CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ilköğretim kurumlarında "Andımız"ın kaldırılmasıyla ilgili, "Sayın Erdoğan Andımızın neresinden rahatsız? Ne şikâyeti var ben bilmiyorum. Çıkıp bunu millete bir anlatsın" dedi.
İş adamları ve meslek örgütleri ile buluşmak üzere Gaziantep'te bulunan Kılıçdaroğlu, NTV yayınında Demokratikleşme Paketine ilişkin soruları yanıtladı. Kılıçdaroğlu, kamuda başörtüsü düzenlemesiyle ilgili, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu ve Anayasası bulunduğunu ifade ederek, "Hukuk devleti çerçevesi içinde ne gerekiyorsa onun yapılması lazım, kural budur. Kendi iç hukukumuz eğer yetersiz ve ya eksikse, "Uluslararası hukuk geçerlidir' diye Anayasamızda hüküm var. O nedenle bu konuda evrensel hukukun gerekleri neyse yapılması gerek. Ortada bir uygulama görmediğimiz, alınan bir karar görmediğimiz için yorum yapmayı doğru bulmadık" dedi.
Kılıçdaroğlu, "Sizce başörtülü kamu çalışanlarının olması uygun mu?" sorusuna ise, "Şu anda bir yönetmeliğimiz var yürürlükte, o yönetmeliğin gereğine herkesin uyması gerekiyor. Meclis iç tüzüğü var; buna göre ben kravatsız Meclis Genel Kuruluna gidemem, Sayın Cumhurbaşkanı da, Başbakan da gelemez. Dolayısıyla kurallara hepimiz uymak zorundayız. Devlet dediğiniz kurum bir kurallar zinciri ve o kuralları uygulayan kurumlardan oluşuyor. Eğer bu kuralları, kurumları yok ederseniz devlet dediğimiz varlığı yok ederseniz. Kural, siz sağlıklı bir zemin içinde, uluslararası hukukun gereklerine uygun olarak düzenlemeler getirirseniz buna kimsenin itiraz edecek hali yok" yanıtını verdi.
-"ÖZEL OKULLARDA ANADİL: ANAYASANIN DEĞİŞMESİ GEREK"-
CHP Lideri, özel okullarda anadilde eğitim konusunda ise Anayasa'nın değişmesi gerektiğini vurguladı. Kılıçdaroğlu, öneriyi genel olarak nasıl bulduğunun sorulması üzerine de "Bu paketi biz bir demokrasi paketi olarak görmüyoruz. Bu paket AKP'nin seçim paketi, kendi tabanına mesajına mesaj vermek için. İkincisi, İmralı'yla yapılan görüşmeler çerçevesinde verilen sözler var, o sözlerden bir tutamı bunun içine ilave edilmiş ve bu demokrasi paketi olarak halka sunulmaya çalışılıyor" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu CHP'nin bu konudaki görüşünün çok net olduğunu da belirtirken, "Herkes anadilini öğrenebilir, devlet bu olanağı sağlayabilir, önünde engel varsa kaldırılabilir ama Türkçenin resmi dil olduğunu, resmi dili kabul etmemiz gerektiğini hepimiz biliyoruz. Eğitim dilinin de Türkçe olması gerektiği konusunda bizim görüşümüz var zaten" dedi.
