Liselilerden Anlamlı Proje: Su Yaşatmak İçin Vardır, Öldürmek İçin Değil

Adana'da lise öğrencileri, yaz aylarında ortalama 60 kişinin yaşamına mal olan sulama kanallarında görülen ölümlerin önüne geçilebilmesi için sosyal sorumluluk projesi başlattı. Sulama kanallarında serinlik arayan 1000 kişiyle görüşen öğrenciler, kanalların üstünün kapatılması ve önlem alınması için afiş ve videolar hazırlayıp yetkilileri harekete geçmeye çağırdı.

"MUSTAFA GİBİ OLMAYALIM"

Merkez Seyhan İlçesi'ndeki Danişment Gazi Anadolu Lisesi 9'uncu sınıf öğrencisi 16 yaşındaki Mustafa Tarık Gençoğlan, 24 Haziran 2013'te kent merkezinden geçen bir sulama kanalına düşüp ölümden döndü. Beyninde oluşan hasar nedeniyle engelli hale gelen Gençoğlan, tam 1 yıl okula gidemedi ve uzun bir tedavi süreci geçirdi. Gençoğlan'ın yaşadıkları, ailesini olduğu kadar okul arkadaşlarını da çok olumsuz etkiledi. Bu nedenle sulama kanallarında meydana gelen boğulma olaylarına karşı adım atmaya karar veren 11'inci sınıf öğrencileri harekete geçti.

ANKET YAPIP AFİŞ HAZIRLADILAR

Üstü açık sulama kanallarda serinlemeye çalışırken yaşanan acı olayların sona ermesini isteyen öğrenciler Melek Boz, Bensu Yüksek, Hatun Berik ve Çağla Bağ, bu düşüncelerini tarih öğretmenleri Tuba Zengi Bilal ve rehberlik öğretmeni Barış Bozkurt ile paylaştı. Neler yapılabileceğini öğretmenleriyle konuşan öğrenciler, 'Su yaşatmak için vardır, öldürmek için değil' sloganıyla bir sosyal sorumluluk projesi hazırladı.

İlk olarak sulama kanalında yüzen 13-16 yaş arasındaki 1000 kişiyle görüşüp anket yapan öğrenciler, çocukların niçin sulama kanalına girdiğini saptamaya çalıştı. Ankete katılanların yüzde 25'inin kanala serinlemek ve eğlenceli olduğu için girdiğini belirtmesi üzerine öğrenciler, bunun önlenmesi amacıyla kanala girmenin tehlikelerini anlatan afişler hazırlayıp okul yollarına ve kanal kenarlarına astı. Ayrıca aynı çerçevede video görüntüsü hazırlayarak sosyal medya hesapları üzerinden herkesle paylaştı.

"KANALLARIN ÜSTÜ KAPATILMALI"

Projeyi hazırlayan öğrencilerden Bensu Yüksek, şöyle dedi:

Sulama kanallarının üzerinin tel örgü, demir parmaklıklarla ya da güneş panelleriyle kapatılmasını istiyoruz. Çektiğimiz videoyu yaymaya çalışıyoruz. En büyük amacımız bu. İnsanların biraz bilinçlenebileceğini düşünüyoruz."

Öğrencilerden Melek Boz da şu bilgileri verdi:

"Sulama kanallarında yüzen ve boğulan çok insan var. Bizde bunun önüne geçmek istiyoruz. Bu yüzden böyle bir proje yapmak istedik. Sosyal bir proje olduğu için halkı işin içine dahil etmemiz gerekiyordu. Sulama kanallarının çevresinde yaşayan 13 ile 16 yaş arasındaki bin çocuğa bir anket düzenledik. Yaptığımız anketler sonucunda yüzde 25 oranında bir kesim sulama kanalına girdiğini ve bunu eğlenceli bulduğunu saptadık. Bu gerçekten garip ve gerekli önlemlerin alınması gereken bir durum. En önemli amacımız bizim halkı bilinçlendirmek. Çünkü özellikle kanal çevresinde yaşayan halkın sulama kanallarında yüzmenin tehlikeli olduğunu göz ardı etmemeleri gerek ama bunun bilincinde değiller."

"BAŞKALARI DA BU ACIYI YAŞAMASIN"

Kanallardaki acı olaylara karşı harekete geçtikleri için okul arkadaşlarını kutlayan Mustafa Tarık Gençoğlan'ın annesi hemşire Derya Gençoğlan da, şunları söyledi:

"Oğlum ayağından çıkan terliğini almak isterken suya düştü. Yaklaşık 1.5 ay hastanede yoğun bakımda kaldı. Uyandığında mucizeyi yaşamıştık. Fizik tedavi sürecimiz başladı. Tam 1 yıl Mustafa Tarık yemek yemedi. Kumanda, telefon kullanamadı. Şu an bazı sorunları sürüyor. Fizik tedavisi de devam ediyor. Çoğu işlerini anneannesi, ben ve babası yapıyoruz. Kanallarda acıların önlenmesi için proje çok güzel olmuş. Biz yaşadık bu acıyı, aynı acıyı başkaları yaşamasın."