İçişleri Bakan Yardımcısı Sebahattin Öztürk, terör örgütleriyle mücadelenin kararlılıkla sürdürüldüğünü belirterek, "2017'nin ekiminde, kasımında Allah'ın izniyle biz artık dağlarda, üs bölgelerinde, inlerde, mağaralarda barınabilecek adam bırakmayacağız." dedi.
Öztürk, Kalkınma Bakan Yardımcısı Yusuf Coşkun ile çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Bingöl'de İl Jandarma Komutanlığı Sosyal Tesisleri'nde sivil toplum kuruluşu temsilcileri, kanaat önderleri ve korucu başlarıyla bir araya geldi.
Sebahattin Öztürk, burada yaptığı konuşmada, terörle mücadele ve 16 Nisan'daki halk oylamasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bölücü terör örgütünün Çözüm Sürecinde devletin iyi niyetini istismar ettiğini belirten Öztürk, şunları söyledi:
"Bu istismarın sonucunda devlete, vatandaşa tekrar bir tuzak kurma şeklinde karşımıza çıktı. Elbette hiçbir devlet buna razı olmaz ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti bütün iyi niyet denemelerine rağmen daha az kan dökülecek ve hiçbir şey olmaz ümidiyle bu olaya bir süreliğine katlanmak durumunda kaldık. Daha önce seçim sırasında olan pek çok olaya, cenazelerden mezarlıklara kadar, terörist cenazeleri törenlerine kadar, festival adı altında yapılan bütün meydan okumalarına katlandı hepsine ama 22 Temmuz sabahı Ceylanpınar'da 2 tane polisimizin yataklarında uyurken şehit edilmesi bardağı taşıran damla oldu. Şunu gördük ki artık bu cani, vahşi terör örgütüyle anladığı dilden mücadele etmenin gerekli olduğuna kanaat getirdik."
Mardin- Diyarbakır karayolundaki terör saldırısı
Terör örgütünün köylerde, şehirlerde, dağlarda, bayırlarda oluşturdukları korku ve dehşet iklimini tekrar devletin hakim olduğu şekle dönüştürmek için pek çok şehit verildiğini anımsatan Öztürk, Mardin-Diyarbakır karayolundaki saldırıda şehit olan askerlere rahmet, bütün millete başsağlığı diledi.
Öztürk, terörle mücadelenin yoğun bir şekilde yürüttükleri sırada 15 Temmuz'da başka bir fecaatle karşılaştıklarına işaret ederek, şöyle konuştu:
"Bu memlekete bir daha asla böyle bir darbe teşebbüsüne uğramayız, böyle bir şey Türkiye yakışmaz insanımıza yakışmaz, böyle bir şey asla olmaz diye düşünürken maalesef hiçbir perva tanımadan bu milletin vergileriyle, bu milletin verdiği paralarla oluşturduğumuz ordumuzun içinde yuvalanmış bu terör örgütü milletin iradesini tasallut, saldırı girişiminde bulundu ve bu girişimi başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere Sayın Başbakanımız, hükümet, hepimiz bizler ve ve en önemlisi sizler marifetiyle savuşturduk bertaraf ettik ve bu saldırıyı sonuçsuz kıldık."
FETÖ, DEAŞ ve bölücü terör örgütünün ülkenin birliğine karşı mücadelesine devam ettiğini anlatan Öztürk, terör örgütünü Türkiye'nin gündeminden en alt sıralara indirdiklerini, dağda, bayırda, şehir merkezlerinde, caddede sokakta estirdikleri terörün herhangi emaresine ve esamesine artık rastlanmadığını bildirdi.
Öztürk, "Kesinlikle hiçbir şekilde terör örgütünün artık halkımızın üzerinde kurduğu korkutma, yıldırma, dağa kaçırma, el koyma, zorla para toplama, yaralama, öldürme gibi bütün faaliyetleri halkımızın üzerinden devletimizin, halkımızın desteğiyle biz bunu sağlamış durumdayız." diye konuştu.
"Artık mağaralarda barınabilecek adam bırakmayacağız"
Millet olarak terörle ilgili birlik ve dayanışma içerisinde olunması gerektiğinin altını çizen Öztürk, terörün en yoğun olduğu dönemde bile bölge halkının yüzde 95'inin teröre karşı olduğunu, şimdiler de ise geri kalan kısmının da destek vermez hale geldiğini kaydederek "Artık çağrılarının hiçbirisi sokaklarda yankı bulmaz oldu." dedi.
Öztürk, önlerinde yapacakları iki önemli hadise bulunduğunu anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunlardan bir tanesi 16 Nisan referandumu ve diğeri de 2017 yılında terör örgütünün tarihten, milletin dağından, çayırından, merasından, şehirlerinden silip süpürmek için yapacağımız operasyonlara halkımızın iradi olarak vereceği destektir bizim için önemli olan. Bunu yapacağız, donanımımız hazır. Bizim şimdi istediğimiz her zaman devletiyle, milletiyle kaynaşmış olan Bingöl halkımızın da desteğini yanımızda görmek istiyoruz. Dolayısıyla iki hususta 2017 bizim için önemli. 2015 yılından itibaren yapmakta olduğumuz terörle mücadelenin 2017'nin ekiminde, kasımında Allah'ın izniyle biz artık dağlarda, üs bölgelerinde, inlerde, mağaralarda barınabilecek adam bırakmayacağız. Kendileri bilirler, bundan başka çözüm yolu yok. Bu bizim nihai sözümüzdür. Bundan başka söyleyecek bir sözümüz, bu noktadan sonra yoktur. Burada sizin desteğinize ihtiyacımız var."
Eskiden seçimlerde terör örgütünün insanları tehdit ederek, korkutarak, yıldırarak, sandık başlarında oylarını çalarak, kullanılmamış oyları kullanarak, iradelerinin sandığa yansımasının engellediğinin bilindiğini dile getiren Öztürk, bu tür olayların daha çok kırsalda yaşandığına işaret etti.
Öztürk, "Aldığımız ve 16 Nisan'a kadar alacağımız tedbirlerle artık bunu yapabilme kudretleri sıfırdır. Asla ve kat'a sizin hür ve özgür iradenizi sandığa yansıtmanıza hiçbir şekilde hiçbir çete, örgüt muvaffak olamayacak." diye konuştu.
Cazibe Merkezleri Programı
Kalkınma Bakan Yardımcısı Yusuf Coşkun da Cazibe Merkezleri Programı konusunda bilgi vererek, programa yoğun bir ilgi olduğunu belirtti.
Kamu hizmetlerinin ülkenin en ücra köşesine kadar ulaştırıldığını aktaran Coşkun, "Terör örgütünün yakıp yıkmalarına rağmen devletimiz hiçbir zaman bu bölge üzerindeki şefkatini durdurmadı. Yatırımları son surat devam ediyor. Bu bölgede huzur ve sükunetin sağlanmasından sonra özellikle bölgedeki genç nüfusun üretime yönelik aşkına cevap vermek adına Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla Başbakanımızın 4 Eylül'de Diyarbakır'da açıklamış olduğu Cazibe Merkezi Programı, huzurun yanında ekonomik kalkınmayı sağlamak, bu bölgeyi yeniden inşa etmek için çok cazip teklifler olan bir yatırım seferberliği programıdır." diye konuştu.
Programa, Vali Yavuz Selim Köşger ve Belediye Başkanı Yücel Barakazi de katıldı.
Son Dakika › Güncel › Mağaralarda Barınabilecek Adam Bırakmayacağız' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?