-"1997'DE YAPILANI 2013'TE REFORM PAKETİ DİYE HALKA SUNUYORLAR"-
Kılıçdaroğlu, seçim barajının yüzde 3'e düşürülmesi önerisine Başbakan'ın olumsuz yanıt vermesini ise "Demokrasiden yana bir tavrı yok ki zaten. Kendi partisinde demokrasiyi getiremeyen insan ülkeye mi demokrasi getirecek" sözleriyle değerlendirdi. Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
"Yıllar yılı AB'nin ilerleme raporlarında demokrasi açığımız anlatıldı, alınması gereken önlemler yazıldı, çizildi. Ne yaptılar? Kulaklarını tıkadılar. Gazeteciler, milletvekilleri, öğretim üyeleri, gencecik üniversite öğrencilerimi hapisten çıkıyor? Hayır. Ne paketi bu? Efendim üç tane harf getiriyoruz. Neymiş, "x, w, q' harfiymiş. Açsınlar 1997 tarihinde Sayın Hikmet Uluğbay'ın Milli Eğitim Bakanlığı yaptığı dönemdeki gazetelere baksınlar. Orada çocuklara zaten bu harfler öğretiliyor. Resmi Gazete'de yayınlanmış 1997'de. 97'de yapılanı 2013'te reform paketi diye halka sunuyorsunuz. Bu halkla dalga geçmek demektir. Gidin bugün bazı televizyon markalarında harfler zaten kullanılıyor. Bunları toplum aşmış durumda. Siz bunları "demokrasi paketi getiriyorum' diye toplumu kandıramazsınız."
-"DEMOKRASİ GIDIM GIDIM GELMEZ"-
Kılıçdaroğlu, pakette Alevilerle ilgili herhangi bir düzenleme olmadığı yönündeki eleştiriler üzerine, hükümetin başka bir paket daha yapılacağı yönündeki açıklaması hatırlatılarak, "Sizin o paketle ilgili beklentileriniz neler?" sorusuna, "Bu hükümetin demokrasi getireceğine inanmıyorum. Bunu çok samimi söylüyorum. Demokrasi gıdım gıdım gelmez. "Bu ben istediğim kadar topluma demokrasi getiririm, ben lütfederim.' Bu diktatörlük anlayışıdır. Diktatörler ancak böyle bir anlayışla yola çıkabilirler" yanıtını verdi. Türkiye'nin demokrasi açığı olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "21.yüzyıldayız, demokrasi açısından geriye doğru gidiyoruz" diye konuştu.
-ANDIMIZ: "ŞİKÂYETİ NE BİLMİYORUM"-
Kılıçdaroğlu, ilköğretim kurumlarında "Andımız"ın kaldırılması konusunda da şöyle konuştu:
"Bir şeyi gerçekten merak ediyorum. Recep Tayyip Erdoğan andın neresinden rahatsız? Neden bunu açıklamıyor? Bana gerekçesini anlatsın. Çıksın milletin önüne "şu gerekçeyle ben bu andı kabul etmiyorum' desin. Biz çocuklarımıza birliği ve beraberliği öğretmek zorundayız. Bizim andımızda bakın; bir, ulusal bağımsızlık savaşı yer almalı, "Bağımsızlık ve özgürlük benim karakterimdir' diyen Mustafa Kemal'in o hedefi andımızda olmalı. İki, andımızda aynı zamanda bir hedef olmalı. Nedir hedefimiz? Çağdaş uygarlığı yakalamaktır. Andımızla ilgili Erdoğan'ın ne şikâyeti var ben bilmiyorum. Çıkıp millete anlatması lazım. Çocuklarımız birlik ve bütünlüğü öğrenmek zorundalar. İlköğretim ağacın gövdesini oluşturan eğitimdir. Yani birliği ve bütünlüğü öğretendir, ağacın gövdesidir. Belli bir yaşa geldikten sonra dallar oluşur, farklı görüşler oluşur. Ama hiçbir zaman gövde budanmaz, dalları budayabiliriz daha gür çıksın diye. Ama siz gövdeyi kesiyorsunuz. Bu doğru değil. O nedenle merak ediyorum, bütün gazeteci arkadaşlarımdan rica ediyorum, şu soruyu benim sorduğumu söylesinler. Sayın Erdoğan andımızın neresinden rahatsız? Çıkıp bunu millete bir anlatsın."
Son Dakika › Güncel › Kılıçdaroğlu : Başbakan Andımızın Neresinden Rahatsız, Millete Bir Anlatsın - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?