Diyarbakır'ın Lice İlçesi'nde 1993 yılında dönemin Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın da aralarında bulunduğu 16 kişinin yaşamını yitirdiği olaylarda haklarında, 'Taammüden öldürme', 'Halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik', 'Cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 24 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan tutuksuz sanıklardan, dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu, adliyeye gelip ifade verdi. Geçen cuma günü avukatı ile birlikte mahkemede yaklaşık üç saat ifade veren Hatipoğlu'nun suçlamaları kabul etmediği belirtildi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı faili meçhul cinayet dosyalarını soruşturan Cumhuriyet Savcısı Osman Coşkun'un, 1993'te uğradığı saldırı sonucu hayatını kaybeden eski Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın ölümüyle ilgili, 20 yıllık zaman aşımına gireceği gün hazırladığı iddianame kabul edildi. Coşkun'un hazırladığı iddianamede, 1993 yılında dönemin Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın da aralarında bulunduğu 16 kişinin öldürülmesiyle ilgili dönemin Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu ve Üsteğmen Tünay Yanardağ hakkında, TCK'nın 'Taammüden öldürme', 'Halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik', 'Cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 24 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı.
GÜVENLİK GEREKÇESİYLE İZMİR'E ALINDI
Dava ilk önce güvenlik gerekçesiyle Eskişehir'e nakledilmiş, dosya bu kentte TMK ile görevli mahkeme olmaması nedeniyle Yargıtay 5'inci Ceza Dairesi'ne geri gönderilmiş, Yargıtay'ın İzmir'de görülmesine karar vermesinin ardından 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlanmıştı. Mahkemede 13 Haziran 2014 günü yapılan ilk duruşmada, sanık Eşref Hatipoğlu'nun avukatı Mehmet Eren Turan, müvekkilinin 'en üst düzey kolluk amirinin soruşturma ve kovuşturması için HSYK'dan izin alınması gereği yerine getirilmediğinden' kovuşturmanın durdurulması talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti de talebi yerinde görüp, davayı durdurarak dosyanın Adalet Bakanlığı'na gönderilmesine karar verdi. HSYK, geçen yıl ekim ayında yapılan bir düzenlemeyle daha önce özel yetkili mahkemelerde açılan bu tür davalarda kişinin sıfatı, görevi ne olursa olsun soruşturma izni verilmesine gerek olmadığı ve doğrudan yargılamanın yapılması gerektiği bildirdi.
SANIKLAR GELMEDEN İDDİANAME OKUNMAZ
İzmir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesinde geçtiğimiz 13 Haziran'da yapılan duruşmaya, tutuksuz sanıklar Eşref Hatipoğlu ve Tünay Yanardağ sağlık sorunlarını gerekçe göstererek yine katılmazken, müştekiler Ahmet, Raziye ve Muhammet Bayar ile tarafların avukatları Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi ile birlikte 22 avukat hazır bulundu. Avukatlar sanıklar olmadan duruşmanın görülemeyeceğini, iddianamenin sanıkların yüzüne karşı okunmasını istedi. Cumhuriyet Savcısı Şenol Dağ, iddianamenin sanıklar duruşmaya gelmeden okunmasını, kaydedilerek sanıklara dinletilmesi yönünde mütalaa verdi.
Mahkeme heyeti, sanıklar duruşmada hazır bulunmadığından, iddianamenin okunmasına yer olmadığına, mazeretinin son kez kabulüne, gelecek celse mutlaka duruşmada hazır bulunmasına, gelmediği taktirde yakalama kararı çıkarılmasına karar vererek duruşmayı 7 ve 8 Ekim günlerine erteledi.
İFADE VERMİŞ
Ekim ayında davanın üçüncü celsesinin yapılacağı güne az bir süre kala sürpriz yaşandı. Emekli Albay Eşref Hatipoğlu, avukatı Mehmet Eren Turan, asker ve sivil polis korumalarıyla geçen cuma günü adliyeye gelip davanın görüldüğü mahkemede ifade verdiği ortaya çıktı. Hatipoğlu'nun Mahkeme Başkanı Hakim Nurettin Küdür'e avukatı ile birlikte yaklaşık üç saat ifade verdiği belirtildi. Hatipoğlu'nun, suçlamaları kabul etmediği öğrenildi. Emekli Albay Eşref Hatipoğlu'nun şehit edilen Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın sınıf arkadaşı olduğunu, kendisine komplo kurulduğunu belirtti. Hatipoğlu, tertibin arkasında, Hizbullah'a yakınlığıyla bilinen Diyarbakırlı işadamı M.A.A.'nın olduğunu öne sürdü. Eşref Hatipoğlu'nun ifadesinde şunları söylediği öğrenildi:
"İl jandarma komutanlığı görevim döneminde bu kişinin usulsüz işlerine engel olduğumdan hedef alındım. Bahtiyar Aydın'ın şehit edildiği gün aynı helikopterdeydik. Lice'ye inmeye birlikte karar verdik. Lice'ye operasyon veya çatışma esnasında gitmedik. Aydın ile aile dostu ve devre arkadaşıyız. Sık sık görüşürdük. Aydın, belirli güçler tarafından öldürüldü. Ekim 1993'te Lice'de PKK'lılar eylem yaparak terör estiriyordu. Başarılı bir operasyon ile devlet hakimiyeti sağlandı. Bu operasyonda 14 terörist öldürülmüştür. Bu olaylar Avrupa insan hakları komisyonu tarafından yerinde incelenmiş ve Lice halkına zarar verecek işlem yapılmadığı rapor edilmiştir. Ben yıllarca teröre karşı savaştım. İnsan kendi arkadaşını neden öldürsün? Orada ne ben ne askerim, sivil halka ateş etmiştir. Helikopter iner inmez karşıdan ateş edildi. Bu ateş sırasında Bahtiyar Aydın vurulup şehit oldu. Olayla ilgili tutulan tutanakların hepsi doğrudur. Benim terör örgütü kurup, yönettiğim ve 14 kişiyi tek başına katlettiğim gibi akla hayale gelmez iddialar var. Asılsız olan suçlamaları kabul etmiyorum."
Eşref Hatipoğlu'nun, ifadesinin ardından yine korumalar eşliğinde adliyeden ayrıldığı öğrenildi. 7-8 Ekim'de yapılacak olan duruşma günü her iki sanığın SEGBİS sistemiyle bağlanıp mağdur avukatların sorularına cevap vereceği belirtildi. - İzmir
Son Dakika › Güncel › Lice Davasında Emekli Albay Hatipoğlu İfade Verdi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?