'Kürtçe Olduğunu Düşündüğümüz Dil'

Terör örgütü PKK'nın gizli sivil yapılanması KCK/TM ana davasında Kürtçe savunma yapan sanıkların mikrofonları kapatıldı. Sanık avukatlarından Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, sanıkların Kürtçe konuşmaları ve ses kayıtlarının delil olarak dosyada yer aldığını belirterek, mahkeme heyetine aynı sanıkların Kürtçe yazılı savunmalarının neden kabul edilmediğini sordu.

Diyarbakır 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde KCK/TM ana davasında 104'ü tutuklu 152 sanığın yargılanmasına bugün 31'inci duruşma yapıldı. Bugünkü duruşmaya, 85'tutuklu, 4'ü tutuksuz, 89 sanık katıldı. Duruşma nedeniyle adliye çevresinde sıkı güvenlik önlemi alınırken, adliye binasına girenler üst aramasından geçirildi.

Duruşmada, davanın tutuksuz sanıklarından Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nde çalışan Veysel Yıldırım ile ilgili iddianame okundu. Gizli tanık Mercek'in ifadelerinin de yer aldığı iddianamede, Yıldırım'ın örgüte para yardımı topladığı, PKK'lıların ailelerini Sarmaşık Derneği'ne yönlendirerek buradan kendilerine yardım yapılmasını sağladığı ve bu nedenle örgüte bağlılığı canlı tuttuğu, PKK elebaşı Abdullah Öcalan için düzenlenenler başta olmak üzere örgütsel etkinlik ve faaliyetlere katıldığı öne sürüldü. Sanık Yıldırım, Kürtçe savunmak isteyince mikrofonu kapatıldı. Bu durum mahkeme tutanaklarına, 'Kürtçe olduğunu düşündüğümüz dille' ifadesi geçince sanık avukatlarından Feride Laçin, "Bu dil hangi dildir? Tespitini istiyoruz" dedi.

Sanık avukatlarından Meral Danış Beştaş, Sarmaşık Derneği'nin iddianamede illegal bir yapı olarak gösterildiğini, ancak derneğin legal olup, yoksul ailelere yardım ettiğini söyledi. Sanık avukatlarından Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar da, Sarmaşık Derneği projesinin kurucu başkanlarından biri olduğunu ve bu derneğin yoksullukla mücadele amacıyla kurulduğunu söyledi. Aktar, "Burada yoksullara yardım edemezsiniz deniliyor. Dernekle ilgili iddanamede bu ifadelerin olmasından utanç duyuyorum. Toplumun birbiriyle dayanışma duygusu yok edilmeye çalışılıyor. Sanıklar Kürtçe dilekçe veriyor, Kürtçe konuşmaları ve ses kayıtları dosyaya delil olarak konulurken, Kürtçe dilekçeleri, içeriğine bakmadan niye iade ediyorsunuz?" dedi.

Daha sonra tutuklu sanık Veysi Akar ile ilgili iddianamenin okunmasına geçildi. Akar da Kürtçe savunma yaparken mikrofon kapatıldı. Akar'ın mahkemeye sunduğu Kürtçe yazılı 3 sayfalık savunması iade edildi. Adı 'X' olarak yer alan gizli tanığın Akar ile ilgili iddianamedeki beyanlarında, Akar'ın örgütün gençlik hareketinde yeraldığını, örgüte eleman kazandırdığını ve 'milis' faaliyetlerinde bulunduğu söylediği görüldü. Kürtçe savunma yaparken mikrofonu kapatılan Akar, bu iddiaları reddetti.

Daha sonra tutuklu sanık Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi Mustafa Ocaklık ile ilgili 'X', 'Mercek' ve 'Günışığı' kod adlı gizli tanıkların ifadeleri okundu. Gizli tanıklar ifadelerinde Ocaklık'ın örgütün şehir ve kırsal alandaki yöneticileriyle irtibatta olduğunu ve bunlara yardım ettiklerini söylediği ifade edildi. Kürtçe savunma yapmasına izin verilmeyen sanık Mustafa Ocaklık'ın 2 sayfalık Kürtçe yazılı savunması da iade edildi.

Avukatlar, Ocaklık'ın fırınları bulunması nedeniyle Kuzey Irak'a gittiğini savunarak gizli tanık ifadelerini reddetti. Mahkeme heyeti, duruşmaya öğle arası verdi.

Diyarbakır