Ana muhalefet partisi CHP'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara saldırısından, CHP'nin PYD- YPG'ye yaklaşımına, CHP içerisinde yükselen muhalif seslere, istifa etmeyi düşünüp düşünmediğinden Deniz Baykal'ın ihracı tartışmalarına dair pek çok konuda BBC Türkçe'den Selin Girit'in sorularını yanıtladı.
İşte o röportaj:
Ankara saldırısının hemen akabinde hükümet, saldırganın PYD üyesi olduğuna işaret eden bilgiler, belgeler, kanıtlar olduğunu söyledi. Ancak daha sonra bu kişinin TAK isimli örgütün mensubu olduğu ortaya çıktı. Siz bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Saldırının TAK tarafından yapıldığına, PYD'yle bir ilgisi olmadığına ikna oldunuz mu? Yoksa PYD'yle ilgisi olduğu kanaatinde misiniz?
Hükümetin biraz aceleci davrandığı kanısındayım ben. Daha sağlıklı verilere ulaşabilirdi. Ama bu verilere ulaşmadan böyle bir açıklama yapmış olması kaygı verici. Daha önemli olanıysa MİT'in hem örgütün adını vermesi, hem de eylem yerlerini vermesine karşın hükümetin farklı bir konseptte bir açıklama yapması doğru değil.
PYD- YPG TERÖR ÖRGÜTÜ MÜ?
Peki PYD-YPG'nin terör örgütü olduğunu düşünüyor musunuz?
Eğer bir örgüt silahlı bir terör örgütüyle ilişkilerini hala sürdürüyorsa, onu terör örgütü olarak kabul etmek gerekiyor. Bir örgüt eğer gerçekten PKK terör örgütüyle arasına mesafe koyuyorsa, o örgütü kınıyorsa, biz terör örgütü değiliz diye net ve somut bir açıklama yapıyorsa elbette biz bu açıklamaya önem veririz.
PYD'NİN BOMBALANMASI
Bu bağlamda YPG mevzilerine, Suriye'de Azez kentindeki YPG mevzilerine düzenlenen topçu ateşleri söz konusu olmuştu. Sizin bu konudaki yaklaşımınız nedir? Meşru buluyor musunuz?
Türkiye kendi güvenliğini sağlamak zorundadır. Her ülke kendi güvenliğini sağlar. Türkiye de o çerçevede hareket etmek zorundadır. Öteden beri Türkiye bir tampon bölgenin oluşmasını istedi. Çünkü çok sayıda mülteci var. Bu mültecilerin bir kısmının en azından güvenlikli bir bölgede bulundurulmaları gerekiyor. O açıdan bakıldığında hem mülteci konusunda hem de tampon bölge konusunda Türkiye'nin haklılığını vurgulamamız gerekiyor. Bu insanlar ne olacak? Avrupa'ya gitmek istiyorlar. Avrupalılar kabul etmiyor. Türkiye'de zaten 2,5 milyona yakın Suriyeli var. Arkasından yeni ekipler, yeni insanlar, mülteciler gelecek. Bütün bunlara nasıl bakılacak? Nasıl yapılacak? Bizim bütün kaygımız, eğer bir tampon bölge oluşturulabilseydi, güvenlikli bir bölge oluşturulabilseydi insanlar en azından Türkiye'ye gelmeyecekler, kendi topraklarında uluslararası kuruluşların, BM'nin, benzer kuruluşların da yardımıyla şu veya bu şekilde kendi ülkelerinde güvenlikli olarak yaşayabileceklerdi. En büyük arzumuz bu güvenlikli bölgenin kurulmuş olmasıydı.
POLİTİKA DOĞRU
O zaman şu anda de facto sınırın diğer tarafında kurulan mülteci kamplarının ve Suriyelilerin o tarafta ağırlanıyor olmasının doğru bir politika olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Evet, doğru bir politika bu.
Sizin geçmişte Suriyeli mültecilerle ilgili yaptığınız açıklamalar özellikle iktidar çevreleri tarafından tepki çekmişti. 1,5 milyon Suriyeliye kapıları açmak ihanettir gibi de bir açıklamanız olmuştu yanlış hatırlamıyorsam. Siz ne yapardınız? Kapıları kapalı mı tutardınız siz iktidarda olsaydınız?
