Kıbrıs gazileri anlatıyor "Çocuğu küpün içine saklamışlar" - Son Dakika
Güncel

Kıbrıs gazileri anlatıyor "Çocuğu küpün içine saklamışlar"

Kıbrıs gazileri anlatıyor "Çocuğu küpün içine saklamışlar"

BESTAMİ BODRUK - RAMAZAN KAYA - RECEP BİLEK- KKTC'nin 30. kuruluş yıl dönümünde, Barış Harekatı'na katılan Kıbrıs gazileri, o günleri anlattı.

14.11.2013 15:51

BESTAMİ BODRUK - RAMAZAN KAYA - RECEP BİLEK- KKTC'nin 30. kuruluş yıl dönümünde, Barış Harekatı'na katılan Kıbrıs gazileri, o günleri anlattı.

Elazığlı gazi Mehmet Yerkazan (62), AA muhabirine yaptığı açıklamada, birçok acı tatlı hatıra yaşadıkları Kıbrıs'tan zaferle döndükleri için mutlu olduğunu söyledi. Rumlar tarafından baskına uğrayan köylere girdiklerinde kendilerini sadece yaşlı kadın ve erkeklerin karşıladığını anlatan Yerkazan, gençlerin ya öldürülmüş ya da esir alınmış olduğunu dile getirdi.

Atlılar köyündeki bir anısını anlatan Yerkazan, "3 arkadaşımla bir evin kapısını çaldık, kapıyı yaşlı bir çift açtı ve Türk askeri olduğumuzu görünce bize içeri buyur etti. Kimse olup olmadığı sorduk. Amca, sadece kendisinin ve yaşlı eşinin olduğunu söyledi. Sohbet ederken içeriden bir ses geldi. Amca, 8 yaşındaki kız torununu Rum askerlerinden korumak için küpün içine sakladıklarını söyledi. İsmi Ayşe olan kızı küpten çıkarttık. Kız ürkmüş ve titriyordu. Biz 'korkma, biz Türk askeriyiz' deyince bize anne ve babasını geri getirmemizi söyledi" diye konuştu.

Daha sonra köyün camisine giderek ezan okuduklarını ve buraya Türk bayrağı astıklarını, oradan da Kırnı köyüne gittiklerini dile getiren Yerkazan, "Yamaca tüfeğimi monte ederken karşı taraftan ateş açıldı. Mermiler üzerimizden geçiyordu. Başçavuşumuz 'Mehmet yat, vurulacaksın' dedi. Ben de 'komutanım buraya yatmaya gelmedik, biz bunlara ateş etmezsek bizi ateş altına alacaklar' dedim. Tüfeği kurdum ve ateş etmeye başladık. Beş dakika sonra ateş kesildi. Vuruldular mı, bırakıp kaçtılar mı onu artık bilmiyorum" dedi.

- "Biz onlara toprak, bayrak, Cumhuriyet hediye ettik"

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının düzenlediği "81 ilden 81 Kıbrıs gazisi" adlı organizasyon kapsamında 39 yıl sonra Kıbrıs'a gittiğini, çıkarma yaptıkları yerleri tekrar görme imkanı bulduğunu anlatan Yerkazan, "O günleri yeniden yaşadım. Yalnız, Kıbrıs'ı beklediğim gibi bulamadım. 1974 yılında Kıbrıs halkının bize gösterdiği sevginin milyonda biri kalmamış. Ona bir anlam veremedim. Biz onlara toprak, bayrak, Cumhuriyet hediye ettik" diye konuştu.

Kıbrıs'ta gazi arkadaşlarıyla gezerken, kimsenin yüzlerine bile bakmadığını belirten Yerkazan, "Bu, beni çok üzdü, kırıldım. En azından 'hoş geldiniz, siz buraya ilk ayak basan askerlersiniz' diyebilirlerdi" ifadesini kullandı.

O günleri dün gibi hatırladığını dile getiren Yerkazan, "Allah korusun tekrar bir harp olursa önce kendim giderim, çocuklarımı da seve seve gönderirim çünkü ben oraya bir Kıbrıslı için gitmedim, vatanım için, ülkem adına gittim. Ülkemin emrindeyim, Türk ordusu, devletimiz bizi nereye gönderirse oraya gideriz. Türk bayrağını da nereye isterse oraya dikeriz" dedi.

- Harekat sırasında evine sığındığı aileyle görüşüyor

Türkiye Muharip Gaziler Derneği Malatya Şubesi Başkanı ve Kıbrıs gazisi Bayram Akdemir (59) ise Kayseri Hava İndirme Tugayı'nda vatani görevini yaptığı sırada, Kıbrıs'taki gelişmeler üzerine alarma geçildiğini ve birliğinde içtimaya alındıklarını ifade ederek, "Bizler yeni askeriz. Paraşütle atlamamışız. Bizden öncekilerin 7-8 atlayışı var. Bölük komutanı, yeni gelenlerden 5 kişi alacaktı. Bize 'gönüllü çıkmak isteyen var mı?' dedi. Bizler, 1954'e 1'inci tertip olarak hepimiz 3 adım öne çıktık çünkü annemiz bizi böylesi bir gün için doğurmuştu" diye konuştu.

