Prof. Dr. Sertçelik Bu deprem hiçbir şeyin habercisi değil
Kocaeli Üniversitesi Sismoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fadime Sertçelik, Silivri'de meydana gelen depremin İstanbul'da beklenen depremin habercisi olmadığını belirterek, Bu deprem hiçbir şeyin habercisi değil. Büyük bir depremin öncüsü, habercisidir diye kavramlar bu olay için çok doğru değildir dedi.
Kocaeli Valiliği, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, AFAD, Düzce Belediyesi, Gebze Teknik Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi, Düzce Üniversitesi, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Yalova Üniversitesi, Doğu Marmara Kalkınma Ajansı ve MÜSİAD tarafından düzenlenen 6. Uluslararası Deprem Sempozyumu, Başiskele ilçesinde bulunan bir otelde gerçekleşti. Kocaeli ve Düzce depremlerinin 20'nci yılına özel sempozyuma Japonya, Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Azerbaycan, Yunanistan, Lübnan, Cezayir ve Türkiye'den 300 akademisyen katıldı.
'İSTANBUL'DA OLAN DEPREM OLAĞAN DIŞI BİR DEPREM DEĞİLDİ'
Açılış konuşmasını yapan ve İstanbul'da dün yaşanan depremin olağan dışı bir deprem olmadığını söyleyen Kocaeli Üniversitesi Sismoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fadime Sertçelik, Türkiye kuzeyinde dünyanın en aktif faylarından biri olan Kuzey Anadolu fayı doğusunda Doğu Anadolu fayı, batısında aktif Ege deprem sistemi ve Akdeniz'de helenik yayın bulunduğu bir konumda yer almaktadır. Aylık ortalama bin civarı deprem oluşmakta. Artçılarıyla çok daha fazla sayıya ulaşmaktadır. Ülkemizde cumhuriyet tarihinde oluşan en büyük deprem 1939 Erzincan depremidir. 1999 da ise 87 gün arayla bu fay üzerinde 17 Ağustos Kocaeli ve 12 Kasım Düzce depremleri meydana geldi. Yapıların yüzde 25'inden daha fazlası hasar gördü. 20 milyar dolar ekonomik kayıp meydana geldi. dedi.
Dün İstanbul'da yaşanan depreme değinen Sertçelik, Silivri'de meydana gelen depremin İstanbul'da yol açtığı paniğe ve gündemi bir anda değiştirmesine şahit olduk. Geçmişte bu bölgede büyük depremler meydana geldi. Dün olan deprem bölge için olağan dışı bir deprem değildi. Biz depremi, depremin merkezinde konuşmak için buradayız. Yoğun katılımlı bu sempozyumumuz 3 gün sürecek. Depreme ne kadar hazırlık yaparsak yapalım daha fazla hazırlık yapılması gerektiğini unutmamamız gerekiyor. Burada depreme dayanıklı olmadığı tespit edilen binaların yeniden inşa edilmesinin kaçınılmaz olduğunu konuşacağız. Kocaeli olarak İstanbul ya da Marmara'da meydana gelecek depreme hazırlıklı olmalıyız. Kuzey Anadolu fayında oluşabilecek en az riskli bölge Kocaeli ve bu depremi yaşadık dersler aldık, yolumuzu çizdik. Kocaeli'de hava, deniz ve karayoluyla her türlü hizmetin rahatlıkla gelebileceği ve gelen yardımların koordinasyon içerisinde afet bölgesine aktarılabileceği bir konumdayız. diye konuştu.
DEPREMDE GÖÇÜK ALTINDA KALDIM
Dün İstanbul'da meydana gelen depremin kongrenin önemini bir kat daha arttırdığını belirten Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü, Dün İstanbul'da meydana gelen İstanbul depremi bu kongremizin önemini bir kat daha arttırmış oldu. Deprem gerçeğinin şahsım adına özel bir yeri olduğunu söylemek isterim. Göçük altında saatler geçirip, ailemle yaşam mücadelesi verdim. Depremle mücadele, arama kurtarma, baştan aşağı geçersiz notlarla doluydu. Gönüllü kuruluşların dünyaya örnek olacak şekilde çalışmaları bizi mutlu etmekte. Bilimin öngördüğü şekilde kentleşme ve yapı güvenliği sağlanmalıdır. İçimizde yakınlarını evlatlarını kaybedenlerimiz var ve acılar büyük. 1967 Varto depreminde çadırlarda yattığımızı biliyorum. Bu tip sempozyumların artarak devam etmesi gerekiyor. diye konuştu.
