Kraliçe II. Elizabeth, 96 yaşında hayata gözlerini yumdu. Britanya yas tutuyor. Halk tarafından çok sevilen Kraliçe, birçokları için Britanya'nın simgesiydi.Britanya tarihinde en uzun süre tahtta kalan Kraliçe unvanını alan II. Elizabeth artık yok. O, 96 yıllık uzun ömrünü tümüyle ülkesine hizmete adadı. Henüz genç bir prensesken, 1947'deki 21'inci doğum gününde, İngiliz Milletler Topluluğu'ndaki müstakbel tebaasına şu sözlerle hitap ediyordu:
"Uzun ya da kısa, tüm hayatım boyunca size ve hepimizin ait olduğu büyük imparatorluk ailesine hizmet edeceğime dair hepinizin önünde söz veriyorum."
Elizabeth, hayat düsturunu özetleyen bu kısa radyo konuşmasını Cape Town seyahati sırasında kaydetmişti. Genç yaşlarından itibaren medyayı ve modern iletişim araçlarını son derece etkili kullandı. 1953 yılındaki taç giyme töreni televizyonda yayınlanan ilk kişi oldu.
2013 yılında, dönemin İngiltere Başbakanı David Cameron, Kraliçe'nin tahta çıkışının 60'ıncı yıldönümünde ona övgüler yağdırıyordu: "Daha önce böylesine olağanüstü bir söz, hiç bu kadar kesin bir şekilde tutulmamıştı. Geleneklerin ve siyasetin sürekli değiştiği zamanlarda Majesteleri, ulusumuz ve tüm dünya için bir kaya gibi sağlam kalmıştır." Başta Almanya olmak üzere, dünyanın birçok yerinde hayli popüler olan II. Elizabeth'in resmi unvanı oldukça uzun ve geniş kapsamlıydı: "Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığının ve Diğer Alemlerinin ve Topraklarının Tanrı'nın Lütfuyla Kraliçesi, İngiliz Milletler Topluluğu Başkanı ve İnancın Savunucusu."
Diana'nın ölümü sonrası kriz
Kraliçe'nin en büyük oğlu Prens Charles, ailesi Windsorların yaşamını bir "pembe dizi" olarak tanımlamıştı. Kraliçe görev süresi boyunca çeşitli dramlara, boşanmalara, skandallara katlandı.
Ancak 1997'de Prenses Diana'nın ölümü, İngilizlerin ilk kez Kraliçe'ye mesafeli durmasına neden oldu. Eski geline baştan beri soğuk baktığı söylenen II. Elizabeth, Prenses Diana'nın vefatı nedeniyle başsağlığı mesajını, uzun süre tereddüt ettikten sonra kamuoyuna açıkladı.
Paris'teki tünelde meydana gelen ölümlü otomobil kazasının ardından Kraliçe ancak Buckingham Sarayı'na kamuoyundan gelen yoğun eleştiriler üzerine televizyon kameralarının karşısına geçti: "Hepimiz kendi yöntemlerimizle bu olayı kabullenmeye çalıştık. Kaybı ifade etmek kolay değil, çünkü ilk şokun ardından birçok duygu bir arada yaşanır: İnanamamak, öfke ve geride kalanların derin acısı…" Siyah elbisesi ve inci kolyesi ile hem bir kraliçe ve hem de büyükanne gibi konuştu, kamuoyu büyük ölçüde sakinleşti.
Kraliçe binlerce randevuya katıldı, yüzlerce dış gezi yaptı ve her zaman gülümsedi, asla siyasi açıklamalar yapmadı. Ancak her zaman neler olup bittiğini biliyordu. Nitekim eski İngiltere Başbakanı "Demir Lady" Margaret Thatcher da bunu teyit ediyordu: "Güncel gelişmeler hakkında mükemmel bilgiye ve olağanüstü bir deneyim zenginliğine sahip. Tavsiyeleri ve önerileri her zaman çok isabetli. Başbakan olarak bu özelliklerinden çok faydalandım."
Kraliçe'nin saltanatı boyunca İngiltere'de Winston Churchill'den Liz Truss'a kadar15 farklı başbakan görev yaptı. Yeni Başbakan için 6 Eylül 2022'de verilen resepsiyon, iyice güçten düşen Kraliçe'nin son kez halkın karşısına çıkışı oldu. Yeni perma yaptıran, İskoç desenli bir etek ve gri hırka giyen Kraliçe, bastonuyla ağır aksak hareket edebiliyordu. Resepsiyonda son bir kez gülümseyerek fotoğraf çektirdi.
Ardından İskoçya'daki Balmoral Şatosu'na istirahate çekildi. Saray kaynaklarına göre, ölmek istediği yer de burasıydı. Uzun yürüyüşlere ve at gezintilerine çıktığı engebeli İskoç kırsalının ortasındaki bu ihtişamlı ve estetik yapı, Elizabeth'in hayatı boyunca en sevdiği yer oldu.
