Liseli Onur Böyle Yandı

Bitlis'in Ahlat İlçesi'nde bulunan Çok Programlı Lise bahçesinde 28 Kasım 2011 günü yapılan yangın tatbikatında ağır yaralanan, daha sonra da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden 17 yaşındaki Onur Zeki Akgün'ün yanma anı görüntüleri ortaya çıktı. Akgün'ün ölümünden sorumlu tutulan okul müdürü ve 5 öğretmen için 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan dava ise sürüyor.

Ahlat İlçesi'nde bulunan Çok Programlı Lise Bahçesi'nde, öğrencilere yangına müdahalenin öğretilmesi için tatbikat yapıldı. Bunun içinde okulun bahçesine odun toplanarak ateş yakıldı. Tatbikat için kullanılan ateşin alevleri sönünce, bir öğrenci ateşin üzerine tiner döktü. Bu sırada alevler arasında kalan öğrenci, elindeki tiner bidonunu geriye doğru atarak kaçmaya çalıştı. Çevredeki öğrencilerin bir bölümü de parlayan alevlerin arasında kaldı. Olayda 2'si ağır 11 öğrenci yaralandı.

İlk müdahalenin ardından hastaneye kaldırılan yaralılardan hayati tehlikesi bulunan 17 yaşındaki Onur Zeki Akgün, Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yanık Ünitesi'nde tedavi görürken kurtarılamadı. Bu olay üzerine de savcılık tarafından soruşturma başlatıldı. Ardından da dönemin okul müdürü Hüseyin Eralp ile 5 öğretmen hakkında 'Dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu ölüme sebebiyet vermek' suçundan Bitlis Ağır Ceza Mahkemesi'nde 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

BİLİRKİŞİ RAPORU IŞIK TUTACAK

Olayda hayatını kaybeden Onur Zeki Akgün'ün avukatı Hasan Emre Çavuşoğlu, ikincisi 28 Mart 2013'ta yapılan ve 27 Haziran 'a 2013 ertelenen duruşmada bilirkişi raporu istendiğini söyledi. Avukat Çavuşoğlu, davanın sonuna kadar ailenin yanında olduklarına dikkat çekerken, ikinci duruşmada, bilirkişi raporu istenmesi konusunda deliller ve dosyanın Ankara Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilerek sivil savunma uzmanları ile milli eğitim müfettişleri ve hukukçudan oluşacak 3 kişilik bilirkişi heyetinin raporunun olaya ışık tutacağını söyledi.

YANGIN TÜPLERİ BOŞ ÇIKTI

Tüm sanıkların ifadelerinin tamamlandığını belirten Avukat Çavuşoğlu, video kayıtlarını kendisinin de izlediğini ve okuldaki yangın tüplerinin sadece bir kaçının dolu olduğunu, diğerlerinin boş olduğunu belirtti. Çavuşoğlu, "Birkaç dolu yangın tüpü var, ancak o yangın tüpleriyle de yanan öğrencilerden önce yangına müdahale ediliyor. Bir öğretmen tinerin getirilmesi talimatını veriyor, diğer bir öğretmen ise tinerin yanan ateşin üzerine dökülmesi talimatını veriyor. Bunlar video kayıtlarında sabit" diye konuştu.

TUVALETTİKİ SUYLA SÖNDÜRÜLDÜ

Bu arada yapılan yangın tatbikatında 17 yaşındaki Onur Zeki Akgün'ün ölümüne neden olan yanma anında kayıtta olan güvenlik karemasının görüntüleri de ortaya çıkarken görüntüler de bir anda alev topuna dönen Akgün, panik içerisinde koşarak okulun içine giriyor. Tuvalete yönelen Akgün, üzerine dökülen suyla söndürülüyor.

Oğullarının öldüğü olayın acısının halen ilk günkü gibi taze olduğunu anlatan Melek ve Haydar Akgün çifti de suçlular cezalandırılıncaya kadar olayın peşini bırakmayacaklarını söyledi. Bitlis'in Ahlat İlçesi'nde biri 22, diğeri 5 yaşında olan iki çocuğu ile birlikte yaşadıklarını anlatan Haydar Akgün, görüntüleri izledikten sonra da dehşete düştüklerini ifade etti.

Haydar Akgün, ikinci duruşmada dosyanın bilirkişiye gönderildiğini, oradan gelecek olan sonuca göre de karar verileceğini belirterek, "Olayda ihmali olanların cezalandırılmasını istiyoruz. Öğretmenlerden 2 tanesi de halen okulda göre yapıyor. Bununla ilgili Milli Eğitim ve Bakanlığa dilekçe verdik. Bu öğretmenlerin okuldan alınmasını istiyoruz" dedi.

Görüntüleri görünce de bir kez daha şoke olduklarını belirten Haydar Akgün, "Asılında o tiner bizim evimize döküldü. Görüntülerde çocuğum açıkça yanarken koşuşturması var. Ayrıca müdahalenin de geç yapıldığı görülüyor. Bu arada söndükten sonra da çocuğumun yürütülerek çıkarıldığını gördük, dehşete kapıldık" dedi.

Ölen öğrencinin annesi Melek Akgün de göz yaşı yerine kan akıttığını belirterek "Acımız sönmeyecek. Ben şimdiyi kadar gözyaşı döküyordum göz yaşlarım tükendi. Artık kan akıtıyorum. Bu olayları bir rüya olarak görüyorum. Artık bu rüyadan uyanmak istiyorum. Benim için hayat bitti. Yaşayan bir ölü gibiyim" dedi.

Psikolojisinin bozulduğunu, ancak hayatta 2 çocuğu için yaşamaya çalıştığını anlatan Melek Akgün, "Olayda sorumlu olanlar ellerini vicdanlarına koysunlar ve suçlarını kabul etsinler. Biliyorum benim oğlum artık hayata dönmeyecek. Ama acımız bir nebze de olsa hafifleyecek" diye konuştu.