Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği Kartepe Zirvesinin ilki bu yıl ''15 Temmuz ve darbeler Sempozyumu'' adıyla yoğun bir ilgi ve katılımla başladı. Yaklaşık 400 kişilik salonun tıklım tıklım dolduğu sempozyumda konuklar diğer 4 salondan daha açılış programını takip etti. Sempozyumun Onursal Başkanlığı'nı üstlenen Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, '' Türkiye'nin Davos'u gibi, iddialı bir çıkışla başlıyor. İnşallah Davos'u da geçip dünya çapında önemli bir etkinlik haline gelir'' dedi.
"KOCAELİ ZİRVELER İÇİN DOĞAL BİR ADRESTİR"
Başkan Karaosmanoğlu sempozyumun açılışında ''Hoş geldiniz'' konuşması yaparak konuklarını selamlayan Başkan Karaosmanoğlu, ''Sizleri Kocaeli'de misafir etmekten büyük mutluluk duyuyorum. Zirvemizin tüm insanlık için hayırlı ve verimli olmasını diliyorum. Kocaeli'nin yolları, insanları, medeniyetleri birleştiren konumu Kartepe Zirvesi'ne de hayat vermiştir. Zirvemizin temel amacı; insanlığın sosyal ve siyasal problemlerine karşı çözüm önerileri geliştirmektir. Yeryüzünde savaş, şiddet, ırkçılık, Müslüman düşmanlığı, zorunlu göçler, açlık, yoksulluk, gelir dağılımı adaletsizliği ve benzer krizler tırmanmaya devam ediyor. PKK, PYD, DAEŞ, FETÖ gibi taşeron terör örgütleri nedeniyle dünyanın hiç bir yeri güvenli değil. Maalesef dünya düzeni içinde yaşadığımız ateşe sürekli odun taşıyor. Çözümün değil, sorunun bir parçası olarak çalışıyor'' dedi.
''DÜNYA UÇURUMUN EŞİĞİNDE''
Dünyanın insanlık tarihi boyunca yaşanmış bütün kötülüklerin daha fazlasına şahit olduğuna dikkat çeken Başkan Karaosmanoğlu, ''Küresel bir buhran yaşıyoruz. Dünya uçurumun eşiğindedir. İnsanlık: daha adaletli, daha huzurlu, daha özgür bir hayat istemektedir. Yeni ve adil bir dünya düzenine soluduğumuz hava kadar ihtiyacımız var. Kartepe Zirvesi'nde insanlığa umut kapıları açmak için, ayağımızdaki, bileklerimizdeki zincirleri kırmak için buluştuk. Bu maksatla her yıl buluşmaya devam edeceğiz'' şeklinde konuştu.
''HER YIL 10 DARBE VEYA DARBE GİRİŞİMİ''
Dünyayı çıkmaza sürükleyen en önemli nedenlerden birinin darbeler olduğunu ifade eden Başkan Karaosmanoğlu, sözlerine şöyle devam etti; ''Son 60 yılda dünya her yıl yaklaşık 10 darbe ve darbe girişimine şahitlik etti. Her darbeyle toplumların iradeleri gasp edildi. İnsanların canlarına, mallarına, geleceklerine ipotek konuldu. Bu darbe fırtınası varken, insanlık için politika üretemezsiniz. Yatırım yapamazsınız. Açlıkla mücadele edemezsiniz. Darbe mekanizmasını durdurmadan yeni bir dünya hayali neredeyse mümkün değildir. 2016'da Türkiye'nin yaşadığı FETÖ'cü işgal ve darbe girişimine karşı, bu milletin verdiği cevap, yazdığı destan; tünelin ucunda bir ışık gibi insanlığa umut olmuştur.
Bu nedenle zirvemizin 2017 ana temasını, 15 Temmuz ve Darbeler olarak belirledik.''
