Kılıçdaroğlu: "Türkiye Cumhuriyeti'ni Çağdaş Uygarlığa Taşımak Hepimizin Ortak Görevidir"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, " Türkiye Cumhuriyeti'ni çağdaş uygarlığa taşımak hepimizin ortak görevidir. Kadını ve erkeğiyle, yaşlısı ve genciyle, ister doğuda ister batıda, ister kuzeyde ister güneyde yaşasın, kişiliği, kimliği, inancı, yaşam tarzı ne olursa olsun hep birlikte cumhuriyete, parlamenter demokratik sisteme sahip çıkacağız, dikta yönetimlerine ve diktatörlere karşı çıkacağız." dedi.

Kılıçdaroğlu, Beşiktaş Belediyesi tarafından düzenlenen "19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Töreni"nde, Atatürk, Cumhuriyet ve Demokrasi Anıtı'nın önünde toplanan vatandaşlara otobüsün üzerinden hitap etti.

Vatandaşların 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutlayan Kılıçdaroğlu, "Her türlü baskıyı yaptılar, yapmaya devam ediyorlar, ama hiç kimse hiçbir baskının önünde asla ve asla diz çökmeyecektir. Bugün sevinçle bayramımızı kutlamak isterken, gazeteciler üzerinde baskı kurulması, gazetecilerin gözaltına alınması, gazetecilerin tutuklanması, onların mahpuslara atılması bizim sindireceğimiz bir olay değildir. Tamamına karşı çıkacağız." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, gençlere şu sözlerle seslendi:

"Cumhuriyetin nasıl, hangi koşullarda kurulduğunu, çocuklarımıza yeteri kadar anlatamadık. Dolayısıyla Mustafa Kemal Atatürk'ün düşüncelerini, amaçlarını yeteri kadar hayata geçiremedik. Şunu kabul etmek gerekir; Mustafa Kemal Atatürk demek, yani Atatürkçülük demek, üretim demektir. Üreten bir toplum gelişir, üreten bir toplumun dünyada saygınlığı olur. Üreteceğiz ki güçlü olalım. Üretmenin yolu bilgiden, birikimden, iyi bir eğitimden geçer. Bunu sağladığımız zaman katma değeri yüksek ürünleri üretmiş oluruz ve dünyada saygınlığı artar. Eğer bir ülkenin üniversiteleri konuşamıyorsa, bilgi üretmiyorsa, o ülkenin geleceği karanlıktır. O nedenle biz, üniversitelerde bilimsel, düşünsel özerkliğin sonuna kadar korunmasını istiyoruz. Bu yol, Mustafa Kemal'in yoludur."

Cumhuriyetin kuruluşunda kadınlarda okuma yazma oranının binde 8, erkeklerde ise bazı araştırmalara göre yüzde 6, bazılarına göre yüzde 7-8 olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu koşullarda cumhuriyet kuruldu. Bazen 'Neden hemen çok partili hayata geçmedik?' diye söyleniyor. Onlar, cumhuriyetin hangi koşullarda kurulduğunu bilmiyorlardı. Seçim sandıklarının başına konulacak okuma yazmayı bilen eleman dahi yoktu. Falih Rıfkı Atay, Çankaya kitabında '1920'li yıllarda giderdik tren istasyonunda beklerdik. Trenden inen, fötr şapkalı, kravatlı birisini bulursak kesin bu okuma yazma biliyor, alalım bunu götürelim devlet dairesinde memurluk yapsın.' diye yazıyor. Hakkari'de seçim yapacaksınız, seçim sandığının Ankara'ya gelmesi 1 aydan fazla sürüyordu. Bu nedenle Gazi Mustafa Kemal, Cumhuriyet'i kurduktan sonra ilk yaptığı işlerden birisi millet mekteplerini kurmak, daha sonra köy enstitülerini kurmak, üniversiteleri güçlendirmek olmuştur. Savaş meydanlarından kalkıp öğretmenlerin toplantısına gelmiştir. Cumhuriyet bu koşullarda kuruldu. Hepimiz cumhuriyeti ve bu ülkeyi kuranların kadrini bilmek zorundayız. Ama bugün cumhuriyet sayesinde koltuklarında oturanlar, cumhuriyetin ne olduğunu bilmiyorlar ve cumhuriyete ihanet içindeler. O nedenle onları hepinizin huzurunda kınıyorum."

Kılıçdaroğlu, kendisinin de cumhuriyetin en iyi örneklerinden biri olduğunu ifade ederek, kuş uçmaz, kervan geçmez bir köyde doğduğunu, 7 kardeş olduklarını ve üniversiteye giden kardeşlerden biri olduğunu anlattı. Kılıçdaroğlu, "Devletin olanaklarıyla, cumhuriyetin sayesinde okudum, üniversiteyi bitirdim, devletin önemli makamlarına geldim, ama hiçbir zaman şunu unutmadım; bana bu imkanı sağlayan, bu yolu açan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman arkadaşlarıdır." dedi.

"Yasağı getirmelerinin nedeni korkularındandır"

"Bugün bir darbe girişimiyle karşı karşıyayız" diyen Kılıçdaroğlu, "Demokrasiye ve özgürlüğümüze açıkça darbe yapılmak isteniyor. Gazeteciler tutuklanıyorsa, üniversiteler, öğrenciler susturuluyorsa, hep birlikte duyarlı olmalı ve duyarlılığımızı sonuna kadar korumalıyız. Bugün Sözcü gazetesinin yöneticilerinden bazıları gözaltına alındı. Bekliyoruz, hangi gerekçelerle suçlayacaklar diye. Cumhuriyet gazetesinin yazarları 200 günü aşkın süredir hapisteler. Biz, Türkiye'nin bu gerçeklerini bütün dünyaya haykırmak zorundayız, bütün dünyaya öğretmek zorundayız. Biz, hep birlikte demokrasiyi, özgürlüğü, bir arada yaşamayı savunmalıyız." ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 16 Mayıs 1919'da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün İstanbul'da düşman gemilerini gördüğünde "Geldikleri gibi gidecekler" dediğini ve 19 Mayıs'ta Samsun'a çıktığını aktararak, "Bu bizim kuruluşumuzun ve kurtuluşumuzun başlangıcıdır. Bugün onların bize miras bıraktıkları Türkiye Cumhuriyeti'ni çağdaş uygarlığa taşımak hepimizin ortak görevidir. Kadını ve erkeğiyle, yaşlısı ve genciyle, ister doğuda ister batıda, ister kuzeyde ister güneyde yaşasın, kişiliği, kimliği, inancı, yaşam tarzı ne olursa olsun hep birlikte cumhuriyete, parlamenter demokratik sisteme sahip çıkacağız, dikta yönetimlerine ve diktatörlere karşı çıkacağız." diye konuştu.

Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar'ın 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlaması için özel çaba gösterdiğini ancak kutlamaya yasak getirildiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Yasakladılar, sandılar ki bu toplantıyı yapmayacağız. Yasağı getirmelerinin nedeni korkularındandır. Korkularından uyuyamayacaklar, korkularından özgürce sokaklara çıkamayacaklar. Ama biz korkmuyoruz, halkımızın arasındayız, halkla birlikteyiz ve birlikte mücadele ediyoruz. Yiğitçe, özgürce, güzel bir Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceğiz." diyerek, konuşmasını tamamladı.

Kılıçdaroğlu, vatandaşları selamlayarak, onlara karanfil attı.