Sayın Yazıişleri Müdürleri: Savcılığın ölenlerle ilgili yaptığı resmi açıklamanın ardından haberimizde, ölenlerin kimlikleri ve yaşları ile ilgili düzeltmeler yaptık.
-----------
YENİDEN
MARDİN'de dün cezaevi önünde pusu kuran 2 kişinin tabancayla başlarından vurarak öldürdüğü 3'ü çocuk, 2'si kadın 5 kişinin cenazeleri Diyarbakır'da gözyaşları arasında toprağa verilirken, saldırıyla ilgili kan donduran detaylar ortaya çıktı. Kan davası kurbanı iki ailenin fertlerini vuran saldırganların ateşi sırasında Emine İpek'in çocuklarının üzerine kapandığı, yaralı olarak annesine bakan bir çocuğu gören saldırganın dönüp başına bir el daha eteş ederek onu öldürdüğü belirlendi. Saldırıyla ilgili 4 kişi gözaltına alınırken, yeni bir saldırıya karşı iki ailenin diğer fertleri götürüldükleri gizli bir yerde koruma altına alındı.
Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi önünde dün öğlen saatlerinde meydana gelen saldırı, kamuoyunu dehşete düşürdü. Ayşe Sürer (38) çocuğu Süleyman Fırat Sürer (4) ile Emine İpek (27), çocukları Nizamettin İpek (7) ve Narin İpek'in (10) kan davasına kurban gittiği ortaya çıkarken, olayın ayrıntıları da kan dondurdu.
ARAZİ ANLAŞMAZLIĞIYLA BAŞLADI
İddiaya göre, geçen yıl Mardin'in Savur İlçesi'nde, aralarında husumet bulunan Erkan Ailesi'nin fertleri ile birbiriyle akraba olan Sürer ve İpek ailelerinin fertleri arasında arazi anlaşmazlığı yüzünden kavga çıktı. Silahların da ateşlendiği kavgada Ali Erkan ile Osman Erkan yaşamlarını yitirirken, cinayet şüphelisi olarak gözaltına alınan Abdulkadir Sürer, kardeşi Celil Sürer ile yeğenleri Mehmet İpek, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanıp cezaevine konuldu.
EVLERİ ATEŞE VERİLDİ, İKİ ÇOCUK ÖLDÜ
Olayın kan davasına dönüşmesi üzerine cezaevine giren Mehmet İpek'in eşi Emine İpek, 7 çocuğunu yanına alarak Diyarbakır'da yaşayan akrabaları Sürer Ailesi'nin yanına yerleşti.
Diyarbakır'ın merkez Bağlar İlçesi'nde 13 kişiden oluşan iki aile fertlerinin yaşadığı ev, 29 Ocak 2013 gecesi ateşe verilip yakıldı. Olayda Emine İpek'in çocukları Ferzande İpek (5) ile Nurhak İpek (3) yaşamlarını yitirdi. Olayda 11 kişi de yaralandı. Vücudunda yanıklar oluşan Emine İpek, bir süre hastanede tedavi gördü.
Sürer ve İpek ailelerinin fertlerinin iddiasına göre, iki ailenin yakılarak yok edilmek istendiği bu kundaklamayla ilgili hiçbir soruşturma açılmadı ve olayın üzeri kapatıldı. Diyarbakır Valiliği, kan davası yüzünden evleri ateşe verilen İpek ve Sürer ailelerine kentte başka bir ev kiralayıp, gerekli tüm eşyayı da aldı.
ANNE ÇOCUĞUNA SİPER OLDU, YARALI ÇOCUĞU BAŞINDAN VURDU
Erkan Ailesi ile yaşadıkları olaydan sonra başlayan kan davası nedeniyle Sürer ve İpek ailelerinin erkek fertleri ortalıkta görünmezken, bölgenin geleneklerine göre kan davalarında dokunulmayan kadınlar ve çocuklar, buna güvenerek dün Mardin E Tipi Cezaevi'nde bulunan yakınlarını ziyarete gitti.
SALDIRGANLAR 4 ŞARJÖR BOŞALTTI
Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nde Abdülkadir ve Celil Sürer ile Mehmet İpek'i çocuklarıyla birlikte ziyaret eden Ayşe Sürer ve Emine İpek, çıktıktan sonra cezaevi kapısının yaklaşık 15 metre önünde beklemeye başladı. Tam bu sırada, ellerinde tabanca bulunan 2 saldırgan, 5 kişinin yanına geldi. Saldırganlar, 2 kadın ve 3 çocuğun başlarına art arda ateş etmeye başladı. Çok yakın mesafeden kadın ve çocukların başlarına ateş eden saldırganlar, 4 şarjör boşalttı.
Görgü tanıklarının ifadesine göre, Emine İpek, saldırı sırasında vücudunu çocuklarına siper etmeye çalıştı, ancak başarılı olamadı. Çünkü, 2 saldırgan, tutukluk yapan tabancalarının tutukluluğunu giderdikten sonra şarjörleri değiştirip, ateş etmeye devam etti. Olayda çocuklardan Nizamettin İpek'in ilk kurşunlarla yaralandığı, ancak saldırganın daha sonra yerde yaralı annesine bakan çocuğu başına bir kez daha ateş ederek öldürdüğü belirtildi.
Yaklaşık 60 kurşun sıkan 2 saldırgan, ardından Kortek Mahallesi yönüne kaçarak izlerini kaybettirdi. Görgü tanıklara göre saldırı, yaklaşık 5 dakika içinde olup bitti.
