Kılıçdaroğlu: Fransa'da Oy Düşüklüğünün Sebebi Biziz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Fransa'nın Lyon kentine yakın Vienne şehrinde 600 kadar gurbetçi ile bir araya geldi. Oy düşüklüğüyle ilgili özeleştiri yapan Kılıçdaroğlu, "Bizim buradaki oyumuz %6, hakkettiğimiz bir oy değil. Kabahat bizde. Biz size geldik mi Sizinle konuştuk mu Sizi dinledik mi Hayır Ankara'da oturduk, bize oy verin dedik, sizin yaşadığınız dramlara seyirci kaldık." dedi.

Kılıçdaroğlu, Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan'a yapılan saldırıyı da kınayarak, " Türkiye'de bir gazeteci ölümüne dövüldü, saldırıya uğradı. Üstelik kendisi resmen koruma isterken koruma vermediler. Baskının hangi noktalara geldiğini düşünün, Türkiye'de halkın nasıl tedirgin olduğunu düşünün, bir halk eğer gelecek korkusu yaşıyorsa o ülkede sorun vardır." açıklamasını yaptık.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu beraberinde CHP yurt dışı örgütlenmeden sorumlu Başkan yardımcısı Tekin Bingöl ile Fransa'nın Lyon kentine yakın Vienne şehrinde 600 kadar gurbetçi ile bir araya geldi, Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasında şu konulara değindi:

"GURBETÇİLER İLE HİÇ İLGİLENİLMEDİ"

Fransa'da CHP'nin oylarının düşüklüğünü sorumlusunun kendilerinde olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bizim buradaki oyumuz %6, hakkettiğimiz bir oy değil. Oyumuzun düşüklüğünün nedenleri, kabahati kimde? Kabahat sizde değil, kabahat bizde. Biz size geldik mi Sizinle konuştuk mu? Sizi dinledik mi? Hayır! Ankara'da oturduk, bize oy verin dedik, sizin yaşadığınız dramlara seyirci kaldık. Birileri Türkiye'den kalktı, özellikle Almanya'ya İslami sermaye kurduk dediler şirketler kurduk dediler ve binlerce insanın senelerce biriktirdikleri alın terini sömürdüler, grup başkan vekili iken bu konuyu parlamentoya getirdik ne kadar para götürdüler diye. 5 milyar Dolar, sizler bizden daha iyi bilirsiniz, Avrupa'da para kazanmak o kadar kolay değil. Fransa birlik başkanları, 'Yurt dışındaki Türkler parti merkezinde çalışabilsin, milletvekili olsun, sizden başka bir şey beklemiyoruz' dediler, bu son derece doğal ve son derece haklı, sizi temsil edecek kişiyi istiyoruz ki sizler seçin. Yurtdışında yaşayan 3 milyona yakın vatandaşımız var, Her 300 bin kişiye bir milletvekili düşündüğümüzde, 3 milyon vatandaşımız için 10 milletvekili ihtiyacımız var, bununla ilgili bir kanun teklifi hazırladık, parlamentoya sunduk. Ama yasallaşmadı.1 Kasım'da bize iktidar yetkisi verirseniz, ilk çıkaracağımız kanunlardan biriside bu. Buraya gelen herhangi bir parti yetkilisinden, hangi parti olursa olsun, ısrarla 'neden yurt dışı seçim çevresi kanunu çıkartmıyorsunuz ' diye sorun, bu problem sadece bir partiye ait değil, ortak bir sorun." dedi.

"AYLAN'NIN FOTOĞRAFI DÜNYA'NIN VİCDANINI KARARTTI"

Suriyeli mülteci sorununa da değinen Kılıçdaroğlu, Türkiye Her alanda Cumhuriyet tarihindeki en büyük krizlerinden birini yaşıyor, Her gün şehit haberleri, Suriyeli mülteciler, Onların dramını en iyi siz anlarsınız, ne acılar çektiğini en iyi siz anlarsınız. Bütün dünya ne zaman anladı Küçük bir çocuğun bedeni Akdeniz kıyılarına vurduğu zaman anladı. O bir fotoğraftı ama o fotoğraf dünyanın vicdanını kararttı. o zaman yapmamız gereken şudur, Suriye'deki o olaylara ortam hazırlayan, oradaki radikal grupların eline silah veren, kardeşi kardeşe düşüren, git kardeşini benim verdiğim silah ile öldür diyen insanları iktidardan uzaklaştıracaksınız, yapacağınız budur dedi

