Köyceğiz - Yılmaz Köksal Dizi Oyuncularına Kızdı

AVANTÜR filmlerinin vazgeçilmez ismi, Cüneyt Arkın'dan sonra dublör kullanmayan ikinci sanatçı unvanlı Yılmaz Köksal, bazı dizi oyuncularına kızdı. 3-5 dizide oynayıp kartvizitine sanatçı yazdıranlara tepki gösteren Yılmaz Köksal ''Biz 50 senedir bu işin içerisindeyiz. Arkadaşlarla bir araya geldiğimizde hep acaba biz gerçekten sanatçı olabildik mi diye konuşuruz. Ama daha 3-5 tane dizide oynamış, 3 tane film çekmişlerin hemen altına sanatçı yazılıyor. Sanatçı olmak kolay mı?' dedi.

Tophane Sanat Enstitüsü'nü bitirdikten sonra gemilerde çalışarak Avrupa'nın her yerini dolaşan Yılmaz Köksal ünlü yönetmen Tunç Başaran'ın uyarladığı Orhan Kemal'in ''Murtaza' isimli eserindeki ''Dubara' rolünü üstlenerek sinemaya geçti. Uzun bir süre ikinci derecede rollerde oynadıktan sonra, 1970'de Çetin İnanç'ın yönettiği ''Çeko' filminde başrole yükselen Köksal, bu filmle halkın beğenisini kazanınca da macera filmlerinin aranan ismi oldu. Bir çok film senaryosu da yazan Yılmaz Köksal, 204 filmde rol aldı.

5. Köyceğiz Kaunos Altın Aslan Türk Filmleri Festivali'ne katılan Köksal, en çok sevdiği Çeko filminin afişi önünde DHA'ya konuştu. ''Çeko'nun başrol oynadığı ilk film olduğunu, bu nedenle kendisi için ayrı bir önemi bulunduğunu kaydeden Köksal, ''1970 yılında Erman Film için çektik. Bu afiş belki Türkiye ve hatta belki de dünyada hiçbir artistin isminin yazılmadığı ilk ve tek afiştir. Afişte sadece 'Erman Film takdim eder ÇEKO' yazar. O dönemde en çok iş yapan film oldu. Benim için de bir dönüm noktasıydı' dedi. Dormen Tiyatrosu'nda 10 yıl oynadıktan sonra 1964'te sinemaya başladığını anlatan Köksal, ''Ömrümü sanata vakfetmiş bir aktörüm. Bundan dolayı çok mutluyum'

1939 yılında doğduğunu belirten Köksal, ''Çok şükür. Gerçi eskiden olduğu gibi ağır spor yapamıyorum. Yüzüyorum, kendime göre kültür fiziklerimi yapıyorum. Yemeğime dikkat ediyorum. Kırmızı eti 10 gün ya da haftada bir yerim. Genelde sebze yemeklerini tercih ediyorum. Bu sayede dinç kaldım' dedi.

KARNIMDA KOCA BİR KILIÇ YARASI VAR

Türk sinemasında dublör kullanmayan iki aktör bulunduğunu, bunlardan birinin Cüneyt Arkın, diğerinin de kendisi olduğunu ifade eden Köksal, ''Bütün aktör ya da aktrisler dublör kullanmıştır. Ama biz ikimiz hala kullanmıyoruz. Karnımda koca bir kılıç yarası var. El bileğimde de sakatlık var. Acemi bir silahşör getirdiler karşıma, şöyle yap böyle yap diye prova yapmamıza rağmen adam hart diye geçiriverdi kılıcı karnıma. Koca bir yarık oldu ve hala taşırım. Ayaklarımda tabanca mermi yaraları var. Benim hep komedi avantür filmlerde oynadım. Benim bir tek özelliğim, dayak yerken de atarken de gülerim. Ben doğal insanım. Kamera karşısında başka bir insanım tabi ama orada da doğallığımı kullanmaya çalışıyorum. Rol yapmasını sevmem, hislerimle oynarım. Ogün rolüm icabı ne hissediyorsam onu oynamaya çalışırım. Şu ana kadar sinema filmi olarak 204 filmde rol aldım. Bunların dışında dizi ve televizyon filmlerim var. Benim için sinema çok daha önemli. Bununla gurur duyuyorum. Ben sinema aktörü olarak ölmek isterim' diye konuştu.

SANAT BİR ÜTOPYADIR

3-5 dizide oynayıp kartvizitine sanatçı yazdıranlara da kızan Yılmaz Köksal ''Biz 50 senedir bu işin içerisindeyiz. Arkadaşlarla bir araya geldiğimizde hep acaba biz gerçekten sanatçı olabildik mi diye konuşuruz. Ama daha 3-5 tane dizide oynamış, 3 tane film çekmişlerin hemen altına sanatçı yazılıyor. Sanat bir ütopyadır. Uzanırsın yakalayamazsın. Sonu yok çünkü. Sanatçı olmak kolay mı? Sanatın köşesinden bucağından ben biraz nemalandım diyebilmek için en az 20 seneni bu işe vermen lazım. Onun için herkesin altına sanatçı yazılıyor, ben benimkinin altına aktör yazın diyorum' diye konuştu.