İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının "Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın" sloganıyla her hafta düzenlediği oturma eylemi 246'ıncı haftasında Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde devam etti.
Oturma eylemine İHD üye ve yöneticilerinin yanı sıra, İHD Bölge Temsilcisi Şevket Akdemir, Barış Anneleri İnisiyatifi, MEYA-DER, KESK'e bağlı sendikaların temsilcileri ve kayıp yakınları katıldı.
Üzerinde "Onlar Bir Gece Ansızın Evlerinden Alındılar ve Bir Daha Geri Dönmediler" yazılı pankartın açıldığı ve kaybedilenlerin fotoğraflarının taşındığı eylemde Kürtçe bir konuşma yapan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, 246 haftadır bu alanlarda adalet istediklerini ve kayıplarının bulunması çağrısında bulunduklarını dile getirerek, tüm çabalarına rağmen istenilen bir sonucun ortaya çıkmadığını söyledi.
'ONLARIN DÖNEMİNDE DİCLE'DEN SU YERİNE KAN AKTI'
Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in 'Dicle'nin kıyısında bir koyun bile kaybolsa sorumlusu biziz' sözünü hatırlatan Bilici, "Oysaki onların döneminde o kadar katliamlar yapıldı ki, Dicle'den su yerine kan aktı, Dicle kana bulandı" dedi.
'KATLİAMLARI BİREYLER DEĞİL DEVLET YAPMIŞTIR'
90'lı yıllarda yapılan bazı katliamların yıllar boyu PKK'ya mal edilmeye çalışıldığını ifade eden Bilici, şöyle devam etti: "Bu olaylardan bir tanesi de Lice katliamıydı. Israrla PKK'nın ilçeye saldırdığı söyleniyordu. Oysaki bugün devlet bizzat kendisi Lice'ye herhangi bir PKK eyleminin olmadığı itiraf ediyor. Biz o zaman da söylüyorduk, 'bu katliamları devlet yapmıştır' diyorduk. Ama tüm ısrarlarımıza rağmen, bu katliamları gerçekleştirenler hakkında herhangi bir girişimde bulunulmuyordu. Bugün birkaç devlet görevlisini yargılamakla bu suçları aklayamazsınız. Çünkü bunun sorumlusu bireyler değil, bizzat devletin kendisidir. Bu nedenle bu katliamların hesabını devlet vermelidir"
Bilici, konuşmasının sonunda İran'ın dün idam ettiği Kürt siyasi tutsak Habibullah Gulperipur'un idam edilişini sert bir dille kınadı.
'BAŞBAKAN YARDIMCISI BAYKAL DAHİ İLÇEYE SOKULMADI'
Bilici'nin ardından konuşan İHD Kayıplar ve Faili Meçhul Cinayetler Komisyonu Üyesi Necibe Güneş Perinçek, 1933 yılında Lice'de yaşanan olayın hikayesini anlattı.
Lice'deki olayla ilgili hafta başında Diyarbakır 8. Ağır ceza Mahkemesince davanın açıldığını hatırlatan Perinçek, şöyle devam etti:
"Dava dosyasındaki iddianameye, görgü tanıklarının anlatımına ve yakınlarının şubemize yaptığı başvurulara göre; Birçok PKK'lının ilçeye girdiği iddia edilerek, Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın Lice'ye yönlendirilir. Helikopterle Lice'ye giden Aydın, olağandışı hiçbir durum olmaması rahatlığı içerisinde İlçe Jandarma Bölük Komutanlığı bahçesinde yaveri ile sohbet ederken "Kanas" tipi suikast silahıyla vurulur. Aydın'ın vurulması bahane edilerek sokağa çıkma yasağı ilan edilir. Gün ve gece boyunca ilçe güvenlik güçlerince taranır. Bazı görgü tanıklarına göre; taramanın başlatılmasıyla birlikte bir asker halka seslenerek, 'biz bir generali öldürdük siz kimsiniz, hepinizi geberteceğiz' diye bağırmış. Olayın hemen ardından ilçeye giriş çıkışlar yasaklanır. Olaylarda 3'ü güvenlik görevlisi 17 sivil olmak üzere 20 kişi yaşamını yitirir. Onlarca insan ateşli silahla yaralanır. Bazı ev ve işyeri güvenlik güçlerince yakılır. 401 ev ve 241 işyeri hasar görür. İlçe 4 gün boyunca, parlamenterlerin, siyasetçilerin, STO temsilcilerinin ve halkın giriş çıkışına kapatılır. Dönemin Başbakan Yardımcısı Deniz Baykal dahi ilçeye sokulmaz. 3 ay içinde ilçenin nüfusu yarı oranında düşer."
Yapılan konuşmaların ardından kayıp yakınları, 20 yıl önce yaşanan Lice olaylarında yaşamını yitirenler anısına 5 dakikalık oturma eylemi yaptı.
Engin ÖZTÜRK
Son Dakika › Güncel › Lice'de Yaşamanı Yitirenler Anıldı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?