"TÜRKİYE'DE BİR GAZETECİ ÖLÜMÜNE DÖVÜLDÜ"

Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan'a yapılan saldırı hakkında da konuşan Kılıçdaroğlu, saldırıyı kınayarak Belki de Avrupa'nın en özgür ülkesi Fransa'da yaşıyorsunuz, dün akşam Türkiye'de bir gazeteci ölümüne dövüldü, saldırıya uğradı. Üstelik kendisi resmen koruma isterken koruma vermediler. Baskının hangi noktalara geldiğini düşünün, Türkiye'de halkın nasıl tedirgin olduğunu düşünün, bir halk eğer gelecek korkusu yaşıyorsa o ülkede sorun vardır

"13 YILDA BIRAKIN SORUNLARI ÇÖZMEYİ, DAHA SORUNLU BİR TÜRKİYE HALİNE GELDİK"

Terör sorununun 30 yıldır çözülmediğini ifade eden kılıçdaroğlu şunları söyledi, Güneydoğu'daki terör sorunun 30 yıldır çözülemedi, Çözmeyenler kim biliyor musunuz Siyasetçiler. İşi askere havale ediyorlar, güvenlik güçlerine havale ediyorlar, bu sorunu çözün diye. Ortak aklı kullanacaksınız, insanlarımızın derdini dinleyeceksiniz. Gencecik fidanlarımız ölmeyecek, o çocukların tamamı bizim çocuklarımız, 'CHP Çözüm Sürecine karşı' dediler en sonunda dayanamadım şunu sordum; yahu Ne yaptınız da biz karşı olduk bilmediğimiz bir şeyin neyin karşı olalım Kanı durduracaksanız, zaten memnun oluruz. Sorunu çözecekseniz en başta ben gelip seni kutlayacağım. Kim kandan ve gözyaşından beslenmek ister 7 haziran oldu, toplumun önüne bir tablo kondu, terör yine başladı, ' ya bana 400 milletvekili vereceksin, ya da bu olay böyle devam edecek' Benim kişisel hiç bir beklentim yok. Gizli bir ajandam da yok. Halka hesabını veremeyeceğim Hiç bir şeyim yok. Ülkemi seviyorum, kimliği ne olursa olsun, inancı ne olursa olsun, yaşam tarzı ne olursa olsun, siyasi görüşü ne olursa olsun insanları seviyorum. Onlara hizmet etmek istiyorum. Bayrağımı seviyorum, ülkemi seviyorum ve sorunu çözmek istiyorum. Bu fırsatın CHP ye verilmesi lazım. Diğerlerine verildi bu fırsat, 13 yıldır tek başlarına yönetiyorlar, parlamentoda istedikleri kanunu çıkartacak güçleri var. 13 yılda bırakın sorunları çözmeyi, daha sorunlu bir Türkiye haline geldikö

TÜRKİYE'Yİ BİR ORTA DOĞU ÜLKESİ HALİNE DÖNÜŞTÜRMEYİ İSTİYORLAR

Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin uzun süredir AB'ye kabul edilmediğini vurgulayarak, 1963 yılında Ankara anlaşması imzalandı AB ye tam üye olmak için, bizimle birlikte anlaşma imzalayan ülkelerin tamamı AB tam üyesi oldular, Türkiye hariç, Niye hariç Türkiye'yi bir orta Doğu ülkesi haline dönüştürmeyi istiyorlar, oysa Türkiye uygar dünyanın bir parçası olmak istiyor, eğer siz Türkiye'nin AB ye tam üye olmasını istiyorsanız gene sandığa gidip gene CHP ye oy vermek zorundasınız. Aramızda çok sayıda hanım var, sizden isteğim, erkekler biraz ağırdan alırlar, Eşinizi mutlaka ikna edin ve sandığa götürün, neden bunu söylüyorum biliyor musunuz baskıcı bir yönetimde en büyük kaybı kadınlar yaşayacaktır, sizlere seçme ve seçilme hakkını 1930'lu yıllarda, İsviçre'den önce Mustafa Kemal ve arkadaşları verdi Bu açıdan sizlerin oyu bizim açımızdan çok önemli dedi.