Son dakika: DHA İSTANBUL--KORONAVİRÜS SAVAŞÇILARININ YOĞUN BAKIMDA İKİNCİ ANNELER GÜNÜ...

Sağlık çalışanları, ikinci kez anne ve çocuklarından uzak Anneler Günü'nü kutluyor

-Görevleri sırasında mola verip telefonun diğer ucundaki evlatlarıyla görüşen sağlık çalışanı anneler, duygu dolu anlar yaşadı. Kovid-19'un fedakar savaşçılarının herkesi duygulandıran o anlarını DHA görüntüledi.

Ancak onlar, anne ve çocuklarıyla geçiremedikleri ikinci anneler gününde, hastaları anne ve çocuklarına kavuşturmanın mutluluğunu yaşıyorlar.

İlknur SARGUT-Özgür KUMANOVALI/İSTANBUL, (DHA)- KORONAVİRÜS salgınına karşı en ön safhada mücadele veren sağlık çalışanları, bir Anneler Günü'nü daha anne ve evlatlarına sarılabilmenin özlemiyle kutluyor. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da bu özel günü sevdikleriyle geçiremeyen annelerin en büyük dileği çocuklarını doyasıya öpebilmek. Onlar çocuklarına ve annelerine sarılamasa da hayata tutundurdukları kişilerin anne ve çocuklarını sevindirmenin mutluluğunu yaşıyorlar.

Koronavirüs salgınıyla mücadelede canlarını hiçe sayarak gerek annelerinden gerekse evlatlarından uzak çalışan fedakar sağlıkçılar bu yıl da 'Anneler Günü'nü buruk geçiriyor. Koronavirüsle mücadele kapsamında son 1,5 yıldır büyük bir emekle görevlerini sürdüren sağlık personeli, ya ailelerinden uzak kalıyor ya da evde izole bir yaşam sürdürüyor. Çocuklarına ve annelerine sarılmanın özlemini içlerinde taşıyan sağlıkçılar, bu yıl da 'Anneler Günü'nü sevdikleriyle görüntülü konuşarak kutladı. Görevleri sırasında mola verip telefonun diğer ucundaki evlatlarıyla görüşen anneler duygu dolu anlar yaşadı. Kovid-19'un fedakar savaşçılarının herkesi duygulandıran bu anlarını DHA görüntüledi.

"BURADA CİDDİ ANLAMDA DUYGUSAL YÜK VE FEDAKARLIK VAR"

21 yıldır hemşirelik yapan Medipol Mega Üniversite Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri Müdürü Meryem Kapancı (40) iki özlemi birden içinde barındırıyor. Koronavirüs salgınıyla birlikte uzunca bir süre 12 yaşındaki kızından ayrı kalan Kapancı, 1.5 yıldır da annesini görmüyor. Duygularını kontrol etmekte zorlandığını söyleyen Kapancı, "Annem bana çok yakın bir noktada oturuyor. Bu kadar yakınken onu göremiyor olmak beni çok üzüyor. Ben evdekileri kendimden uzaklaştırarak önlem almaya çalıştım. Şu anda kızım yanımda ama 65 yaş üstü olduğu için annem benden hala uzakta. Dolayısıyla yarın Anneler Günü ve annemin Anneler Günü'nü elini öperek kutlayamayacağım. Benim gibi birçok meslektaşım yoğun bakım ve Kovid-19 servislerinde olduklarından ailelerinden uzaklar. Burada ciddi anlamda duygusal yük ve fedakarlık var. Biz toplum sağlığı ve sevdiklerimiz için uzak kalmanın gerekliliğini anlıyoruz. Toplumdan da bu konuda özveri bekliyoruz. Bu hastalık bitmediği sürece sağlık çalışanları anneleri ve evlatlarından uzak kalacaklar" dedi.

"SİZ ASKERDEYKEN SAVAŞ ÇIKSA KAÇACAK MISINIZ?"