'ASKER HAVAYA BİR EL ATEŞ ETSEYDİ KATLİAM YAŞANMAZDI'
Bazı görgü tanıkları, şoke olduklarını, cezaevi girişindeki nöbet kulübelerinde bulunan askerlerin 15 metre önünde bu vahşetin yaşanmasına rağmen askerlerin de donup kaldığını iddia edip, "Eğer askerler tek bir el bile havaya etse belki bu katliam olmazdı" dedi. Görgü tanıkları, özellikle görüş günlerinde polisin cezaevi önünde ekip görevlendirmemesini de tepki göstererek, "Bölgenin hassasiyetleri ve husumetler biliniyor. Eğer dün bir polis ekibi olsaydı belki bu katliam yaşanmazdı. Adamlar elleri kollarını sallayarak savunmasız 2 kadın ve 3 çocuğu kafalarına sıkıp öldüklerinden emin olduktan sonra kaçtılar. Polisin burada önlem alması gerekir" dedi.
'DİYARBAKIR'DAKİ YANGIN OLAYI KAPATILMASAYDI BU KATLİAM YAŞANMAZDI'
5 kişinin cesetlerinin götürüldüğü Mardin Devlet Hastanesi önünde gazetecilere konuşan İpek ve Sürer ailesinin gözü yaşlı diğer fertleri, yaşadıkları acıyı anlatacak kelime bulamadıklarını belirterek, "Kan davalarında savunmasız kadın ve çocukların kılına dokunulmaz. Ama hasımlarımız burada savunmasız 2 kadın ve 3 küçük çocuğu toplu olarak infaz etti. Eğer Diyarbakır'daki kundaklama olayının dosyası kapatılmamış olsaydı ve işlem yapılsaydı bugün 2 kadın ve 3 çocuk burada katliama uğramazdı. Diyarbakır'daki dosyayı 'normal bir yangın' diye kapattılar ve bugünkü olaya zemin hazırladılar" dedi.
Mardin Emniyet Müdürü Derviş Kara, saldırganların kimliğinin tespiti ile ilgili çalışmalarının devam ettiğini ve görgü tanıklarının beyanlarına göre saldırganların olayda 2 tabanca kullandıklarını söyledi. Kara, olayın kan davası olayı ile bağlantılı olduğu üzerinde de durdurduklarını açıkladı.
GÖZYAŞLARI ARASINDA TOPRAĞA VERİLDİLER
Mardin'de yaşanan saldırıda hayatını kaybeden Ayşe Sürer, oğlu Süleyman Fırat Sürer ile Emine İpek, çocukları Nizamettin İpek ve Narin İpek'in cenazeleri, dün geceyarısı Diyarbakır'a getirildi. Adli Tıp Kurumu'nda otopsileri tamamlanan 5 kişinin cenazeleri, bugün sabah saatlerinde yakınlarına teslim edildi. Yenikapı Mezarlığı'na götürülen cenazeler yıkandıktan sonra, buradaki camide öğlen namazının ardından cenaze namazı kılındı. Caminin içinde kılınan cenaze namazının ardından cenazeler ambulansla alınarak defnedilecekleri mezarlara taşındı. Saldırıda yaşamını yitiren 5 kişinin cenazeleri, Yenikapı Mezarlığı'nda arka arkaya kazılan mezarlara defnedildi. Cenazelerin defnedilmesi sırasında iki ailenin kadınları gözyaşlarına boğuldu, ağıtlar yaktı. Polis, zırhlı araçlarla mezarlık çevresinde sıkı güvenlik önlemleri aldı.
DİĞER FERTLER KORUMA ALTINDA
Diyarbakır Valiliği, kan davası nedeniyle dün 5 kişinin öldürülmesi üzerine ailelerin kentte yaşayan ve aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu diğer fertlerini hemen gizli bir yerde koruma altına aldı. Koruma altına alınanların kaç kişi olduğu ve nereye götürüldükleri hakkında açıklama yapılmadı.
4 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Mardin Cumhuriyet Başsavcısı Hakan Dündar, cezaevinde önünde 5 kişinin öldürüldüğü saldırıyla ilgili olarak 4 kişinin gözaltına alındığını açıkladı. Başsavcı Dündar'ın konuyla ilgili yaptığı açıklama şöyle:
"19/09/2013 tarihinde, Mardin Cezaevi önünde, yapılan silahlı saldırı sonucunda, Ayşe Sürer (38), Süleyman Fırat Sürer (4), Emine İpek (27), Nizamettin İpek (7) ve Narin İpek (10) isimli kişiler olay yerinde öldürülmüştür. Ölen kişilerin, cezaevine, tutuklu yakınlarını ziyaret amacıyla geldikleri anlaşılmıştır. Yapılan soruşturmada olayı gerçekleştiren kişilerin birden fazla oldukları ve kısa namlulu silah kullandıkları, ancak başlarına kar maskesi veya herhangi bir kamuflaj giysisi takmadıkları tespit edilmiştir. Saldırı olayının, daha önceki olaylarla bağlantılı olarak iki aile arasındaki husumetten kaynaklandığı değerlendirilmektedir. Cezaevi güvenlik kameraları başta olmak üzere ilimizde bulunan tüm güvenlik kameralarının incelenmesine devam edilmektedir. Olayla ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığımızın talimatıyla 4 kişi gözaltına alınmıştır. Soruşturma halen devam etmektedir." - Haberimizde
Son Dakika › Güncel › Mardin'de 5 Kişinin Öldüğü Katliamda Kan Donduran Detaylar (2)- Yeniden - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?