Hayır, hayır. Açıklamam şuydu: CHP iktidara geldiğinde -ki seçimler döneminde defalarca yaptım bu açıklamaları- Suriye'de öncelikle iç savaşı durduracağız, bu kesinlikle sona erecek, bunu ancak CHP olarak biz gerçekleştirebiliriz, sonra bizim ülkemizdeki Suriyelileri de kendi ülkelerine güvenlikli olarak göndereceğiz. Yaptığımız açıklama buydu. Hükümetin Suriye'nin içişlerine müdahale etmesini doğru bulmamıştım. Oradaki radikal gruplara silah desteği verilmesini asla ve asla doğru bulmamıştım.
HDP'YLE İTTİFAK OLUR MU?
Bu yıl erken seçim bekliyor musunuz?
Ben örgütlere yarın seçim olacakmış gibi çalışın talimatı verdim. Erken seçim olabilir. Davutoğlu erken seçim istemek ihanettir diyor. Ne kadar güvenilir bu sözlere bilemiyoruz.
Eğer seçim olursa, şu an görünen tablo o ki HDP seçim barajı altında kalabilir deniliyor. Öyle bir tabloyla karşı karşıya kalınırsa seçime gidilirken, HDP'yle bir ittifak olur mu?
Hayır.
Neden?
Biz CHP olarak bağımsız, kendi kimliğimizle seçimlere girmek istiyoruz.
Peki HDP'nin barajın altında kaldığı bir parlamento nasıl bir tablo oluşturacak?
Bizim görüşümüz darbe hukukunun Türkiye'den kaldırılması, yüzde 10 barajının ya 3-5 gibi makul bir düzeye indirilmesi ya da tamamen kaldırılması. CHP olarak biz defalarca ifade ettik, yüzde 1 oy alan partinin dahi parlamentoda temsilcisi olması gerekir. Parlamento olarak biz bunu yapabilirsek o zaman milli irade parlamentoya sağlıklı bir şekilde yansıyacaktır. Ama görünen tablo AKP seçim barajının indirilmesi konusnda adım atacağız dedi ama gelmedi. Gelirse destek veririz, çok mutlu oluruz.
CHP YÜZDE 25'TE TIKALI KALMASI
CHP yüzde 25 bandında tıkanmış kalmış görünüyor. Oylarınızı arttırmanız gerekmiyor mu?
Gerekiyor tabii.
Nasıl olacak?
Çalışacağız. Daha fazla çalışacağız.
İstifayı düşünüyor musunuz?
Size yönelik, kişisel eleştiriler de var. İyi adam, dürüst adam, ama olmuyor, diyorlar. Altı yıldır genel başkansınız. İstifa etmeyi hiç düşündüğünüz oluyor mu?
Yo, hayır. İstifa etmeyi düşünmedim. Ama bizim partimiz demokrasinin en güzel şekilde yaşandığı partidir. Elbette ki bir genel başkan ben hayatımın sonuna kadar genel başkanlık yapacağım diye bir arayış içinde olamaz ve olmamalıdır da. Genç dinamik başkan adayları çıkmalı, onların önünü açmalı, onları teşvik etmelidir. Benim düşüncem bu.
Destekliyor musunuz böyle isimleri? Var mı böyle isimler partide?
Böyle isimler elbette var. Destekliyoruz. Yeri, zamanı gelince de göreceksiniz zaten.
Koltuk sevdalısı olduğunuz yönündeki eleştirileri direkt red mi ediyorsunuz?
Bunu haksız buluyorum.
Parti içinde de size muhalefet yapan kesimler var. Eski genel başkan Deniz Baykal'ın geçtiğimiz günlerde çok tartışılan açıklamaları olmuştu. Geride kalmanız gerektiğini söylemişti. Parti içinde size, yeni CHP dediğiniz modele direniş çok mu güçlü?
Yo, hayır. CHP sürekli yeniliklere açık bir partidir. O kadar ki bizim son seçim bildirgemiz diğer üç parti tarafından kopyalandı. Bu bizim hem ülkenin sorunlarına ne kadar hakim olduğumuzu, halk tarafından da kabul edildiğini gösteriyor.
BAYKAL İHRAÇ EDİLECEK Mİ?
Yani parti içinde size, partinin dönüşümüne bir direniş yok mu?
Direniş olabilir. Ama parti içinde direniş var, beni eleştiriyorlar diye o insanları parti içinden atmak ya da hiç eleştirmeyin demek doğru değil. Tam tersine genel başkan olarak her eleştiriye kulak kabartmam ve varsa bir eksiğim onu tamamlamam gerekiyor.
Dolayısıyla CHP tabanında Deniz Baykal ihraç edilsin şeklinde sesler yükseldi. İhraç edilmeyecek mi?
Doğru bulmuyorum. İnsanların düşüncelerini açıklamaları, hem demokrasiye inanacaksınız hem de insanlar düşüncelerini açıkladılar diye alıp partinin dışına çıkaracaksınız, bunları doğru bulmuyorum. O zaman siz demokrat olamazsınız.
CHP iyi muhalefet yapmamakla eleştiriliyor. Haziran seçimlerinde yakalanan fırsatı iyi değerlendirememekle, Kasım seçimlerini engelleyememekle, ülkenin güneydoğusunda yüzlerce sivilin ölümüne mani olamamakla, sesini yeterince yüksek çıkaramamakla suçlanıyor. Neden böyle oluyor?
Onlara şu soruyu sormak isterim. İyi muhalefetten neyi anlıyorlar? Biz ne yapmıştık ki iyi muhalefet yapmış olalım? Eğer bir ülkenin sendikaları iflas etmişse, sivil toplumu baskı altına alınmışsa, inanç üzerinden siyaset yapılıyorsa, etnik kimlik üzerinden siyaset yapılıyorsa, o ülkede hukuk ayaklar altına alınıyorsa, parlamento işlevsiz hale getiriliyorsa CHP ne yapacak?
Biz bir siyasal partiyle mücadele etmiyoruz. Biz bir AKP devletiyle mücadele ediyoruz. Batı'daki gibi bir demokratik düzen şu anda yok. Bir İngiltere, Fransa, Almanya'daki gibi demokratik bir düzen Türkiye'de işlemiyor. Yargı yok Türkiye'de. Siyasi otoritenin emrinde bir yargı var. Özgür medya yok Türkiye'de. Ağırlıklı olarak devletin televizyonu dahil olmak üzere AKP'ye hizmet eden bir medya var. İktidarı eleştiren kişiler -dokunulmazlıkları yoksa- hemen yakalanıp hapse atılıyor, cezalara muhatap oluyor. Biz normal bir demokratik düzen içinde muhalefet yapıyor muyuz? Hayır. Biz olağanüstü koşullarda muhalefet yapıyoruz. Eğer demokrasi bu ülkede işleyebilseydi 700'ün üzerinde insan hayatını kaybetti bir tek siyasal sorumlu bile yok. Ahlaki değerlerin, etik değerlerin sıfırlandığı bir Türkiye'den bahsediyoruz. En kolay suçlanan parti hangisi? CHP. En kolay suçlanan parti.
Siz sanıyorsunuz ki Türkiye'de bir demokrasi var, Türkiye'de AKP gibi bir siyasal parti, bir hükümet var ve neden etkili mücadele etmiyorsunuz? Biz azınlık hükümetine bile razı olduk. Sayın Bahçeli, evet biz azınlık hükümetine destek vereceğiz açıklaması yapsaydı, bugün farklı bir Türkiye vardı. Bizim dört aylık hükümetimizde, AKP diye bir parti kalmayacaktı. Ama bu mevcut koşullar dahilinde dahi CHP'nin iktidara gelebilme olasılığı her zaman var. İyi bir çalışmayla, iyi örgüt yapısıyla iktidar şansımız her zaman var. (Kaynak: BBC Türkçe)
Son Dakika › Güncel › Kılıçdaroğlu Cevapladı! Baykal CHP'den İhraç Edilecek mi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Yorumlar (21)