'BİNALARIN ZEMİNİ VE DAYANIKLILIĞINA YÖNELİK ÇALIŞMALAR YAPILMASI GEREKİR'
1999 Kocaeli depremini yaşadıklarını ve binaların zemini ile dayanıklılığına yönelik çalışmalar yapılması gerektiğini ifade eden Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, şöyle konuştu
Bizler çok güzel toplantılar yapıyoruz ama sonuç kısmını getiremiyoruz maalesef. Depremden önce yapılacak işler belli. Binaların zemini dayanıklılığına yönelik çalışmalar yapılması gerekiyor. Üniversitemiz, akademisyenlerimiz var. İnsanların eğitilmesi gerekiyor. Simülasyonla 6 şiddetiyle deprem yaşansa eğitimli insanların bulunduğu şu yerde yüzde 90'ı hatalı davranır emin olun. 1999 depremi olduğunda eşimi uyandırmaya gittim. Dalgalı bir denizde adeta sallanmaya başladık. Köşeye gittik ayakta durduk. Yapılacak en tehlikeli hareket. Biz eğitimli iki insan olarak böyle yapmamamız gerektiğini bilmiyorduk. Bizler akademik seviyede bilgiler üretiyoruz. Çoğu zaman teorik olarak kalıyor. Bu ara boşluğu dolduracak ara elemanlara ihtiyaç var. Bina güvenliği ile ilgili kaç doktora tezi yapıldı merak ediyorum. Kaç yüksek lisans ve doktora tezine konu oldu merak ediyorum. Bu tür durumlara en çok hazır olan askerlerimiz. Askerlerin planlarını uygulamamız lazım. Depremde belgelerde kaç battaniyeyi nereye götürülmesi gerektiği yazar. Ama gerçekten bir afet bilinciyle ilgili canlıya yakın depremi deneme şansımız yoktur. Akademisyenler gönüllü çalışmalara katılsınlar ve akademik kafa oraya etki ederse daha planlı işler yaparız diye düşünüyorum. Biz şu ana kadar 65 tane jeofizik ve jeoteknik çalışma yapmışız. Türkiye'nin yüzde 66'sı 1. ve 2. deprem zonunda, nüfusun da yüzde 55'ini kapsıyor.
'TOPLUMUN TÜM FERTLERİNİN DEPREM KONUSUNDA DUYARLI OLMASI GEREKİR'
Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy vatandaşların sadece AFAD ve belediyelere yüklenerek çözümü buralarda aramalarının yanlış olduğunu ve toplumun tüm fertlerinin deprem konusuna duyarlı olması gerektiğini açıklayarak, şöyle konuştu
1999 depreminde nüfus ve sanayi kapasitesiyle en çok etkilenen il Kocaeli olmuştur. Toplumun tüm fertlerinin bu konuda duyarlı hale gelmesi lazım. Sorumluluğu AFAD veya belediyelere yükleyerek buralardan çözüm beklemek doğru değil. Herkesin yapacağı mutlaka bir şeyler var. Eğitimlerin tamamlanıp bu alanda yapılacak çalışmalarla ortaya yeni fikirler konulması lazım. Alınacak tedbirlerle hem can kaybı hem de maddi kayıpların önleneceğini biliyoruz. Bölgemizde hasarlı binalar var mı Bu tür eksikliklerimiz varsa süreç içerinde Marmara bölgesi olarak, Türkiye olarak telafi etmek durumundayız.
'DEPREME HAZIRLIKLI OLMALIYIZ'
Dün İstanbul'da meydana gelene benzer depremlere alışık olduklarını ifade eden AFAD Deprem Dairesi Başkanı Murat Nurlu, Dün Marmara denizinde büyük depremi oluşturacak fay üzerinde deprem meydana geldi. Biz alışığız bunlara. Yılda 23 bine yakın deprem meydana geliyor. Deprem aktivitesi sürekli izleniyor. Birey olarak hazırlıklı olmalıyız. Yerel yönetimler hazırlıklarını yapmak zorundalar. 7.6 büyüklüğündeki Marmara depremi Kocaeli, Sakarya ve Yalova'yı etkilemiştir. İstatistiğe baktığımızda her yıl 2 adet can kaybı ya da hasara neden olacak deprem oluyor Türkiye'de. Her 6 yılda 7 ile 7.9 büyüklüğünde deprem olma riski var ülkemizde. Ülkemiz deprem riski olan bir ülke ve depreme hazırlıklı olmalıyız. diye konuştu.