''MİLLETİMİZ 15 TEMMUZ'DA DESTAN YAZDI''
''Değerli dostlarım; 15 Temmuz'da ülkemizin maruz kaldığı darbe–işgal girişimi; dünya darbe düzeni için bir dönüm noktası, bir kırılmadır'' diyen Başkan Karaosmanoğlu, ''15 Temmuz'da milletimizin sergilediği direniş, savaş uçaklarına, tanklara, bombalara karşı çıplak elleriyle kazandığı zafer; darbeye karşı mücadele için yeni bir milattır. Milletimiz, el birliğiyle darbecilerin tekerine çomak sokmuştur. 15 Temmuz demokrasiyle yönetilmek isteyen, darbe tehdidi altındaki bütün toplumlar için bir ilham kaynağıdır, kader ânıdır, yol ayrımıdır. 15 Temmuz'un hakkıyla anlatılması ve anlaşılması toplumların iradesini korumasına güç verecektir. Kartepe Zirvesi sonuçlarını Zirve Deklarasyonu'yla dünyaya ilan edecek, önerilerimizin takipçisi olacağız. Darbeye karşı demokrasinin, savaşa karşı barışın, kaosa karşı huzurun, bencilliğe karşı paylaşmanın, ırkçılığa karşı kardeşliğin, düşmanlığa karşı dostluğun sesini; bu yıl ve her yıl yükseltmeye çalışacağız'' sözleriyle konuşmasını tamamladı.
VALİ AKSOY: SEMPOZYUMUN ÖNEMİ ÇOK BÜYÜK
Başkan Karaosmanoğlu'nun ardından kürsüye gelen Kocaeli Valisi Aksoy, ''Türkiye darbeler ve darbe teşebbüsleri konusunda acı hatıralar yaşayan bir ülkedir. Bu zirvenin önemi bu açıdan çok büyük. Türkiye hızla büyüyor ve gelişiyor. Cumhurbaşkanımızın, Cumhuriyetin 100. yılında koyduğu hedefleri gerçekleştirmek üzere yoluna devam eden Türkiye'nin önünü hain bir darbe teşebbüsüyle kesmeye çalıştılar. 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanımızın halkı demokrasiye sahip çıkma çağrısı tam anlamıyla karşılık bulmuştur'' dedi.
KURTULMUŞ: YEGANE SÖZ SAHİBİ MİLLETTİR
Sempozyumun Onursal Başkanlığı'nı üstlenen Kültür ve Turizm Bakanı Prof. Dr. Kurtulmuş, ''Bu güzel zirvede sizinle olmaktan onur duyuyorum. Arkadaşlarımız projeyi bana anlattıklarını büyük bir heyecan duyacağımı kendileriyle paylaştım. Türkiye'nin Davos'u gibi, iddialı bir çıkışla başlıyor. İnşallah Davos'u da geçip dünya çapında önemli bir etkinlik haline gelir. Başta Büyükşehir Belediye Başkanımız olmak üzere emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Esas mesele halkların, milletlerin dediği mi olacak, yoksa güç odakların dediği mi olacak? Demokrasi mücadelesi, iradenin insanlık tarihi boyunca bir avuç azınlığın değil halkın elinde olmasıdır, demokrasi budur. Demokrasi mücadelesi bütün insanlığı, bütün halkları kavramıştır. Yegane söz sahibi millettir'' dedi.
''EKONOMİYLE DEMOKRASİ EŞ ZAMANLIDIR''
Bakan Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti; ''Demokrasiyle ekonomi arasında da çok yakın bir ilişki vardır. Darbelerin görüldüğü ülkelerin az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeler olduğuna bakılınca darbelerin ülkelerin gelişmesine engel olduğu görülmektedir. Ekonominin ve demokrasinin gelişmesi eş zamanlıdır. O ülkeyi sömürmek isteyen dış güçler darbe mekanizmasını devreye sokuyorlar. Gelişen ekonominin büyük kitleler tarafından paylaşılmasının önüne geçmek için bir takım azınlıklar darbe mekanizmasını devreye sokmuşlardır. Türkiye'de demokrasi tarihini, darbeler tarihi olarak ele almak da mümkündür. Osmanlı'da Babıali baskınıyla başlayan süreç, Cumhuriyet döneminde de devam etmiştir.''
