Küçük Hasan'ın İnanılmaz Dramı

Adana'da yaşayan 2.5 yaşındaki Hasan Dal, 2 yıldır teşhis konulamayan bir hastalık nedeniyle yürüyemiyor, konuşamıyor, ellerini de kullanamıyor. Oğlunun bir an önce sağlığına kavuşmasını isteyen baba 27 yaşındaki Ahmet Dal, "Hastalanmadan önce çok hareketliydi, çok neşeliydi. Aylardır hastaneye gidiyoruz, henüz teşhis koyamadılar. Gözlerimizin içine bakıp, 'bana yardım edin' dercesine ağlıyor" dedi.

Ayakkabı ustası Ahmet Dal ile kendisinden 6 yaş büyük olan Suriye asıllı eşi 32 yaşındaki Şirin Dal'ın ikinci çocuğu olan Hasan, 7 aylık iken aniden ateşi yükselip, özel bir çocuk hastanesine götürüldü. Burada tedavi altına alınan Hasan'ın, belinden sıvı alınması gerektiği belirtildi, bunun için başka bir hastaneye sevki yapıldı. Adana Numune Hastanesi'ne götürülen Hasan, teşhis için belinden su alınmasının gerekli olmadığı belirtilerek, 2 gün sonra taburcu edildi. Ateşi hiç düşmeyen Hasan, bu kez Çukurova Kadın, Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne götürüldü. 1 hafta boyunca kaldığı bu hastanede de ateşi düşmeyen Hasan'ın, yapılan teşhislerde, beyninde su birikintisi olduğu belirtildi. Beynin giderek küçülmesine ve vücudun kontrolünün yitirilmesine neden olan hastalığından dolayı aile, çocuğu yakınlarının bulunduğu Suriye'deki bir hastaneye götürdü. Burada da hastalığa teşhis koyulmayınca, son çare olarak Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi (ÇÜTF) Balcalı Hastanesi'ne götürülen Hasan'a, yine kesin teşhis konulamadı, ancak, epilepsi olabileceği kaydedildi,.

Oğlunun yaklaşık 2 yıldır hastane hastane dolaştığını ve henüz bir teşhis koyulamadığını belirten baba Ahmet Dal, henüz 2.5 yaşında olmasına rağmen çocuğun bugüne kadar bir torba dolusu onlarca ilaç kullandığını söyledi. 2 yıldır sürekli ateş şikayeti bulunduğunu bildiren baba Dal, "Hastalanmadan önce çok hareketliydi, hiçbir problemi yoktu. Konuşmaya çalışıp, ayaklarını hareket ettirerek yürümeye çalışıyor, ellerini de çok rahat hareket ettiriyordu. Şimdi yaşıtları gibi koşup, oynayamıyor, konuşamıyor, ellerini kullanamıyor. Suriye de dahil 5 ayrı hastaneye götürdük. Yaklaşık 2 yıldır günlerimiz hastanede geçiyor. Onlarca ilaç kullandı ama hiçbir faydası olmadı. Kontrolleri devam ediyor, tam bir teşhis konulamadı. Gözlerimizin içine bakıp, 'bana yardım edin' dercesine ağlıyor. Gözleri sessizliğe karşın yardım çığlığını bize çağrışım yapıyor. Onun bu hali bizi perişan ediyor" dedi.

Anne Şirin Dal ise, oğlumun eski sağlığına kavuşmasını istediğini belirterek, "Oğlumun hiçbir problemi yoktu. Bir hastalık onun gülüşünü, sesini kıstı. Oğlum şimdi hareket edemiyor, sadece gözleriyle bana acılı acılı bakıyor. Ben, onun yeniden gözlerindeki ışığı, bana gülmesini istiyorum. O kadar hastane gezdik, henüz tedavi olamadı. Ne olur bize yardım edin. Tek isteğimiz onun eski haline, neşeli günlerine dönmesi" diye konuştu.