Kraliçe her hafta başbakanları gizli görüşmeler için ağırlıyordu. Saraya sadece hükümet başkanları değil, yargıçlar, sendikacılar, girişimciler ve sıradan insanlar da davet edildi. Kraliçe, BBC'ye verdiği bir röportajda çalışma tarzını şöyle anlatıyordu: "Herkesle görüşüp onları dinlemeye çalışıyorum. Böylece hem hükümette hem kamu hizmetinde gerçekten neler olup bittiğine dair çok kapsamlı bir izlenim ediniyorum. Gelenlerin birçoğu sıradan insanlar. İstediğim herkesle görüşürüm."
Atlar onun için her şeydi
"Görevime tam olarak hazırlanma imkanım olmadı, çünkü babam çok erken öldü. Aniden görevi devralmam ve mümkün olduğunca iyi bir iş çıkarmam gerekiyordu."
Tahta çok genç yaşta ve hazırlıksız oturan Kraliçe, işini daima ciddiye aldı. Disiplin onun yol gösterici ilkesiydi. En büyük tutkusu ise kırsal yaşamdı. Özellikle atları ve köpekleri çok seviyordu. 30'dan fazla Pembroke Welsh Corgi cinsi köpeği vardı. 2012'den beri yeni köpek edinmedi, çünkü köpeklerden hiçbirinin ondan daha uzun yaşamasını istemiyordu. Kraliçe'nin at tutkusunu ise eski reklamcısı Dickie Arbiter şöyle anlatıyordu: "Söz konusu atlar olduğunda, her zaman mutlu ve güler yüzlüdür. Atlar onu çok rahatlatıyor. Yaralı bir atı 30 metre öteden fark edebilir."
Her zaman dikkat çekici, bazen de çarpıcı renklerde giyinen beyaz saçlı kadın, kendisini gören herkesi etkiliyordu. En karizmatik ABD başkanları arasında gösterilen Barack Obama bile Windsor'a yaptığı son ziyaretin ardından Kraliçe'ye olan hayranlığını gizlemiyordu: "Kraliçe benim ve dünyadaki pek çok insan için her zaman bir ilham kaynağı olmuştur. O inanılmaz bir insan. Sadece Britanya için değil, tüm dünya için paha biçilmez bir pırlanta."
Son yıllarda üzücü olaylar
Hayatının son yıllarında ise peş peşe üzücü olaylar yaşadı. Torunu Prens Harry ve eşi Meghan büyük bir tantanayla saraydan ayrılırken, medyada mağdur rolünü oynadılar. Siyah bir anne ve beyaz bir babanın kızı olan Meghan, Mart 2021'de dünya çapında büyük yankı uyandıran bir TV röportajında, Windsor ailesini ırkçılıkla suçladı.
Prens Andrew'un durumu daha da ciddiydi: Kraliçe'nin ikinci büyük oğlu, ABD'li multimilyoner Jeffrey Epstein'ın karıştığı taciz skandalıyla bağlantılı olarak New York mahkemesinde dava edildi. Davacı, prensi 20 yıldan daha uzun bir süre önce, henüz reşit değilken kendisine birkaç kez cinsel istismarda bulunmakla suçladı. Andrew bunu reddetti.
En acı veren olaysa hiç kuşkusuz 73 yıllık hayat arkadaşı Prens Philip'in vefatıydı. Bir asırlık hayatı Nisan 2021'de son bulan eşinin ardından, "Bunca yıl boyunca benim en büyük destek ve güç kaynağımdı" diyordu.
"Majesteleri ve anneciğim"
Cenazeden kısa bir süre sonra Kraliçe, protokol görevlerine kaldığı yerden devam etmeye çalıştı. Ancak son zamanlarda sağlık nedenleriyle randevularının çoğunu iptal etmek zorunda kaldı.
En büyük oğlu olan 1948 doğumlu Prens Charles, onun halefi olmak için uzun süre bekledi. Kraliçe'nin tahta çıkışının 60'ıncı yıldönümünde Elizabeth'in iki özelliğini öne çıkararak, "Majesteleri ve Anneciğim" diye hitap etmişti.
Charles hayli rahat ve neşeli bir eda ile "Majesteleri, bana milyonlarca insanın, bir gün sizinle çay içmeyi hayal ettiği söylendi" deyince katılımcılar kahkahalarla güldü. Ama Kraliçe gözünü bile kırpmadı. Ta ki Charles, Kraliçe'yi üç kez alkışlayıp ve halk hep bir ağızdan ulusal marşı söyleyene kadar: Ulusun annesinin yüzünde, o meşhur sözlerden sonra ufak da olsa bir tebessüm belirdi: "Tanrı Kraliçeyi korusun."
Son Dakika › Güncel › Kraliçe II. Elizabeth'in ardından - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?