İki çocuk annesi Hatice Bahadır ise 7 yıldır yardımcı sağlık personeli olarak görev yapıyor. Koronavirüs salgınıyla birlikte çocuklarının kendisinden mesleği bırakmasını istediklerini anlatan Bahadır, onlara verdiği yanıtla sağlık çalışanlarının fedakarlığını gözler önüne serdi. Bahadır yaşadığı zorlu süreci şu sözlerle anlattı:

"Bu süreçte çocuklarıma hiçbir şekilde sarılamadım. İlk 4 ay boyunca bir arada bile oturamadan onların sadece uzaktan yüzlerini görebildim. Hiçbir şekilde evde diyaloga dahi geçmedik. Onlardan uzaklaşarak onları korumaya çalıştım. Yıllık izinlerimde memlekete annemin yanına giderdim artık onu görmeye de gidemiyorum. Babamın mezarını ziyaret edemedim. Üzüntüm duygularım dile getirilecek şekilde değil çok zorlu bir süreç. Amcamın eşini, 2 kuzenimi koronavirüs nedeniyle kaybettim. Çocuklarım bana en başında, 'anne bu işi bırakabilirsin' dediler. Ben de onlara 'siz askerdeyken savaş çıksa kaçacak mısınız?' dedim. Bu bir savaş biz bunu yeneceğiz ve benim burada olmam gerekiyordu. Hastanede çalışmak hastalara destek olmak hayalimdi ve şimdi bunu gerçekleştiriyorum. İnsanlar kendilerini biraz daha izole edebilseler bizler de ailelerimize sarılacağız."

"DOĞUM YAPTIM 3 AY EVİME GİDEMEDİM"

Koronavirüs salgını öncesi bebeğini dünyaya getiren 10 yıllık yoğun bakım hemşiresi Ayşenur Günay ise 6 aylık bebeğini bırakıp Kovid-19 servisinde mücadele verdiğini söyledi. 'Maalesef bu süreçte kızımı evde bırakıp işimin başına gelmek durumunda kaldım' diyen Günay, "Hastalığı kızıma bulaştırma ve virüsü eve götürme korkusu yaşadım. Yeni bir anne olarak otelde, yurtlarda kaldım toplam 3 ay kadar evime girmedim. Bu dönemde kızımı göremedim. Bu zorluklarla mücadelemiz devam ediyor. Herkesin üzerine düşen önlemi alması gerektiğini düşünüyorum. Biz sağlık çalışanları olarak bu süreçte çok yorulduk. 2 yıldır annemi göremiyorum, onlara koronavirüs bulaştırma korkusuyla gidemedim. Biraz bizi düşünüp önlemlerini alsınlar" çağrısında bulundu.

"KURALLARA UYARSANIZ BİZ DE ANNELERİMİZE SARILACAĞIZ"

Acil servis hemşiresi olarak görev yapan Eray Göldağ ise 1.5 yıldır annesine sarılamıyor. 24 yaşındaki genç sağlık personeli vatandaşlardan talebini şu sözlerle anlattı: "Koronavirüs sürecinde çok zorluk yaşadık. Bizim için kolay değildi, ailemizden uzak kaldık, evlerimize gidemedik. Yeri geldi annem yaşındaki bir koronavirüs hastasına bakarken duygulandım, yeri geldi bir annenin evladı için feryadına tanık olduk. Biz annelerimizi göremiyoruz, vatandaşlardan ricam kurallara, kısıtlamalara uymaları. Siz kurallara uyarsanız biz de ailelerimize kavuşup onlara doyasıya sarılacağız."

"UMUDUM VAKALARIN AZALMASI ANNEME KAVUŞMAM"

Acil servis hemşiresi Rabia Kaya da mesleğe başlar başlamaz Kovid-19 salgınıyla karşılaştığını söyledi. Genç hemşire, "Meslekteki ilk iş deneyimimdi. Koronavirüsün ilk görüldüğü zamanlarda 3 ay kadar ailemden uzak kaldım. Hem yoğun tempo hem aileden uzak kalmak beni üzdü. Eve geçtiğim süreçte bile yüz yüze gelmedik, aynı sofrayı paylaşmadık, aynı evin içinde ayrı yaşadık. Pazar günü anneler günü eski günlerimizi çok özledik. Geçen yıl annemin elini öpemedim bu yıl da aynısı olacak. Umudumuz vakaların azalması onlara kavuşmam" ifadelerini kullandı.