Devlet Başkanı Nicolás Maduro'ya karşı başkent Karakas'ta önceki başlayan ve 3 kişinin ölümüyle sonuçlanan protestolar dün de sürdü. Gösterilerin ikinci gününde güvenlik güçleri protestocuları dağıtmak için yoğun bir biçimde biber gazı kullandı. Protestoların sürmesi için dün çağrıda bulunan merkez sağdaki Önce Adalet Partisi'nin 6 yöneticisinin göz altına alındığı bildirildi.
Hükümet taraftarlarının da sokağa çıkması üzerine taraftarlar ile muhalifler sık sık karşı karşıya geldi.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres ise devlet başkanı Nicolás Maduro ve muhalefeti kutuplaşmayı azaltmak için diyaloğa çağırdı.
Protestolar Başkan Maduro'nun pazartesi günü televizyonda hükümet karşıtı bir askeri bir komplo kurulduğunu ilan etmesinin ve "arkasında ABD'nin bulunduğu bu darbe girişiminin elebaşlarından" birinin tutuklandığını söylemesinin üzerine yeniden başlamıştı.
Yargı Meclis'in yetkilerini elinden almıştı
Venezuela Yüksek Mahkemesi, bir buçuk yıldır uyardığı Meclis'in yetkilerini Mart 2017'de anayasaya uymadığı gerekçesiyle elinden almıştı. Muhalefet kararı darbe olarak nitelemiş ve Maduro yanlısı olarak tanımladıkları Yüksek Mahkeme'nin bu kararının, diktatörlük kurma girişiminin bir parçası olduğunu savunmuştu. Mahkeme tepkiler üzerine 3 gün sonra kararını geri almak durumunda kalsa da 3 hafta süren gösterilerde 4 kişi ölmüştü.
General Motors'un fabrikasına el kondu
Öte yandan bugün Amerikalı otomotiv şirketi General Motors (GM), dün Venezuela'daki fabrikasına kamu yetkilileri tarafından el koyulduğunu duyurdu. Şirket tarafından yapılan açıklamada "(Fabrikaya) ek olarak araçlar gibi şirketin diğer varlıklarına da yasadışı bir biçimde alındı" ifadeleri kullanıldı. GM, bu gelişmeleri "saygısızlık" olarak değerlendirirken ülkedeki bütün faaliyetlerini durdurdurma kararı aldı. Açıklamada GM'in el koyulan fabrikasında 2 bin 678, 79 bayisi ve bu bayilerin tedarikçileri de dahil olmak üzere ülke genelinde de 3 bin 900 çalışanın olduğu bilgisine de yer verildi.
Bu duruma nasıl gelindi?
Hugo Chavez 1999'da devlet başkanı olduğunda ülkenin en büyük gelir kaynağı olan petrolü ulusallaştırmış ve buradan elde edilen geliri sağlık, gıda, konut ve eğitim gibi alanlara aktarmıştı. Ülkede genel olarak ücretler yükselmiş olsa da ekonomik dayanak petrol ihracatı olduğundan özellikle gıda ve temel tüketim maddelerinde dışa bağımlılık sürmüştü. Ancak petrol fiyatlarının düşmesiyle ekonomi çıkmaza girmiş ve enflasyon şimdiye dek hiç görülmeyen oranlarda artmıştı. Bu da beraberinde gıda krizini getirmişti. Ekonomi giderek kötüleştikçe ABD destekli merkez sağ politik hükümet üzerine politik baskısını arttırmış, hükümet ve sağ muhalefet arasındaki siyasi kriz derinleşmişti. - Madrid
Son Dakika › Güncel › Maduro Karşıtı Gösteriler İkinci Gününde - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?