Ağbaba: Bunlar organize bir suç çetesi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, 'Çok ciddi bir şekilde Cumhuriyet Halk Partisi üzerinden bir operasyon yürütülmeye çalışılıyor. Kendi yaratmış oldukları kanı, gözyaşını birilerine havale etmeye çalışıyorlarö dedi.
Parti il binasında basın toplantısı düzenleyen Ağbaba, gündeme ilişkin konuları değerlendirdi. Türkiye'de son bir haftadır bir fırtına koparılmaya ve algı yaratılmaya çalışıldığını iddia eden Ağbaba, 'Bir yalan çetesiyle karşı karşıyayız. Organize bir yalan çetesiyle karşı karşıyayız. Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı, genel başkanımızı 'teröristleri hastanede ziyaret etmekle' suçladı. Dün çark etti, bundan memnunuz. Genel başkanımız MYK'de söyledi; 'bir tane teröristi hastanede ziyaret ettiğimizi kanıtlayın siyaseti bırakırım' dedi. Ama maalesef bir yalan söyleniyor. Onların söylediği yalan 20 milyon kişiye ulaşıyor, bizim söylediğimiz doğru bir milyon kişiye ulaşıyor. Bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Bu yalanı düzeltmesi gereken kurumun başında olan Adalet Bakanı maalesef o yalanı katlayarak büyüttü. Adalet Bakanı kimin hangi cezaevine, ne ziyareti yaptığını biliyor. Elinde bütün kayıtlar var. Hangi hastaneye, hangi mahkumun yanına kim gitmişse, hepsinin kaydı var. Çünkü oralara izinsiz girilmiyor. Adalet Bakanı'nın yapması gereken şey Cumhurbaşkanı'nı yalanlamaktı. 'Hayır, böyle bir ziyaret yok' demekti. Ama maalesef o Cumhurbaşkanı'nı doğrulamak için daha büyük bir yalan söyledi. Bunları görünce Hitler'in Propaganda Bakanı Paul Joseph Goebbels'e haksızlık edildiğini düşünüyoruz. Herhalde Goebbels bunu görseydi onlara karşı önünü iliklerdi. veya Hitler'in Adalet Bakanı, Türkiye'nin Adalet Bakanı'nı görseydi, 'ben bu kadar yetenekli değilim' derdiö görüşünü savundu.
'BUNLAR ORGANİZE BİR SUÇ ÇETESİ'
Ağbaba, organize çete medyası ve siyasetçisinin olduğunu iddia ederek, şunları söyledi: 'Televizyonda konuşan yorumcusu var. Köşe yazarı kılıklıları var. Belediye başkanları var. Bunlar organize bir suç çetesi. Bakan, 'CHP'liler 81 teröristi cezaevinde ziyaret etti' diyor. Bir gazetede yer alıyor. Ardından bu açıklama büyütülüyor. Bu açıklamayı yapan Adalet Bakanı. Bir başka gazete 'CHP'deki ekip deşifre oldu' diyor. Bunlar komedi yazıyorlar. 'Cihaner ve Tanrıkulu 10 PKK'lıyı ziyaret etti' diyor. İlhan Cihaner ve Sezgin Tanrıkulu hiçbir PKK'lıyı ziyaret etmemiştir. Külli yalandır. Bir çete medyasıyla, siyasetçisiyle, yorumcusuyla Cumhuriyet Halk Partisi'ne saldırıyor. Bunlarla ilgili bütün yasal haklarımızı kullanacağımızı herkesin bilmesini istiyoruz. Bu çeteye karcı hem dava açacağız hem de bütün hukuksal haklarımızı kullanacağız. CHP milletvekilleri olarak bunlarla mücadele edeceğiz. Bizler her zaman mağdurun ve mazlumun yanında yer aldık. Siyasi kimliği ne olursa olsun mazlumların, mağdurların yanında yer almaya her zaman devam ettik, devam edeceğiz. Bunlar kime terörist denileceğine karar vermeye çalışıyor. Bu anlayış, İlker Başbuğ'u terörist gören anlayış. Bugün yanlarında Hanefi Avcı'yı terörist gören anlayış. Aynı anlayışın bir başka devamı namaz kılmayanları 'hayvan' gören anlayış.ö