''SİYASİ YASAKLAR DARBE TARİHİNİN BİR PARÇASIDIR''
Türkiye'nin önündeki en temel meselenin demokrasiyle yoluna devam etmek, hiçbir şekilde darbe sürecinin yaşanmayacağı bir mekanizmayı geliştirmek olduğuna değinen Bakan Kurtulmuş, ''Millete güvenen siyasi hareketler hayatları boyunca demokrasinin gelişmesi için mücadele vermişlerdir. Millete güvendiğiniz zaman sistem işleyecektir. Milletten olanlarla milletin iradesine karşı olanlar arasında mücadele devam etmiştir. İktidardaki AK Parti de 15 yıldır milletin iradesinden yana olmuştur. Türkiye'deki siyasi yasaklar da darbeler tarihinin bir parçasıdır. 68 siyasi parti kapatılmış, siyaset adamları yasaklı hale getirilmiştir. Darbelerle parlamentolar kapatılmış, siyasi iktidarlar değiştirilmiştir. Milleti adına siyaset yapan ve bedel ödeyenler, daha da bedel ödemeyi göze akarak yoluna devam etmektedir'' açıklamasını yaptı.
''MİLLET BAŞKOMUTANIN ÇAĞRISINA UYDU''
Bakan Kurtulmuş, konuşmasına şu şekilde devam etti, ''2010 referandumu millet adına önemli bir adımdı. 2014'teki Cumhurbaşkanlığı seçimi kararın kayıtsız şartsız millete olmasına dair önemli bir milattır. 2016 yılındaki referandum ve 15 Temmuz darbe teşebbüsüne karşı milletimizin direnişi halkımızın iradesinin dünyaya ilanıydı. Dünyada en sağlam demokrasi mücadelesi vermiş milletlerden birisiyiz. 15-16 Temmuz'daki milletimizin direnişi dünya demokrasi tarihinde halkımıza ayrıcalık tanımıştır. 15 Temmuz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyoruz. Bu mücadeleye katılan herkese şükranlarımızı sunuyoruz. Bu millet-devlet kaynaşmasının çok önemli bir örneğidir. Devlet-millet kaynaşmasının en somut göstergesi Sayın Cumhurbaşkanımızın televizyon yayınında milletimizi meydanlara davet etmesi, milletin de Başkomutan'ın bu çağrısına uyarak meydanları doldurması, milletin devletle bütünleşmesinin en büyük göstergesidir.''
''DEVLET KİMSENİN BABASININ MALI DEĞİLDİR'
Bakan Kurtulmuş, ''İki temel vazifemiz var. İlki ihanet çetesinden hesap sormaktır. Hesabı millet adına almak, bu çetecilerden hesap sormaktır, hedefimiz ise demokrasiyi tam manasıyla güçlenmiş bir yapıya kavuşturmaktır. Bir daha darbelerle karşılaşmamak için 5 önemli huşu vardır. Birincisi bu kadar bedel ödemiş bir millet olarak demokrasi kültürünün tam olarak yerleştiğini söyleyemeyiz. İlgili tüm kurum, kişi ve kuruluşlar bunun için özel bir gayret sarf etmelidir. Demokrasi eşitler arasında bir yarıştır. Söz de karar da milletindir. İktidara gelenlerin iktidardan gitmelerinin tek yolu sandıktır. İkincisi yönetim erkinin sadece ve sadece sivillerin elinde olmasıdır. Seçilmemiş insanların sivil veya asker olsunlar, seçilmiş sivil iradenin yerini almaları asla kabul edilemez. Üçüncüsü ise TSK'nın sivil yönetimle olan ilişkilerinin düzenlenmesi Türkiye için büyük bir kazanım olmuştur. Asker, sivil otoritenin emrinde Türkiye'nin savunmasını sağlayacak. Dördüncü olarak devletin ele geçirilmesi mümkün olan bir mekanizma olmaktan çıkarılmasıdır. Fetö darbe teşebbüsü hepimizin gözünü açmalıdır. Bir takım gruplar devleti ele geçirmeye çalışmaktadır. Bu nedenle nice darbe teşebbüsleri ortaya çıkmıştır. Fetö bunların için de en sonuncusudur ancak yıllar içinde devletin içinde en fazla yapılanma sağlayanıdır. Devlet kimsenin babasının malı değildir. Devlet milleti yöneten bir mekanizmadır. Devletin; liyakat, ehliyet ve millete sadakatle güçlendirilmesi gerekmektedir. Sadakati sadece millete olan yöneticilerin önü açılmalı, milletin adamları iktidara gelmelidir. Sonuncu olarak Türkiye'de ve yurt dışında tüm darbelerin arkasında; millet çoğunluğunun yönetimin dışında tutulması, ekonomiden gereken payı alamaması yatmaktadır. Önümüzde çok önemli bir çalışma dönemi var. Fetö'den kurtulduk deyip bir köşede oturamayız. Bir daha darbe olmayacak bir toplum haline gelmek mecburiyetindeyiz. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir darbe dış güçlerin etkisi olmadan gerçekleşmez. Sadece Türkiye'de değil tüm darbelerde iç odakların yanı sıra dışarıdaki pis ellerin de etkisi vardır. Hangi siyasi görüşe sahip olursak olalım milli bağımsızlığımızı önemseyerek dış güçlerden etkilenmeyecek bir yapıyı tesisi etmeliyiz'' sözleriyle konuşmasını tamamladı.