KORKULACAK BİR DEPREM DEĞİL
Konuşmaların ardından soruları yanıtlayan Prof. Dr. Fadime Sertçelik, İstanbul'da meydana gelen depremin yer bilimcileri tarafından küçük olarak tanımlanan bir deprem olduğunu açıklayarak, Dün Silivri açıklarında Marmara Denizinde meydana gelen 4,6 büyüklüğündeki deprem biz yer bilimcilerinin küçük olarak tanımladığı bir depremdir. Öncesinde bölgede olağan dışı bir aktivite olmamıştır. Sadece bir öncü 2 şiddetinde bir deprem meydana gelmiş ve 4,6 ile artçı süreci devam etmektedir. Bölge son yüzyılda büyük deprem meydana gelen bir bölgedir, o nedenle biraz tedirginlik yaratmıştır. Bu deprem küçük olmasına rağmen beklenen İstanbul depremi ya da İstanbul'u etkiler mi diye tedirginlik yaratmış ve gündemi etkilemiştir. Bu büyüklükteki deprem bölgenin normal aktivitesinin sonucu oluşmuştur. Medyada bu büyüklükteki depremin çok farklı lanse edilmesi insanların gösterdiği tepkiler tedirginliğe yol açmıştır. Sempozyumumuza yurt dışından gelen yabancılar özellikle aileleri tarafından aranarak, 'İstanbul'da deprem olmuş, sizin için endişe duyuyoruz' şeklinde telefonlar aldılar. Ancak normal şartlarda bu şartlarda gündeme bile gelmemesi gereken bir deprem. Deprem bilimcilerin tabii ki izlemesi gerekiyor ama çok da büyütülecek bir deprem değil. dedi.
Sertçelik dün meydana gelen depremin beklenen büyük depremin habercisi olmadığını ifade ederek, şöyle konuştu
Bu deprem hiçbir şeyin habercisi değil. Biz hep söylüyoruz. Türkiye'nin her yerinde faylar var. Orada olan fayların normal aktivitesi öyle değerlendirilebilir. Böyle depremler bize bir yandan fayda sağlıyor. Diyor ki gündeminizden depremi çıkarmayın, depremle yaşamayı öğrenin, evlerinizi sağlamlaştırın diyor. O nedenle bu deprem dikkate alınmalı. Yoksa büyük bir depremin öncüsü, habercisidir diye kavramlar bu olay için çok doğru değildir.
ENDİŞELENECEK BİR ŞEY YOK
İstanbul'da meydana gelen depremle ilgili endişelenecek bir şey olmadığını söyleyen AFAD Deprem Dairesi Başkanı Murat Nurlu, Mevcut çalışmalarımız neticesinde büyük depremi tetiklemesiyle ilgili bir şey söyleyemeyiz. Dün 4.6 şiddetinde meydana gelen depremin büyük depremin öncüsü, artçısı böyle bir şey söz konusu değil. Ülkemiz deprem ülkesi ve yılda 23 bin adet deprem meydana gelmekte ve bu gerçeği kabul etmemiz gerekiyor. Bu tür depremler olacaktır. AFAD Başkanlığı tarafından ülke genelinde işletilen 1100 adet deprem gözlem sisteminde bu bölgede dün 4.6 depreminden sonra şu saate kadar 89 artçı depremi kaydetmiş durumdadır. Endişelenmeye gerek yok. Öncelikle deprem konusunda bilinçli olmak zorundayız. Önceden planlarımızı yapmak durumundayız. Deprem anında ne yapacağımızı bilmek zorundayız. İl AFAD Müdürlüklerinden destek alabilirler, hazırlıklı olmak zorundayız. 1999 depremlerine göre daha hazırız. 1999 da biz sektörün içindeydik ve depremle ilgili çalışmalar yapıyorduk. O dönemki bilgi eksikliği, kaos artık günümüzde söz konusu değil. Daha hazırlıklı, daha hızlıyız. Allah korusun büyük depremde o acı tabloyla karşılaşacağımızı zannetmiyorum. Her şeyi yönetimden beklemek zorunda değiliz, birey olarak hazır olmak durumundayız. diye konuştu.
Son Dakika › Güncel › Kocaeli prof. dr. sertçelik bu deprem hiçbir şeyin habercisi değil - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?