Manisa'da yaşayan ve 2010 yılında kan kanseri olduğunu öğrendikten sonra lise eğitimini bırakmak zorunda kalan 18 yaşındaki Aykut Can, uygun ilik beklerken 'En büyük destekçim' dediği babası Mehmet Can'ın (38) 5 bin liralık kredi kartı borcu nedeniyle cezaevine girmesi üzerine ikinci kez yıkıldı. Hastalığı nedeniyle tedavi masraflarının babasını zora soktuğunu belirten Aykut Can, 'Hastalığımı okuldaki devamsızlık için rapor almaya gittiğim hastanede tesadüfen öğrendim. Babam borçlarını ödüyordu ama benim tedavim nedeniyle ödeyemez hale geldi. Benim yüzümden şuan cezaevinde, en büyük destekçim oydu. Evimizin direğini cezaevinden çıkartsınlar' diye konuştu. Manisaspor'a sevdalı olduğunu ve her maçına gittiğini ifade eden Can, takım ve taraftarların yanında olmadığını belirtip sitem etti.
Manisa Çukurova Kimya Endüstri Meslek Lisesi öğrencisi olduğu 2010 yılı Mart ayında devamsızlığının 19 güne çıkması üzerine Aykut Can (19) annesi Aysel Can (37) ile rapor almak için Merkez Efendi Devlet Hastanesi'ne gitti. Üç çocuklu ailenin en büyüğü olan Aykut Can, 'Devamsızlığım 19 gündü. Annemle rapor almak için Merkez Efendi Devlet Hastanesi'ne gittim. Doktor önce yüzüme bir baktı ve 'Nasıl ayakta durabiliyorsun' dedi. Annemle şoke olduk. Yüzümde bir çöküklük, halsizlik, burun kanamaları oluyordu ama hiç şüphelenmedik. Sonra benden kan tahlili yaptırmamı istedi. Doktor tahlil sonuçlarına baktı ve bir şey söylemeden beni Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk etti. O hastanedeki doktorlara da muayene oldum ve beni hemen hastaneye yatırdılar. 1.5 ay hastanede kaldım, orada kan kanseri olduğumu öğrendim. Dünyam başıma yıkıldı' diye konuştu.
ManisaSPOR'A SİTEM ETTİ
Hastalığının ilerlemesi üzerine ağırlaşan tedavi nedeniyle Aykut Can lise eğitimini birinci sınıfta bırakmak zorunda kaldı. Koyu bir Manisaspor taraftarı olduğunu ve 'Tarzanlar' adlı taraftar grubunun içinde yer aldığını dile getiren Aykut Can, 'Manisaspor aşığıyım ve hastalığımı öğreninceye kadar tüm maçlara gittim. Geçen yıl yalnızca bir arkadaşımla deplasmandaki Ankaragücü maçına giden tek taraftar bizdik. Her maçına katıldığım Manisaspor Kulübü'nden manevi bir destek beklerdim. En azından telefonla arayıp, 'geçmiş olsun' diyebilirlerdi. Ben bu takımı en çok seven taraftarım' dedi.
BABA KREDİ KARTI BORÇU NEDENİYLE CEZAEVİNDE
Dericiler Sitesi'ndeki arıtma tesisinde işçi olarak çalışan baba Mehmet Can (38), yaklaşık 5 bin liralık kredi kartı borcunu ödemeyediği için geçen salı günü cezaevine girdi. Tedavi sırasında 'En büyük destekçim' dediği babası Mehmet Can'ın tutuklanması üzerine ikinci kez yıkıldığını ifade eden Aykut Can, 'Beni en çok yıkan olay babamın cezaveine girmesi oldu. Hastalığım çıkmadan önce babam borçları düzenli olarak ödüyordu. Ancak hastalıktan sonra, tedavi, muayene ve ilaçlar derken babam borçları ödeyemedi. Babam benim yüzümden cezaevine girdi. Lütfen babamı cezaevinden çıkartın' diye yardım istedi.
LÖSEV YALNIZ BIRAKMADI
Uygun ilik bekleyen Aykut Can, tedavi sırasında Lösemili Çocuklar Vakfı'nın (LÖSEV) kendilerini biran olsun yalnız bırakmadığının altını çizdi. Genç adam, 'Biran önce uygun iliğin bulunmasını istiyorum. LÖSEV ailesi hep yanımızda oldu ve destek evrmeye devam ediyor. Bir lösemi hastası olarak yalnız kalmak istemiyorum' dedi.
GÖZÜYAŞLI ANNE ÇALIŞMAYA BAŞLADI
Eşinin cezaevine girmesi nedeniyle evin geçimini sağlayıp sigortası olmayan oğlunun tedavi masraflarını karşılamak için işe giren üç çocuk annesi Aysel Can, gözyaşlarına hakim olamadı. Bir pastanede çalışmaya başlayan gözüyaşlı kadın, 'Ben anne olarak herkesten destek bekliyorum. Bir taraftan oğluma içim yanarken, şimdi de eşimin borç yüzünden cezaevine girmesi beni çok üzdü' dedi. Aynı evde yaşayan dede Mehmet Can (64), torunu ve oğlu için yetkililerden yardım beklediklerini söyledi.
Son Dakika › Güncel › Lösemiyi Tesadüfen Öğrendi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?