Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi Mehmet Tütüncü, "Çok çeşitli baskı, asimilasyon ve yok etme politikaları ile karşı karşıya kalmamıza rağmen Irak Türklüğü 100 yıllık süreçte benliğini kimliğini ve özünü korumayı başarmıştır" dedi.
Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilciliği ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), 14 Temmuz 1959'da gerçekleşen Türkmenlere yönelik katliamın yıl dönümü dolayısıyla, "Kerkük Katliamı'nın 60. Yıl Dönümü Türkmeneli'ndeki Riskler ve Olası Tehditler" adlı bir panel düzenledi.
Programda şehitler ve hayatını kaybedenler için saygı duruşu yapıldı. Ardından Kerkük Türkmenlerine yapılan zulümlerin anlatıldığı bir tanıtım belgeseli gösterildi. Saygı duruşu ve tanıtım belgeselinin gösteriminin ardından Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi Mehmet Tütüncü bir konuşma yaptı.
Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi Tütüncü amaçlarının kin gütmenin aksine geleceğe bir objektif tutmak olduğunu belirterek, "Çok çeşitli baskı, asimilasyon ve yok etme politikaları ile karşı karşıya kalmamıza rağmen Irak Türklüğü 100 yıllık süreçte benliğini kimliğini ve özünü korumayı başarmıştır. Tabi bu çok büyük kayıplar vererek olmuştur. Ancak Allah'a çok şükür biz hala dimdik ayakta durmaya devam ediyoruz. Ne yazık ki 2014 yılında DAEŞ terör örgütünün özellikle Musul ve Telafer bölgesinde giriştiği büyük katliamlar sonucunda yine Irak'ta en büyük kaybı veren Türkmeneli coğrafyası olmuştur. En büyük can kaybı da Türkmenlerden olmuştur. Bugün hala Telaferli vatandaşlarımızdan 100 binlercesi ya ülke dışında ya da şehir dışında yaşamak zorunda kalmaktadır. Evleri yakılmış, okulları yıkılmış, camileri harap edilmiş, hastaneleri hunharca yok edilmiş. Maalesef bundan dolayı da bugün nüfusu 400 bin olan Telafer'in sadece 100 bini geri dönebilmiştir. Telafer Türkmeneli'nin en güçlü kalesidir ve anavatanımız Türkiye'ye olan en yakın bölgemizdir. Bir an önce bu bölgede hayatın normale dönmesini ve hemşerilerimizin bir an önce evlerine kavuşmalarını arzu etmekteyiz" şeklinde konuştu.
2003'ten 2017'ye kadar geçen süreçte Türkmen bölgelerinde her gün patlama ve suikastlerle, acı ve gözyaşının olduğunu hatırlatan ve yapılmak istenen referanduma değinen Tütüncü, "2017 hukuksuz referandumunu gerçekleştirmek isteyen bölgesel yönetim sert bir taşa toslamıştır. Özellikle de bu anlamda anavatanımız Türkiye'nin ve İran'ın bölgesel güç olarak yer alması ve Irak Hükümeti'nin de dik durması ile bu referandum bertaraf edilmiştir. Bundan cesaret alan Irak silahlı güçleri normalde Bağdat hükümetine bağlı olması gereken Kerkük, Musul ve diğer Türkmen bölgeleri, tekrardan Irak ordusunun kontrolüne geçmiştir" ifadelerini kullandı.
"15 Temmuz FETÖ darbe girişiminden sonra ciddi bir tavır görmekteyiz"
Türkiye'nin bölgeye yönelik kararlı ve milli bir politika izlediğini dile getiren Tütüncü, "15 Temmuz FETÖ darbe girişiminden sonra ciddi bir tavır görmekteyiz. Bu tavırın daha da ilerleyerek devam etmesi arzusundayız. Böyle olduğu takdirde Türkiye'nin kararlı ve milli bir politikası olduğu sürece hiç kimse Türkmenlere dokunamaz. Türkmenleri korumak için Türkiye'nin gölgesi yeter. Ne parası ne askeri gücü ne de başka güce gerek yoktur sadece gücü yetecektir. Çünkü Türkiye bölgesel güç olarak belki bugün her istediğini yaptıramayabilir. Ancak Türkiye'nin istemediğini yapmak kimsenin ne haddine ne de hakkına düşer. Dolayısıyla anavatanımız Türkiye'den beklentimiz çoktur" diye konuştu.
Programa; Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Eski MHP Milletvekili Oktay Vural, Kerkük Vakfı Başkanı Erşat Hürmüzlü, Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi Mehmet Tütüncü, TEPAV Politika Analisti Hüseyin Raşit Yılmaz, Çankaya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahir Nakip, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi'nden Doç Dr. Serhat Erkmen'in yanı sıra birçok konuk katıldı. - ANKARA
Son Dakika › Güncel › Kerkük katliamının 60. yıl dönümü anıldı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?