DTP Genel Başkan adayı Ahmet Türk, ''Kürt sorunu, Cumhuriyet tarihinin en büyük sorunu ve geldiğimiz aşama itibariyle demokratik ve barışçıl çözümü en acil olan sorundur. Bugün artık çözüm için koşullar, her zamankinden daha elverişlidir'' dedi.
Partisinin TBMM'ye girdiğinde, ''gerginlik ve gerilim tarafı olmayacaklarını'' açıkladıklarını anlatan Türk, ''Buna karşın, Meclis'te parti gruplarına karşı iktidar ve muhalefetin blok oluşturduğunu'' öne sürdü.
DTP hakkında kapatma davası açıldığını anlatan Türk, şunları kaydetti:
''Bugün partimizi kapatabilirsiniz. Hatta bizleri tutuklayıp cezaevine de atabilirsiniz ama şu bir gerçektir ki; Kürtleri asla ve asla susturamazsınız. Kürtler, onuru ve özgür geleceği için şimdiye kadar her türlü bedeli ödemiştir, bundan sonra da ödemeye hazırdır.
Siyaset alanlarını daraltmak, partileri kapatmak yerine gelin Kürtlerle diyaloğa girin ve DTP'ye kapattığınız diyalog kapıların açın. Silahı bir hak arama aracı olmaktan çıkartalım. Demokratik ve barışçıl bir siyaset alanı yaratalım. Bu, her şeyden önce Türkiye'yi büyütecektir ve Türkiye'nin önünü açacaktır.''
Kürtlerin, ''çözümün adresi olarak Ankara'yı, çözüm merkezi olarak da Meclisi gördüğünü'' ifade eden Türk, ''Kürtlerin kimliklerinin tanınmasını, ana dillerini kamusal alanda ve eğitimde kullanmayı, yerinden yönetim ve ademi merkeziyetçiliği geliştirecek olan demokratik özerklik modelini talep ettiklerini'' söyledi.
Türk, yeni bir anayasanın çözümün anahtarı olacağını savunarak, şunları kaydetti:
''Toplumsal ve siyasal yaşama dönüşün önünü açacak yasal düzenlemeler, silahların bırakılması yolunda önemli bir adım olacaktır. Bakınız, İmralı'dan bu konuda yapılan çağrılar var. Sayın Öcalan, 'Farklı kimlik ve kültürler anayasal güvence altına alınsın, silahlar bir ayda bırakılır' diyor. Bu, son derece önemli ve tarihi bir çağrıdır. Bu çağrıya kimse kulaklarını tıkayamaz. Uzatılan bu barış eline, ağırlaştırılan tecrit politikalarıyla ve onur kırıcı uygulamalarla karşılık verilmesi tam bir provokasyondur ve çözümsüzlüğü derinleştirmektedir. Bu uygulamalardan bir an önce vazgeçilmelidir. Toplumsal hassasiyete dikkat edilmelidir. Bu yolla gösterilecek bir tavır ve tutumu, Kürt sorununu çözme niyeti konusunda bir ölçü olarak kabul ederiz.
Şimdi bu ülkeye yeni bir ruh, yeni bir siyasal anlayış gerekiyor. Türkiye'nin, ezilenleri, emekçileri, farklı kültürlerine bir arada özgürlük talep edenleri buluşturacak bir çatı partisine ihtiyacı vardır. Türkiye'nin normalleşmesine, demokratikleşmesine katkıda bulunacak bu çatı partisine biz de destek vereceğimizi söyledik.''
DTP Mardin Milletvekili Emine Ayna, bundan önceki kongrede Nurettin Demirtaş ile ''eşbaşkan'' seçildiklerini ifade ederek, ''Ancak Demirtaş seçildikten sonra baskıya maruz kaldı ve zorla askere götürüldü'' diye konuştu.
Partisine, bazı platformlarda ''Türkiye'nin başka meselesi mi yok'', ''Sürekli Kürt sorunundan söz ediyorsunuz'' diye eleştiriler yöneltildiğini anlatan Ayna, ülkede birçok sorun olduğunu bildiklerini kaydetti.
Emine Ayna, ''Türkiye'nin tam anlamıyla demokratikleşmesi için tek millet, tek dil ve tek milliyet yaklaşımını terk etmesi gerektiğini'' savundu.
' 'Ergenekon'' soruşturmasına da değinen Ayna, bunun ''darbeci zihniyetlerin tasfiye edilmesi ekseninde ele alınan argümanının doğru olduğunu'' ifade ederek, ''Ancak zemin yanlış'' dedi.
Ayna, ''Kürt sorunu tartışılırken PKK yokmuş gibi yaklaşılmasının gerçekçi olmayacağını'' savunarak, geniş kapsamlı toplumsal bir af çıkarılmasını istedi.
Bu arada, daha önce genel başkanlığa aday olacağını açıklayan Mahmut Alınak, adaylıktan çekildiğini açıkladı. Alınak, yaptığı konuşmada, ''Kendimce genel başkan adayı idim. Sonra gördüm ki değerli ağabeyim Ahmet Türk de aday. Türk'ün, hepimizi üzerinde çok büyük emekleri var. Onun olduğu yerde ben olamazdım. Türk'ün lehine genel başkanlık adaylığımından feragat ediyorum'' diye konuştu.
''İmralı Cezaevini biz kapatacağız'' diyen Alınak'ın konuşması sırasıda sık sık terör örgütü ve elebaşı lehine slogan atıldı.
Kongre salonda konuşmaların yapıldığı platform üzerinde ''Demokratik Türkiye için demokratik özerklik'' yazısı yer aldı. Salonda, ayrıca terör örgütünün işaretlerini taşıyan bezler ile terör örgütü elebaşının posterleri asıldı.
Kütçe şarkıların dinletildiği kongrede, terör örgütü elebaşı için ''sayın'' ifadesinin de kullanıldığı sloganlar atıldı.
Kongreye terör örgütü elebaşının kardeşleri Fatma ve Mehmet Öcalan, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, KESK Genel Başkanı Sami Evren ile bazı Avrupa ülkelerinden gelen parlamenterler de katıldı.
Bu arada, Alman parlamenter Ulla Yelpke, yaptığı konuşmada, teröristlerce kaçırılan Alman dağcıların serbest bırakılmasına değinerek, ''Bunu çok anlamlı buluyoruz. Kürt hareketinin terörist bir hareket olmadığını tüm Alman halkına anlatmak bizim görevimizdir'' dedi.
Son Dakika › Güncel › 'Kürt Sorunu, Cumhuriyet'in En Büyük Sorunu' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?