Kır: Miladi Yılbaşının Rezaletinden Hicri Yılbaşının Güzelliklerine Yöneliş Hicrettir

Memur-Sen Ankara İl Şube Başkanı Mustafa Kır, hicret öncesinde ve sonrasında zuhur eden olaylarda İslam âleminin kurtuluş reçetesinin gizli olduğunu vurgulayarak, "Onun için hicret sadece 1 Muharremde Müslümanların tebrikleşmesi ile geçiştirilebilecek basit bir olay değildir. İslam dünyasında var olan savaş, şiddet, işgal açlık, yokluk ve yoksulluk olaylarını sonlandırabilecek tarihi ve hayati bir vesikadır" dedi.

Memur-Sen Ankara İl ve Eğitim-Bir Sen 1 Nolu Şube Başkanı Mustafa Kır, Hicri Yılbaşı nedeniyle bir açıklama yaptı. Kır yaptığı açıklamada, hicretin, miladi yılbaşının rezaletinden hicri yılbaşının güzelliklerine yöneliş olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Bugün "Hicri Takvim' diye bir takvimin varlığı ve Hz. Peygamberin (sav)'in Mekke'den Medine'ye hicretinin bu takvimin başlangıç yılı olarak kabul edilmesi tek başına hicretin ne kadar büyük bir olay olduğunu anlatmaya yeter. Maalesef bir buçuk milyarlık İslam âlemi olarak kendi hicri yılbaşımıza ilgisiz ve duyarsız kalıp, öte yandan miladi takvim için başlangıcı kabul edilen ve adına Noel günü denilen Yahudi ve Hıristiyan âleminin yortusunun peşine takılmak bir Müslüman için hidayetten sonra sapıklığa dönüş kadar tehlikelidir."

-"KÖTÜLÜKLERİN ÖNLENMESİ İÇİN SADECE GÜZEL ŞEYLER YAPMANIZ YETERLİ DEĞİL"-

Kötülüklerin ekildiği alanlarda güzelliklerin yeşermesini beklemenin nafile olduğunu vurgulayan Kır, şu ifadeleri kullandı:

"Çünkü atalarımızın ifadesiyle "rüzgâr eken fırtına biçer' kötülüklerin önlenmesi için sadece güzel şeyler yapmanız yeterli değildir. Kötülüklerin önlenmesi ancak güzel işlerin yapılmasına ilaveten kötülüğe giden ve kötülükleri teşvik eden yolların da tıkanmasıyla mümkündür. Peygamberimiz hicreti kötülüklerden kaçış olarak tarif etmiştir. Onun için Miladi yılbaşının rezaletini terk edip, hicri yılbaşının güzelliklerine dönmekte bir hicrettir.

-"HİCRET ÖNCESİNDE VE SONRASINDA ZUHUR EDEN OLAYLARDA İSLAM ÂLEMİNİN KURTULUŞ REÇETESİ GİZLİ"-

Kır, bir Müslüman olarak, insanın kendi öz kültürüyle yoğrulması gerektiğini kendini ve aile fertlerine de bu kötülüklerden koruması gerektiğine dikkat çekerek, "Bu konuda Ey İman edenler kendinizi ve aile fertlerinizi yakacağı insanlarla taşlar olan cehennem ateşinden koruyunuz" dedi. Bu gün İslam ülkeleri olarak içinde bulunulan hazin tablonun yaşam biçimine dönüştürülen taklitçiliğin kötü mirası olduğunu belirten Kır şöyle devam etti:

"Birbirimize yabancılaşmanın, birbirimizle boğuşmanın, savaşmanın altında yatan asıl gerçek budur. Yiğit düştüğü yerden kalkar. Mademki kötülükleri yaşam biçimine dönüştürmek suretiyle bu girdabın içine düştük taklitçiliği terk edip, aslımıza dönerek kurtuluş reçetemizi kendi ellerimizle yazabiliriz. Hicret öncesinde ve sonrasında zuhur eden olaylarda İslam âleminin kurtuluş reçetesi gizlidir. Aralarında hiç savaş eksik olmayan Medineli Evs ve Hazreç kabilelerinin düşmanlıklarının kardeşliğe dönüşmesinden özellikle Muhacir ile Ensar arasında oluşan İslam kardeşliğinin boyundan alacağımız dersler vardır. Onun için hicret sadece 1 Muharremde Müslümanların tebrikleşmesi ile geçiştirilebilecek basit bir olay değildir. Bunun için İslam Ülkelerini idare eden devlet ve hükümet başkanlarının siyasi partilerin miladi yılbaşında yayınladıkları güzel dilek ve temenni mesajlarını Müslümanların hicri yılbaşı günü olan Muharrem ayının 1. Günü içinde yayınlayarak bu konuda halkın bilinçlenmesine ve kendi inanç ve kültürlerine bu günü de hatırlayarak dönmelerine vesile olunmalıdır.

-"İSLAM ALEMİNİ İÇİNDE BULUNDUĞU KAOSTAN KURTARMAK İÇİN HİCRETİ YENİDEN DÜŞÜNMEYE ÇAĞIRIYORUM"-

Uluslararası protokol gereği miladi yılbaşında 1 günlük tatil yapıldığı gibi Müslümanların yılbaşı olan Muharrem ayının birinci gününde tüm İslam devletleri tarafından tatil ilan edilmeli hicretin Müslümanlar için taşıdığı önemin anlatılması ve kavratılması için uluslararası konferanslar, seminerler ve değişik etkinlikler düzenlenmelidir. İnanıyorum ki; kendi öz kültürümüze milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmak suretiyle elde edeceğimiz manevi kazanımlar o gün çalışıp elde edeceğimiz maddi kazanımlardan daha değerli olacaktır. Bu konuda Diyanet İşleri Başkanımızı ve İslam düşünürlerini halkımızın aydınlatılmasında öncülük yapmaya, Türkiye Cumhuriyeti devleti ile İslam ülkelerini İslam alemini bugün içinde bulunduğu kaos ve keşmekeşten kurtarmak için hicreti yeniden düşünmeye çağırıyorum. Tüm inananların 1435'inci hicri yılbaşısını kutluyorum."