Kızının okuması için birlikte üniversite sınavına girmişti, şimdi 3. üniversitesini bitirmeye çalışıyor
Okumanın yaşı yok dedi, 42 yaşında 3. üniversitesine başladı
Elazığ'da yaşayan kaporta ustasının okuma azmi
ELAZIĞ - Elazığ'da yaşayan kaporta ustası Zülfü Kantarcıoğlu(42), 2018 yılında kızıyla birlikte girdiği üniversite sınavını kazandıktan sonra okumanın yaşı olmadığını anlayan Kantarcıoğlu, kazandığı sınavla 3. üniversitesini okumaya başladı.
Elazığ'da yaşayan 3 çocuk babası kaporta ustası Zülfü Kantarcıoğlu, 1988 yılında okuldan sonra boş zamanlarında sanayide çalışmaya başladı. İşi kavradıktan sonra sanayide kaporta üstüne kendisine yer açan Kantarcıoğlu, 2018 yılında kızının üniversite okuması için sınavlara hazırlanmaya başlayarak kızıyla birlikte aynı anda üniversite sınavına girdi. Girdikleri sınavlardan başarılı bir şekilde ayrılan baba ve kızı farklı üniversitelerde okumaya başladı. Kantarcıoğlu, ilk başta Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Turizm ve Otelcilik bölümünü bitirmesinin ardından açıktan Anadolu Üniversitesi Tıbbı Sekreterlik bölümünü bitirdi. Kantarcıoğlu, daha sonra yeniden sınava girerek Fırat Üniversitesi Çağdaş Türk Lehçeleri bölümünü kazandı. Sabahın erken saatlerinde okula gittikten sonra sanayiye gelerek işinin başına geçen Zülfü Kantarcıoğlu, "Okumanın bir yaşının olmadığını öğrendim. 50 yaşında da olsan okuyacaksın. Ben 42 yaşındayım örgün bir şekilde okula gidip gelebiliyorum bütün gençlere önerim okuyarak bir yerlere gelmeleridir. Okumak kadar güzel bir şey yok" dedi.
"50 yaşında da olsan okuyacaksın"
1988 yılında sanayi sitesinde çalışmaya başladığını aktaran kaporta ustası Zülfü Kantarcıoğlu, "Gündüzleri okula gidiyordum öğleden sonra da sanayiye gelerek çalışıyordum. Çünkü babam inşaatlarda çalışıyordu. Maddi sıkıntılardan dolayı çalışmak zorunda kaldım. 2018 yılında ise üniversite sınavına hazırlanarak girdim. Benim büyük çocuğum lise sondaydı belki o da bana bakarak sınavlara hazırlanır diye düşündüm çok şükür öyle oldu. Çocuğumla beraber üniversite okuyoruz. İlk etapta Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Turizm ve Otelcilik bölümünü okudum ardından da Eskişehir Üniversitesi Tıbbi Sekreterlik bölümünü dışarıdan yazarak okudum. Ondan sonra tekrar sınavlara hazırlandım. Kızımla girdiğimiz sınavda kendisi benden yüksek puan aldı ben de belirli bir puan alarak Fen Edebiyat Fakültesinde Çağdaş Türk Lehçeleri bölümünde 2. sınıf öğrencisiyim bu yıl tekrardan sınava gireceğim, çocuğum bunun farkında olduğu için başarısını yükseltmek isteyecektir. Ben zaten hayatımı kurmuşum ama okumanın bir yaşı olmadığını öğrendim. 50 yaşında da olsan okuyacaksın. Ben 42 yaşındayım örgün bir şekilde okula gidip gelebiliyorum bütün gençlere önerim okuyarak bir yerlere gelmeleridir. Okumak kadar güzel bir şey yok üniversite ortamını yaşasınlar. Sabah kalktığım zaman ilkokula giden çocuğumu servise bindirdikten sonra ben de okuduğum bölüme gelerek derslere giriyorum derslerden sonra da dükkanıma gelerek çalışmaya devam ediyorum. Çünkü yaşamak için çalışmak gerekiyor" diye konuştu.
Zülfü Kantarcıoğlu'nun 2. sınıf öğrencilerinden olduğunu belirten Çağdaş Türk Lehçeleri Bölümünde öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Özeren, "Kızıyla beraber eğitim hayatını devam ettirmesi ve bu eğitim yolunda beraber yürümüş olması bizleri de etkiledi. Aynı zamanda hem kendi kızına örnek olduğu gibi sınıfımızdaki diğer öğrencilerimize de örnek bir davranış sergiledi. Derslerinde de gayet başarıl. Hem sanayide iş yerinde çalışıyor dersinin olduğu günler de okula geliyor. Bizler de kendisini yardımcı olmaya çalışıyoruz fakat kendisinin ilme olan merakı ve ilgisi 3. üniversite yolunu açmış görünüyor. Öğrencimizin yapmış olduğu bu başarın gençlerimize örnek olması açısından vermiş olduğu gayretin destekçisi olmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Son Dakika › Güncel › Kızının okuması için birlikte üniversite sınavına girmişti, şimdi 3. üniversitesini bitirmeye çalışıyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?