Komutanlarının, herkesin ileri çıktığını görünce "evlatlarım, ben sizler arasında ayrım yapamam" dediğini ve kendisinin de aralarında bulunduğu 5 kişiyi eğitim durumuna göre seçtiğini belirten Akdemir, paraşütle ilk atlayışında yaşadığı heyecanı anlattı.

Akdemir, komutanlarının "yüzde 30'unuz yere sağlam inin zafer bizimdir" diye seslendiğini belirterek, "Türk Devleti'nin ebedi varlığı için gideceğiz. Bu, bizim için milli bir gururdur" düşüncesiyle hareket ettiklerini ve sorunsuz bir atlayış gerçekleştirerek Kıbrıs'a indiklerini söyledi.

Kıbrıs'ta ilk gördüğü şeyin "önce vatan" yazısı olduğunu anlatan Akdemir, harekat sırasında bir köy evine sığındıklarını belirterek, "Fota köyünde Fatma Karaşahin isimli bir kadının evine sığındık. Kendisinin biri 3, biri 5 yaşında iki kız çocuğu vardı. 35 yıl sonra gittim, o kızları gördüm. Hala görüşüyoruz" diye konuştu.

Bayram Akdemir, o yıllara ilişkin olarak şunları söyledi:

"Kıbrıs'ı gönlümüzden atmamız, beynimizden silmemiz mümkün değil çünkü biz her şeyi orada gördük. Bilhassa eski ismi Fota olan köyde, Fatma ablamızın savaşın en kızgın anında bizlere bir bardak su vermesi bizleri ferahlattı. Bunları unutmamız mümkün değil. Cenab-ı Allah, Kıbrıs Türk halkına inşallah bir daha o acıları yaşatmaz ve Türk devletine de bir daha savaşı yaşatmaz."

Kıbrıs'ta üzerlerine düşen görevi yerine getirdiklerini, bundan sonra görevin Kıbrıslı gençlerde olduğunu belirten Akdemir, "Eğer Cumhuriyet'in kurulmasında azıcık da olsa bizim bir faydamız olmuşsa, eğer bugün Kıbrıs Türk halkı bu Cumhuriyet şemsiyesi altında yaşıyorsa bizler gurur duyuyoruz çünkü ter döktük, kan verdik. Temennimiz unutulmamamız, bilhassa Kıbrıs Türk halkı tarafından unutulmamamız" dedi.

Kıbrıs'ın tarihiyle ilgili 14 bin fotoğraf topladığını ve Kıbrıs'ta sergi açtığını dile getiren Akdemir, topladığı fotoğraflardan albüm hazırlayacağını sözlerine ekledi.

- "Kıbrıs, bizim Kıbrısımız"

Tokat'ın Niksar ilçesinde yaşayan Kıbrıs gazi Ramis Aydın (60) da omzuna isabet eden kurşunla yaralandığı o günleri unutamıyor. Piyade er rütbesiyle katıldığı Kıbrıs Barış Harekatı'nda yaralanan Aydın, sol kolunu kısmen kullanamıyor.

Evli ve 6 çocuk babası Aydın, harekat sırasında yaşadıklarını dün gibi hatırlıyor. Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1973 yılında askere gittiğini, Kırıkkale'deki usta birliğinden 1974'te Kıbrıs'a görevlendirildiğini belirtti.

Çok zor koşullarda Beşparmak dağlarına tırmandıklarını anlatan Aydın, harekatın dördüncü gününde yaralandığını ifade ederek, şunları söyledi:

"Siper yaptığım taşa kurşunlar yağıyor, taş parçaları gözlerime ve yüzüme geliyordu. Tam tetiği çekerken sol kolum düştü. Yaralandığımı hissettim. Hemen hedef küçülttüm ama kolum gitti. Bu esnada akan kan göğsüme ve botlarıma kadar indi. İki metre yakınımda da o arada bir düşman askeri ölmüş. Ben de ölüyorum artık ama o düşman yüzüstü ölmüş. Onun ölümüne benzememek için miğferimi çıkardım, başımın altına koydum. Ona benzememek için sırtüstü yattım, ölmeyi bekliyorum. O arada bir başçavuş yanıma geldi. Durumumu sordu. Daha sonra beni tankla alıp, Rumlardan ele geçirilen revire götürdüler. Buradan Mersin'e, oradan da götürüldüğüm Ankara Gülhane'de tedavi altına alındım."

Kıbrıs'ın daha iyi olacağını ümit eden Aydın, "Devletimiz güçlü, hükümetimiz güçlü. Kıbrıs, bizim Kıbrısımız. Biz orada kan akıttık. Dedelerimiz, atalarımız kan akıtmış. Kıbrıs'a sahip çıkılması gerektiğini düşünüyorum. Kıbrıs'a daha sonra gitme şansım olmadı. İnşallah gitmeyi düşünüyorum çünkü yaralandığım yeri illaki gidip görmem lazım. Hep gözümün önünde tütüyor, gitmemle bulmam bir olur" diye konuştu.

Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği üyesi olan Aydın, KKTC'nin kuruluş yıl dönümünü kutladı.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Kıbrıs gazileri anlatıyor 'Çocuğu küpün içine saklamışlar' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement