Fikir Masası Platformu tarafından düzenlenen 'Ortadoğu ve Demokrasi Paneli'nde çözüm süreci, Ortadoğu'daki gelişmeler ve Kürt'lerin geleceği masaya yatırıldı.
Şanlıurfa Milli Eğitim Konferans Salonu'nda düzenlenen panele, gazeteci-yazar Cengiz Çandar, siyaset bilimci-yazar Nuray Mert ve KDP-T Başkanı Sertaç Bucak konuşmacı olarak katılırken, moderatörlüğü ise Av. Müslüm Akalın yaptı. Panelistlerden gazeteci Cengiz Çandar, Kobani'de yaşananlar ve Ortadoğu'daki gelişmeler ışığında bölgede çok hızlı ve kestirilemeyen gelişmelerin olacağını kaydetti.
Çandar, "Yeni bir dünyanın kurulmaya başlamasıyla, onun artçı şoklarıyla buluşarak şu anda müthiş sarsıntının bir geçiş dönemini bize yaşatmaya başladı. Bunu en iyi hissedenler biri, bu salonda oturan ve bu salonda ve bu şehrin bulunduğu il ve bu ili alanlarını çevreleyenlerin farkında olduğu bir durum olduğunu düşünüyorum. Kobani, buraya yarım saatlik bir yerde. Kobani'de sınırların ötesinde çok önemli bir tarih yazılıyor. Bu tarihin içerisinde Ortadoğu sahnesine Kürtler adı verilen insan topluluğu ki, Birinci Dünya Savaşı sonucu değişik devletler içerisinde parçalanmış bir toplulukken yeni bir varlık olarak, eski ama kimlik olarak yeni bir kimlik kartıyla tarih sahnesine çıkmakta oldukları ve bu tarih sahnesine çıkmak amacıyla zorlarlarken, diğer bölgedeki gelişmelerle birlikte bu bölgenin de büyük sarsıntılar yaşadığına hep birlikte tanık oluyoruz" dedi.
ÇANDAR: KİMSE NE OLACAĞINI BİLMİYOR
"Şu anda Ortadoğu büyük bir altüst oluş dönemi yaşıyor" diyen Çandar, Ortadoğu'da gelişmelerin hiç kimsenin tahmin edemeyeceğini söyledi. Çandar, "Bunu biliyoruz, birkaç şeyi bilmiyoruz. Bilmemiz de mümkün değil. Kimse de bilmiyor. Neyi bilmiyoruz; bu ne zaman duracak, nasıl duracak, nerede duracak. Durduktan sonra bu Ortadoğu'da nasıl bir şekil ortaya çıkacak. Bütün bunları bilmiyoruz. Obama biliyor mu? O da bilmiyor. Tayyip Erdoğan biliyor mu? Bilmiyor. Beşar Esad biliyor mu? O da bilmiyor. Mesut Barzani biliyor mu? Bilemez çünkü inşaat halinde yeni bir tarih yapılmakta ve bu öncede tasarlanmış çizimlere, planlara göre yapılan bir yapılanma da değil. Hareket halinde olan bir tarih ve o yüzden de zaten içinde bulunduğumuz bölge özellikle sarsıntıda. Urfa'nın yarım saat dibinde, Kobani'de savaş var. Dört yıl sonra muhtemelen bambaşka şeyler konuşuyor olacağız. Bu değişkenlik, bundan dört sene önce düşünemediğimiz şeyi, aklımıza bile gelmeyen şeyleri bugün yaşatıyor. Bugün de aklımıza gelmeyen şeyleri üç sene, beş sene, on sene sonra görüyor olacağız. Önemli olan bu bölgenin, Ortadoğu'nun ve Ortadoğu içerisinde bu şehrin de, çevresinin de baş döndürücü değişikliklere ve gelişmelere gebe olduğunu idrakinde ve bilincinde olalım" diye konuştu.
MERT: TÜRKİYE, KENDİNE SÜNNİ İSLAM ALANI SEÇTİ
Türkiye'nin Kürtlerin kendi kendilerini yönetme fikrine sıcak olmadığını vurgulayan Nuray Mert, Türkiye'nin dış politikasına değindi ve Türkiye'nin Sünni İslam alanıyla kendisine bir alan seçmeye çalıştığını söyledi. Türkiye'nin Irak Şam İslam Devletine destek verip vermediği şeklindeki tartışmalarına değine Mert, "Desteklemekten ziyade, Türkiye'nin Esed'le savaşacak olan çevreye destek vermek hevesi. Suriye'de başat rolü oynamak için. Onun ötesinde Esed'in gitmesi de biraz sürüncemede kalınca veya askıya alınınca Türkiye bu sefer Ortadoğu'da etkinlik alanı olarak Irak ve Suriye arasındaki Sünni görmeye başladı tekrar başat rolü almak için. Çünkü diğer alanlardan çıkmak zorunda kaldı. Hatta çatışmalı bir sürece girildi. Mısır'da, İran'da hani söze dökülmese de, Suriye'de savaşın bir tarafı oldukları için. Ve Türkiye bu sefer Irak ve Suriye'nin arasında açılacak Sünniistan diyebileceğimiz alanda abilik yapmaya çevirdi. O yüzden de IŞİD'çileri destekliyor, desteklemiyor tartışmalarına zemin teşkil eden konu burası ister istemez. Nitekim Musul'u IŞİD işgal ettiğinde iktidar yanlısı gazeteler, 'mesela IŞİD değil, Sünni direnişi' gibi başlıklar attılar. Dolayısıyla Kobani'ye tesadüfen gelinmedi o yüzden. İkisi birleştirilirse, Kürt açılımı dedikleri 2009'daki pek başarılı olunmadı. 2012'de yine son içine gireceğimiz iki senelik süreç başladı. Belirsizliklerini koruyor. Bunu sürekli tartışıyoruz. Herkes birbirini suçluyor. Türkiye'de bu işin gerçekten olmasını istemeyen tipler de var. Kaotik bir kakofoni haline döndü. Bir taraftan kendi iç politikasında çözmesi gereken bir mesele. Ortadoğu'da oynamak istediği rol. Bunlar birbirini tamamlayan değil, birbirlerinin ayağını çeler hale geldiler. Türkiye, doğrusunu söylemek gerekirse Kürtlerin kendi kendilerini yönetme işini pek içine sindirebilmiş değil" dedi.
BUCAK: KÜRTLER DEMOKRASİYLE KAZANDI
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP-T) Başkanı Sertaç Bucak ise, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminin demokrasi çerçevesinde bugüne kadar geldiğini ifade ederek "Kürtler, özgür oldukları zaman demokrasiyi kendi ülkelerinde bir Avrupa ülkesi standartlarına yakın derecede kendi kendilerini yönettikleri zaman gerçekleştirebilecekleri inancında olan biriyim. Kürtlerin demokrasi alanında verdiği bu başarılı sınavdan ötürü Kürtler, IŞİD gibi bir terörist devletin saldırısına maruz kalmıştır." şeklinde konuştu.
(Kaynak: Gazeteipekyol)
Son Dakika › Güncel › 'Kürtler Yeni Kimlikleriyle Tarih Sahnesine Çıkıyor' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?