SAMSUN Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Tuğçe Şanlı, kentsel dönüşümü fiziksel dönüşüm, değişim anlamında düşünmenin yetersiz olacağını belirterek, 'Muhakkak ekonomik ve sosyal dönüşüm anlamında da değerlendirmek gerekir. Bir yerleşim yerini, barınma mekanını değiştirdiğinizde bu insanın değişimden önce gündelik bir hareketi var. İş yerine gidiyor, çocuğunun eğitimi var, sağlığı var. Fiziki anlamda barınma mekanını değiştirdiğinizde diğer devam eden işlevlerin de bütünlüğünü bozmadan bir çözüm üretilmeli' dedi.
OMÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Tuğçe Şanlı, kentsel dönüşüm projelerinin öneminden bahsederek uyarılarda bulundu. Kentsel dönüşümün, hem Batı literatüründe hem Türk akademisinde; temel hedefi yıpranmış, bozulmuş, işlevini kaybetmiş veya son çıkan yasa ile birlikte afet riski altında bulunan alanların yenilenmesi olarak tanımlandığını kaydeden Şanlı, 'Burada dikkat edilmesi gereken husus fiziki yapının yenilenmesi olamaz ve olmamalıdır. Kentsel dönüşümü yalnızca fiziksel dönüşüm üzerinden yaptığınız zaman o kentin tarihi, sosyal ve ekonomik bileşenlerini göz ardı etmiş olursunuz. Ancak unutulmamalıdır ki şehirler, kentler canlı bir organizma gibidir. Tıpkı insan vücudu gibi hayatlarına devam ederler' dedi.
Buradaki yaklaşımın nasıl olması gerektiğine de vurgu yapan Dr. Tuğçe Şanlı, 'Örneğin; son yaşadığımız üzücü deprem olayından sonra da yapılacak kalıcı konutlar kapsamında düşünmek gerekirse yeni yapılacak yerleşim yerlerinin, kentlinin kendisi açısından sadece fiziki ihtiyaçlarının, barınma ihtiyacının, fiziki bir mekan üzerinden giderilmesi değil kentli yaşamının sosyal ve ekonomik anlamda devam edilebilirliğinin de sağlanması açısından bir yaklaşım sergilenmelidir. Burada verilebilecek pek çok örnek var. Deprem ülkesi olduğumuz için bu senaryoyu pek çok defa yaşadık ama deprem olmaksızın yapılan kentsel dönüşüm projelerinde de bunu gözlemek mümkün' açıklamasında bulundu.
'KİRACILARI DA DÜŞÜNMEK GEREK'
Kentsel dönüşümde hak sahibi olarak sadece mülk sahiplerini görmemek gerektiğini kaydeden Dr. Tuğçe Şanlı, şunları söyledi
'Yüzde 100 uzlaşı hedefi güdüyor olmak bir farkındalık. Çünkü yüzde yüz uzlaşı olmasa bile yasanın verdiği güç kapsamında, yüzde 100 uzlaşıya ulaşmadan kamulaştırmayla bu dönüşüm gerçekleşebilir. Ancak şehirler için yüzde 100 uzlaşı gerçekleştiğinde ise halkla birlikte katılımcı planlama ile gündeme getirmek çok daha anlamlı olacaktır. Deprem bölgesi için de bu yaklaşımlar dikkate alınmalı, diye düşünüyorum. Dönüşümde bir diğer husus da yasanın hak sahibini sadece mülk sahibi olarak görmesidir. Oysa bu alanda kiracılar ya da kaçak yapılaşmaya mensup insanlar da vardır. Yasa bu insanları hak sahibi olarak tanımlamaz. Ancak bu insanların da bu alanlarda yaşadığını gözlemek mümkün. Dolayısıyla bunlar için de çözüm bulmak gerekir. Yasanın sadece hak sahibi olarak tanımladığı değil, bu noktada bir revizyona gidilmeli bence. Bu noktada üniversitelerle veya diğer bu projeleri başarıyla yürütmüş belediyelerin proje örneklerinden, yurt dışı örneklerinden, akademisyenlerde faydalanabilir. Kentsel dönüşümü fiziksel bir dönüşüm, değişim anlamında düşünmek yetersiz olacaktır. Muhakkak ekonomik ve sosyal dönüşüm anlamında da değerlendirmek gerekir. Ayrıca insanlar iş yerlerinin de değişimini gündeme almak durumunda kalacaklar. Bir yerleşim yerini, barınma mekanını değiştirdiğinizde bu insanın değişimden önce gündelik bir hareketi var. İş yerine gidiyor, çocuğunun eğitimi var, sağlığı var. Fiziki anlamda barınma mekanını değiştirdiğinizde diğer devam eden işlevlerin de bütünlüğünü bozmadan bir çözüm üretilmeli.?
Son Dakika › Güncel › 'KENTSEL DÖNÜŞÜM, EKONOMİK VE SOSYAL DÖNÜŞÜM OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİ' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?