HEREKE HALISI VE AİLE FOTOĞRAFI
Konuşmaların ardından Başkan Karaosmanoğlu tarafından konuklarına dünyaca ünlü Hereke Halısı hediye edildi. Topluca çektirilen aile fotoğrafının ardından açılış oturumlarına geçildi.
SEMPOZYUMA ÜST DÜZEY KATILIM
Kartepe Zirvesi-''15 Temmuz ve Darbeler Sempozyumu, Kartepe Greenpark Otel'de start aldı. Türk Dünyası Belediyeler Birliği ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu'nun ev sahipliğinde gerçekleşen sempozyuma Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü ve Büyükelçi İbrahim Kalın, Sempozyumun Onursal Başkanlığını da üstlenen Kültür ve Turizm Bakanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, AB Genişlemeden Sorumlu Eski Komiseri Gunter Verheugen, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyon Başkanı ve Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu, TBMM Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörü Doç. Dr. Ali Osman Öztürk, Bosna Hersek Federasyonu Parlamentosu Temsilciler Meclisi Başkanı Edin Music, KKTC III. Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı Prof. Dr. Ata Atun katıldı. Sempozyumun açılışında Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy, Büyükşehir Genel Sekreteri İlhan Bayram, KOÜ Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü, Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Görgün, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, G. Antep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı ile siyasi partilerin il başkanları da hazır bulundu.
ENTELEKTÜEL DÜNYANIN YENİ BULUŞMA ADRESİ
Zirve'ye 26 ülkeden 187 bilim ve düşünce insanı katılacak. 2 konferans, 8 özel oturum; 26 bilimsel oturum gerçekleştirilecek. Zirve sonunda Kartepe Zirvesi 2017 Deklarasyonu yayımlanacak. Zirve, darbeler hakkında bugüne kadar gerçekleştirilmiş en kapsamlı buluşma kimliği taşıyor.
ONUR KURULU BAŞKANI PROF. DR. NUMAN KURTULMUŞ
Onursal Başkanlığını Kültür ve Turizm Bakanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş'un yaptığı Kartepe Zirvesi; Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, Kocaeli, İstanbul, Sakarya, Yıldırım Beyazıt ve Uluslararası Saraybosna Üniversiteleri ile TRT, Anadolu Ajansı ve Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü tarafından gerçekleştiriliyor.
ZİRVE'DE DİKKAT ÇEKEN İSİMLER VAR
Kartepe Zirvesi'ne medya, siyaset ve akademik çevrelerden 187 konuşmacı katılıyor. Konuşmacılar arasında; İbrahim Kalın, Günter Verhaugen, Wadah Khanfar, Mohsin Majid Mughal, Stelyo Berberakıs, Abdallah Zakaria, Mehmet Ali Şahin, Ali Saydam, Hande Fırat, Oğuz Haksever, Fatih Er, Muhammed El Adil, Prof. Dr. Saida Latmanı, Nevzat Çiçek, Nedim Şener, Okan Müderrisoğlu, Nudzejma Obralic, Prof. Dr. Kemal İnat, Prof. Dr. Şükrü Karatepe, Prof. Dr. Nilüfer Narlı, Prof. Dr. Bekir Berat Özipek, Prof. Dr. Haluk Selvi, Prof. Dr. Kurtuluş Kayalı, Prof. Dr. Davut Dursun, Prof. Dr. Yılmaz Bingöl, Prof. Dr. Şükrü Karatepe, Prof. Dr. Fuat Keyman, Prof. Dr. Atilla Yayla, Prof. Dr. Haşim Ahmet Nghaumesh, Prof. Dr. Didi Saleck gibi dikkat çeken isimler bulunuyor.
Son Dakika › Güncel › Türkiye'den Davos Zirvesine Rakip: Kartepe Zirvesi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?