'ÖLEN HERKESİN KANINDAN AKP SORUMLUDUR. O KAN, YIKAYARAK ÇIKMAZ'
Cumhuriyet Halk Partisi üzerinden bir operasyon yürütülmeye çalışıldığını ileri süren Ağbaba, 'Adalet Bakanı'na birkaç soru sormak istiyorum. Bu cezaevi ziyaretleri suçsa, bunlarla ilgili soruşturma açtın mı' Açmadıysan, derhal aç. Ziyaret ettiklerimizden cezaevinde olan var mı? Bunlar şimdi cezaevinde mi? Onu da merak ediyorum. Akademisyenler, gazeteciler ne zamandan beri terörist? Bu anlayış, Nazım Hikmet'i terörist gösteren anlayış. Bu anlayış, Sebahattin Ali'yi katleden anlayış. Bu anlayış, Yaşar Kemal'inden Zülfü Livaneli'sine kadar Can Yücel'ine kadar aydını, yazarı, çizeri terörist gören anlayış. Bu anlayış, Altan Övmen'i 'uçak düşürmekle' suçlayan anlayış. Bu anlayışın hepsi aynı. 24 tane CHP milletvekilinin ziyaret etmiş olduğu 'teröristlerin' birkaçını sizlere tanıtmak istiyorum. Güler yüzlü bir terörist Can Dündar. CHP milletvekilleri Can Dündar'ı ziyaret etmiş. Erdem Gül'ü ziyaret etmiş. Can Dündar, Cumhuriyet Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni. Erdem Gül, Cumhuriyet Gazetesi'nin Ankara temsilcisi. CHP Milletvekilleri bu arkadaşları ziyaret etmiş. Hm CHP'yi hem de bu arkadaşları suçluyorsun. Bunlar ceza aldı mı? Merak ediyorum. Diğer bir terörist Esra Mungan. Bu külliyen yalan. Yalanın kuyruklusu. Yalan söylendi ama bu kadar büyüğü hiç söylenmedi. Nasıl böyle bir şey yapılabilir, nasıl böyle bir şey söylenebilir anlamak mümkün değil. Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, 3 KCK'liyi ziyaret etti diyor. Onun sadece bir ziyareti var, Esra Mungan. Genel Başkan Yardımcımız Zeynep Altıok, 6 PKK, 2 THKP-C'liyi ziyaret etti deniliyor. Bu THKP-C'yi de yeni oluşturdular herhalde. Altıok sadece Can Dündar ve akademisyenleri ziyaret etmiş. Onursal Adıgüzel, 4 PKK'lıyı ziyaret etti diyorlar. Sadece Can Dündar, Erdem Gül ve Esra Mungan'ı ziyaret etmiş. Fikri Sağlar bir kez akademisyenleri ziyaret etmiş. Zeynel Emre akademisyenler, Can Dündar ve Erdem Gül'ü ziyaret etmiş. Necati Yılmaz aynı şekilde. Sezgin Tanrıkulu sadece Can Dündar ve Erdem Gür'ü ziyaret etmiş. Utku Çakıözer aynı şekilde. Mahmut Tanal yine sadece akademisyen, Can Dündar ve Erdem Gür'ü ziyaret etmiş. Fatma Kaplan Hürriyet aynı şekilde. Murat Emir'in hiç ziyareti yok. Onunla ilgili iki tane ziyaret var diyorlar. Selin Sayek Böke bir kez akademisyen, Esra Mungan'ı ziyaret etmiş. Yakup Akkaya da aynı şekilde. Veli Ağbaba 3 PKK, 2 THKP-C diyor ama 3 akademisyen, iki tane Can Dündar ve Erdem Gül'ü ziyaret etmiş. Tahsin Tarhan aynı şekilde. Orhan Sarıbal aynı şekilde. Oğuz Kaan Salıcı bir kez Esra Mungan'ı ziyaret etmiş. Nurhayat Altaca Kayışoğlu 3 PKK, 1 KCK deniliyor ama hiç birini ziyaret etmemiş. Necati Yılmaz da aynı şekilde. Mehmet Tüm aynı şekilde. İlhan Cihaner 6 PKK diyor, küllü yalan. Çok ciddi bir şekilde Cumhuriyet Halk Partisi üzerinden bir operasyon yürütülmeye çalışılıyor. Kendi yaratmış oldukları kanı, gözyaşını birilerine havale etmeye çalışıyorlar. Tekrar söylüyoruz; Türkiye'de kan akıyorsa, bunun bir tek sorumlusu vardır, o da AKP'dir. Her gün şehit haberleri geliyorsa, bunun tek bir sorumlusu var, AKP'dir. İstanbul'un göbeğinde bombalar patlatıp, 11 tane insan katlediliyorsa AKP'nin sorumluluğundadır. 