (MEDAM), İletişim Fakültesinin katkılarıyla hayata geçirdiği ve TRT'de gösterilmeye başlanan "Batı'ya Doğru Akan Nehir" medeniyet belgeselinin tanıtımı için, Gaziantep'e gelen, Medeniyet Araştırmaları Merkezinin başkanı Prof. Dr. Bekir Karlığa'nın sunumu ile gerçekleşen "Medeniyetlerin Anlatılmamış Hikayesinde, Batıya Doğru Akan Nehir" semineri, Gazikent Üniversitesi Hasan Kalyoncu Kampüsü Hukuk Fakültesi Amfisinde gerçekleşti. Seminere Gazikent Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. İbrahim Özdemir, Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Şenay Yalçın, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Seminerin açılış konuşmasını Gazikent Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. İbrahim Özdemir yaptı. Rektör Özdemir, tarihî İpek Yolu üzerinde kurulan Gaziantep'in 5600 yıllık tarihi olduğunu belirtti. Medeniyetlerin, kültürlerin, dinlerin, dillerin ve ırkların buluştuğu, harmanlaştığı, şekillendiği ve somutlaştığı bir şehirde yaşıyoruz. Bunun izlerini, etrafımıza baktığımızda, Rumkale'de, Dülük'te, Çingene Kızı'nda, Yesemek Açık Hava Müzesinde, Medusa Cam Müzesinde, ve Zeugma Müzesi gibi birçok yerde görebiliyoruz. Seminerin konusunun tarihî İpek Yolu üzerinde, yaşadığımız şehir olan Gaziantep ile çok ilgili olduğunu söyleyen Rektör Özdemir, seminerde sunumu yapacak Prof.Dr. Karlığa'nın, Başbakanımızın ''Medeniyetler İttifakı Projesi"nde çalışan, bu yükü omuzlarında taşıyan ve bu projeye katkı yapan bir bilim adamı olduğunu belirtti.
Rektör Özdemir, tarihteki büyük medeniyetlerin genellikle büyük yolların kesiştiği şehirlerde kurulduğunu, bu tarz şehirlerden tarih boyunca değişik medeniyetlere ait kervanların geçtiğini ve bu şehirlerden biri olan Gaziantep'te değişik kültürlere, medeniyetlere ait tarihi eserlerin müzelerde bulunduğunu belirtti. Rektör Özdemir, bu nedenle tarihî İpek Yolu üzerinde kurulu Gaziantep'e yolu düşen önemli şahsiyetleri, Gazikent Üniversitesine davet ederek öğrencilerimiz ile buluşturuyoruz. Biz bu kültürü, Gazikent Üniversitesi olarak yaşatmaya ve Gaziantep'in kültürel yapısına katkı sağlamaya çalıştıklarını ifade etti.
Rektör Özdemir'den sonra sunumuna başlayan Prof.Dr. Karlığa, gazilik ünvanı ve tarihî geçmişi olan kentimiz Gaziantep'te, geçmişi ile barışık olarak, yönünü geleceğe yöneltmiş Gazikent Üniversitesinde benim konuşmama ve sizin ile tanışmama fırsat veren herkese teşekkür ediyorum dedi ve kültürlerin kesiştiği, medeniyetlerin buluştuğu, kahramanların harmanlandığı bir bölgede gerçekten gazi ünvanına layık bir üniversitenin kurulmasının anlamlı olduğunu, aynı zamanda böyle bir üniversitenin kültürü, medeniyeti, düşünceyi, ilimi ve felsefeyi öncelemesinin çok önemli olduğunu belirtti.
Medeniyet kelimesinin hem İslâm toplumunda hem de Batı toplumunda köken olarak maddî ve manevî değerleri ifade ettiğini ama süreç içerisinde bu kelimenin bilim ve teknolojiyi ifade eden bir kelime anlamına geldiğini belirten Prof.Dr. Karlığa sözlerine şöyle devam etti: Avrupa medeniyeti her zaman kendini üstün görmüş, diğer medeniyetleri kabul etmemiş veya diğer medeniyetleri kendi medeniyetlerinin altında görmüştür. Son on yıl içerisinde Avrupa'da, doğuya, yani bize yansımayan bir tartışma başladı. Bu tartışma da, Batı medeniyetinin üstün bir medeniyet olup olmadığı, üstün olan Batı medeniyetinin başka medeniyetlerden bir şeyler alıp almadığı tartışmasıdır.
Prof.Dr. Karlığa, 1982 senesinde bir çalışma başlattığını, bu nedenle Avrupa'da bulunan bütün kütüphanelerde çalışmalar yaptığını, bu çalışma ile ''İslâm Düşüncesinin Batı Düşüncesine Etkileri'' olduğunu ortaya koyduğunu, hazırladıkları "Batı'ya Doğru Akan Nehir" adlı belgesel çalışmasının, bu çalışmanın sonucunda ortaya çıktığını belirti. Avrupa'da konu ile ilgili olarak yaptığım araştırmalarda, kütüphanelerde Arapça'dan, Latince, İbranice, Baksça ve Orta Çağ Avrupa dillerine çevrilen, İslâm tarihinin önemli düşünür ve bilim adamları İbni Sina, Farabi, İmam-ı Gazali, Fahrettin Razi gibi birçok şahsiyetlerin ve düşünürlerin günümüze ulaşmış eserlerini araştırdım diyen Karlığa, bu çalışmanın sonunda ''İslâm Dünyasının Batı Dünyasına Etkileri'' isimli iki cilt kitap yazdığını, bu kitapların birinci cildinin yayınlandığını, ikinci cildinin ise yayınlanma aşamasında olduğunu ifade etti.
Prof.Dr. Karlığa, Batının Avrupanın karanlık çağını bütün dünyanın karanlık çağı kabul ettiğini, Avrupalıların medeniyetler ile ilgili yaptıkları belgesel çekimlerini 1200 yıl gerilere giderek yaptıklarını, kendi yaptıkları "Batıya Doğru Akan Nehir" belgeseli ile Avrupanın bütün tezlerini çürüterek 3500 yıl geriye gidilerek hazırlandığını, yapılan bu çalışma ile dünya kamuoyunun dikkatini, uygarlığın gerçek doğum yeri olan Ortadoğudaki iki nehrin arasına, Mezopotamyaya çevirmeyi amaçladıklarını belirti.
Medeniyet Avrupanın malı olmadığı gibi bizim de malımız değildir. Bütün insanlığın ortak malıdır. Bu medeniyet bizim de katkılarımız ile oluşmuştur diyen ve devamla, Medeniyet nehrinin akmaya devam edeceğini, 11.000 yıldır medeniyet nehrinin doğudan aktığını, 600 yıldır medeniyet nehrinin batıdan akmaya başladığını ama bunun hep böyle olmayacağını belirten Prof.Dr. Karlığa, İpek Yolunun merkezinde üniversitelerimizin kurulduğunu, gençlerimizin dünyayı artık tanıdığını, bilgi seviyelerini yükselttiklerini, artık Türkiye'nin her yönden gelişerek dünyaya yön vereceğini, suyun kaynağına dönerek tekrar doğudan akacağını belirtti.
Prof.Dr. Karlığa'nın konuşmasının son bulması ile Gazikent Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. İbrahim Özdemir günün anısına kendisine bir plaket verdi.
Son Dakika › Güncel › 'Medeniyet Nehri Artık Doğudan Batıya Akacak' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?