Trabzon Valisi Yücel Yavuz, Türkiye'nin dünyada ve bölgede yaşananlar karşısında elindeki en büyük gücü ve kozunun üniversiteler olduğunu söyledi.
Yavuz, Karadeniz Teknik Üniversitesi'nin (KTÜ) kuruluşunun 62. yıl dönümü dolayısıyla Prof. Dr. Osman Turan Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, KTÜ'nün sadece ilin değil, bölgenin hatta dünyanın gururu olduğunu belirtti.
Dünya ve bölgede yaşanan gelişmelere ilişkin görüşlerini katılımcılarla paylaşan Yavuz, "Türkiye'mizin dünyada ve bölgede yaşananlar karşısında elindeki en büyük gücü ve kozu üniversitelerimizdir. Ülkemizin içinde bulunduğu sıkıntıları en iyi nasıl aşabileceğimizin yol haritasını belirleyecek olan en önemli kuruluş üniversitelerimizdir." dedi.
Yavuz, gençlerin kitabi bilgilerin yanı sıra sosyal konularda da daha iyi yetiştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, "En son yaşadığımız 15 Temmuz'daki olayları ve sonrasını mutlaka geleceği iyi okuyarak ele almamız gerektiğini ifade etmek istiyorum." diye konuştu.
Türkiye'nin artık kendisine rol biçilen bir ülke olmadığına dikkati çeken Yavuz, şöyle devam etti:
"Kendisine rol verilen, müsaade edildiği kadarıyla hareket kabiliyeti veya imkanı olan bir millet değiliz. Bunu dünyaya da deklare ettik. Artık rol yazan, rol biçen, dünyaya hükmeden bir millet olma konusundaki özgüven ve bu manadaki duruşumuzu da 15 Temmuz'da bütün dünyaya ilan ettik. Halen daha bu mücadelemiz devam ediyor ve görünen o ki devam da edecek. Eğer biz başta insan kaynağı olmak üzere milli değerlerimize sahip çıkar, onun kıymetini ve değerini bilirsek ve bunu da en iyi şekilde kullanabilirsek bütün sorunları aşarız, oyunları da daha başlamadan önleyebiliriz."
Yavuz, toplumun üniversitelerden, milli ve manevi öz değerlerle bezenmiş, kendisine güvenen, hayata atıldığında da her şeyin en iyisini yapmak şiarında gençlik yetiştirmelerini istediğini belirterek, şunları kaydetti:
"15 Temmuz'da biz neyin altında birleştik? Bayrağımızın. Neyin altında kenetlendik? Manevi ve milli değerlerimizin. Hiçbir ideolojik farklılık gözetmeksizin ne yaptık, 'biz birlik, beraberlik içerisindeyiz ve dirayetli bir şekilde ülkemizi bölmeye, parçalamaya yönelen herkese, her güce karşı biz yek vücut olarak ayakta dururuz ve bunu tarihte olduğu gibi günümüzde de ortaya koyarız.' dedik. İşte bunu daha da pekiştirmek, böylesi sıkıntılar yaşamamak için üniversitelerimizin bu konularda çok daha duyarlı, fedakar ve özverili şekilde görevlerini ifa etmelerini özellikle temenni ediyorum."
"Türkiye güçlü bir ülkedir"
KTÜ Rektörü Prof. Dr. Süleyman Baykal, üniversite bünyesindeki 17 fakülte, 1 enstitü, 1 konservatuvar, 4 yüksekokul ve 12 meslek yüksekokulunda 2 bin 395 akademisyen ve 2 bin 32 idari personelin görev yaptığını söyledi.
Üniversitede bin 346'sı yabancı uyruklu olmak üzere 57 bin 108 öğrencinin eğitim gördüğünü belirten Baykal, KTÜ'nün 201 bin 354 mezunu ile köklü ve büyük bir kurum olduğunu vurguladı.
Baykal, KTÜ'nün eğitim anlayışına ilişkin bilgi aktararak, şu değerlendirmede bulundu:
"Türkiye'nin dünyada barış ve huzurun tesisinde rol oynayabilmesi için yüksek öğrenim sistemimizin aynı zamanda ahlaklı kişiler üretmesi gerekir. Böyle kişiler yetiştirmek, bağımsızlık mücadelesi bitmek bilmeyen ve en son örneğini 15 Temmuz'da gördüğümüz dahili ve harici gayrımilli dizayn girişimleriyle bu mücadelede sürekli tökezletilmeye çalışılan Türkiye Cumhuriyeti üniversitelerinin en önemli görevidir. Çünkü Türkiye'nin bağımsızlığı, siyasetinin gayrimilli unsurlarca dizayn edilebilir olmaktan kurtulmasına bağlıdır. Bunun için de bilgiyi, dolayısıyla da algıyı küresel ölçekte yönetebilecek kadrolara ihtiyaç vardır. Çünkü ancak bilgiyi kullanarak hayal kurabilenler politikayı stratejiye, stratejiyi projeye dönüştürebilirler. Bu şekilde yetişmiş kadrolar Türkiye'nin ve dolayısıyla daha iyi bir dünyanın inşasında öncülük edilebilirler."
Türkiye'nin geçen yıl tarihinin en büyük ihanetlerinden birini atlattığını dile getiren Baykal, "FETÖ ve işbirlikçileri 15 Temmuz'da darbe girişiminde bulundular ancak vatanı, milli ve manevi değerleri ve özgürlüğü için ölmeyi en yüce mertebe olarak kabul eden yüce Türk milletini ve onun asaletini hesaba katmadılar. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere hükümetimiz, siyasi partilerimiz onurlu bir duruş sergileyerek, asker ve emniyet güçleriyle birlikte topyekun Türk milleti olarak hainlere gereken ders verildi." dedi.
Baykal, Türkiye'nin güçlü bir ülke olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
"Bir ve beraber olduğumuz, tek vatan, tek devlet, tek millet ve tek bayrak ülküsüne sıkı sıkıya bağlı kaldığımız sürece FETÖ, PKK, DEAŞ gibi taşeron terör örgütlerinin üstesinden gelmek hiç de zor değildir. Toplum, siyaset ve devlet kurumları, bu taşeron örgütlenmelerin gelişim süreçlerini iyi analiz etmeli, toplumsal, siyasal ve sosyolojik özelliklerinden ders çıkarmalıdır. Devlet, tüm kurumları ile var olan ve potansiyel taşıyan tüm legal görünümlü ancak esasta illegal hedefli yapılara karşı uyanık olmak, erken önlemler almak ve gereğini yapmak zorundadır."
Konuşmaların ardından Vali Yavuz, 2016 yılında akademik başarı elde eden öğretim üyelerine, Rektör Baykal ise hizmette 40 yılını dolduran akademik ve idari personele plaketlerini verdi.
Tören, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Trabzon Cumhuriyet Başsavcısı Mithat Kutanoğlu, Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Gürmen İlhanoğlu, Trabzon Baro Başkanı Sibel Suiçmez, CHP İl Başkanı Turgay Gürgör ve MHP İl Başkanı Nihat Birinci'nin doktora çalışmalarını tamamlayan akademisyenlere belgelerini verilmesinin ardından sona erdi.
Son Dakika › Güncel › Ktü'nün Kuruluşunun 62. Yıl Dönümü - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?