102 Ankara'da ölen vatandaşımızdan Merasim Sokağına, Sultanahmet'ten Taksim'ine kadar ölen herkesin kanından AKP sorumludur. O kan, yıkayarak çıkmaz. Onun hesabını verecek. İstanbul'un göbeğine bomba yüklü bir araç geliyor, bunu görmüyor ama CHP Milletvekillerinin her şeyini takip ediyorlar. Cumhurbaşkanı'na facebooktan kim hakaret etmişse bunu görebiliyorlar ama kamyonla gelen bombayı göremiyorlar, araçla gelen bombayı göremiyorlar. Görevleri 13-14 yaşında facebookta beğen tuşuna basan çocuklar. Bunun hesabı sorulacak. Adalet Bakanı hakkında her türlü yasal hakkımızı savunacağız. Yarından itibaren televizyonu medyası, köşe yazarı yorumcusuyla ilgili her türlü hukuksal girişimde bulunacağımızı belirtmek istiyorumö iddialarında bulundu.
'TRT GENEL MÜDÜRÜ DERHAL GÖREVDEN ALINMALIDIR'
Veli Ağbaba, laikliğin herkes için önemli olduğunu kaydederek, 'Türkiye'de tek sesli ve çok kararlı bir medya var. Bunların içerisinde birisi TRT dediğimiz 80 milyon insanın vergisiyle yaşayan, ayakta duran, herkesin vergi verdiği bir kurum. O vergilerle ayakta duruyor. Oraya bir yorumcu çıktı. 'Evli olan erkeklere Evliya deniliyormuş' Niye? Çünkü kadınlara tahammül ediyor. Kadınlara tahammül ettiği için erkekler 'Evliya' deniliyormuş. Bazı kadınlarda, erkeklere tahammül ediyormuş ama kadından evliya olmuyormuş. Türkiye'deki kadınların buna dikkatini çekmek istiyorum. Herkesten para alıyor. Namaz kılandan da, kılmayandan da. Türkiye Cumhuriyeti, eşitlik ilkesine göre kurulmuştur. Bizim Anayasamızda Alevi-Sünni, Müslüman-Hristiyan herkes eşittir. Namaz kılsın kılmasın 'herkes eşittir' diye yazar. TRT Genel Müdürü, sorumlu Bakan eğer bu anlayışa ceza vermezse, bu lafa o da ortaktır. Araştırmalar var, Türkiye'deki namaz kılma oranı belli. Namaz kılmayan herkesi 'hayvan' olarak nitelendiriyor. Eğer bunlar cezalandırılmazsa, bilin ki hükümette bu suça ortaktır. Ben söyleyen meczupları suçlamıyorum. O ekranlara çıkaranları suçluyorum. O ekranlara çıkıp, çocuğuna şehvet duymak gibi alçakça laflara aynı ekranlarda görüyoruz. Aynı ekranlarda kimle evlenilir, evlenilmez o yorumları görüyoruz. Bu anlayış, herkes tarafından kınanmalı ve TRT Genel Müdürü derhal görevden alınmalıdır. 9-10 yaşında tecavüzcülerin kutsandığı, tecavüz edilen vakıfların el üstünde tutulduğu yani Ensar Vakfı'nın el üstünde tutulduğu bir Türkiye'de bu tür olayların olması da normal. Bu 9-10 yaşındaki çocuğa tecavüz edenle aynı anlayıştır. İşte bir kez daha laikliğin ne kadar önemli olduğu, laikliğin herkes için hava kadar, su kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıktıö görüşünü ileri sürdü.
Son Dakika › Güncel › Malatya - Ağbaba: Bunlar Organize Bir Suç Çetesi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?