'Kentlilik Bilincinin' Oluşmasına Katkı

Bursa Kent Konseyi Hemşehri Dayanışma Dernekleri Çalışma Grubu, farklı bölgelerden Bursa'ya göçen insanların hem kendi kültürlerini korumalarına, hem de şehre adapte olmalarına katkı sağlamak amacıyla 'Kentlilik Bilincinin Geliştirilmesinde Hemşehri Derneklerinin Rolü´ konulu paneli düzenledi.

Atatürk Kongre Kültür Merkezi (Merinos AKKM) Başkanlık Salonu'nda düzenlenen panele, Bursa Kent Konseyi yürütme kurulu üyeleri ile hemşehri derneklerinin başkan ve yöneticileri katıldı. Panelin açılışında konuşan Bursa Kent Konseyi Başkanı Mehmet Semih Pala, Türkiye´nin en aktif ve en dinamik kent konseyi unvanına uygun çalışmalar yaptıklarını söyledi. 4 meclis, 34 ayrı çalışma grubu ve yüzlerce gönüllüyle birlikte 33 ayda 3 bin 650 etkinlik yaptıklarını belirten Pala, "Bu Bursalıların gücünü ortaya koyuyor. Örnek çalışmalar sonucu Türkiye´nin değişik yerlerine giderek tecrübelerimizi aktarıyoruz ve kent konseyi kavramının gelişmesi için çalışıyoruz. Belediye ve konsey işbirliğine en güzel örneği Bursa´da gösteriyoruz. Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe´ye desteklerinden ötürü teşekkür ediyoruz" dedi.

"Hemşehri derneklerine büyük görevler düşüyor"

Bursa´da hemşehri derneklerini bir araya getirerek ülkeye örnek olduklarını ifade eden Pala, ´Bursa´daki Türkiye´ adıyla düzenledikleri toplantıda kardeşlik bildirisi yayınladıklarını da hatırlattı. Türkiye´nin güçlü olmasının dünyanın menfaatine olduğunu dile getiren Pala, "Avrupa hem ekonomik, hem de kültürel anlamda sallanıyor. Onları ayakta tutacak tek güç Türkiye´dir. Bunun için de ülke içerisinde kardeşlik duygusu egemen olmalıdır. Hemşehri derneklerine büyük görevler düşüyor. Her dernek farklı düşünceye sahip olabilir, ancak herkese de saygılı olmalıdır. Büyük Türkiye, büyük Bursa için hepimiz üzerimize düşeni yapacağız" diye konuştu.

Bursa Kent Konseyi Hemşehri Dayanışma Dernekleri Çalışma Grubu adına konuşan DAĞ-DER Eğitim ve STK Komisyonları Başkanı Mustafa Bay ise, geçen yıl düzenledikleri ´Bursa´ya göç risk mi? Fırsat mı? konulu panelin devamı niteliğindeki toplantıyı yapmaktan mutluluk duyduklarını söyledi.

Konuşmaların ardından Bursa Kent Konseyi Genel Sekreteri Enes Battal Keskin'in moderatörlüğünü yaptığı ´Kentlilik Bilincinin Geliştirilmesinde Hemşehri Derneklerinin Rolü´ konulu panele geçildi. Şehircilik bilincinin konuşuyor olmasının önemine dikkat çeken Keskin, şehircilik bilincini bizzat hemşehri derneklerinin konuşmasının ise daha önemli olduğunu kaydetti.

"Göç eden bayanların eğitim seviyesi de yükseliyor"

Bursa Emniyet Müdürü Ali Osman Kahya, günümüzde göçmen ile mülteci kavramlarının karıştırıldığını vurguladı. Kırsaldan şehre gelenlerde şehircilik bilincinin 3 nesil sonra oluşabildiğini aktaran Kahya, 5 nesil sonra ise asimile olduğunu belirtti. Göçlerin farklı sebepleri olduğunu anlatan Kahya, "İşsizlik, deprem, kuraklık, güvenlik, eğitim, toplum baskısı gibi sebeplerle insanlar bir yerden başka yere göç eder. Ülkenin doğusundan batısına çok göç alıyoruz. Bunun en önemli sebebi güvenliktir. Huzur bulamayan, sürekli taciz edilen halkımız mecburen öz topraklarını bırakıyor. Kan davasından dolayı hicret edenler var. Evlilik dolayısıyla göçler yaşanıyor. Bu yüzden bayanların üçte biri göçmen sayılıyor. Göç eden bayanların eğitim seviyesi de yükseliyor. Çünkü geliri iyileşen ailede özgüven kazanan bayan, eğitimine ve otoritesine ağırlık veriyor" dedi.

Toplumda göç olgusuyla ilgili farklı önyargıların da olduğunu dile getiren Kahya, "Göçmenler çok suç işler düşüncesine katılmıyoruz. Bizim istatistiklerimize göre göçmenler en az suç işleyen kesimdir. Kozmopolit yerlerde suç oranları düşüyor. Belirli sebeplerde göç eden insanlar, yeni yerlerinde de ötelenmek istemiyor. Oranın kurallarına uyuyorlar. Çalışmalarımız, toplumdaki kanının yanlış olduğunu göstermiştir. Göç aslında faydalı olaylardır. Mesela, Orta Asya´dan göçen Türkler, Anadolu birçok medeniyet kurmuştur. Amerika, Avrupa´dan giden göçmenler tarafından kurulmuştur. Göç alan şehirlerimizin, göç almayan şehirlere göre daha gelişmiş olduğunu da görürüz. Yerel yöneticilerin de göçü iyi yönetmesi gerekir. Hemşehri dernekleri de önemli roller üstlenmelidir" diye konuştu.

Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Başkanı Şükrü Köse ise, hemşehriliğin şehir hayatında kaybolan bir kimlik olmadığını, tam tersine diğerleriyle iletişimi artıkça gelişen ve korunan ilişki biçimi olduğunu ifade etti. Şehir yapısının her geçen gün değişimle beraber geliştiğini anlatan Köse, özellikle göç alan şehirlerde farklı kültürlerin bir araya gelmesiyle yeni bir kültürel mozaiğin oluştuğunu belirtti. Büyük kentlerde hemşehrilik bilincinin bir güvence ve şehre uyum aracı olarak görüldüğünü aktaran Köse, hemşehri derneklerinin üyelerine sosyal hayata uyum sağlamaları maksadıyla eğitim vermesi gerektiğini de anlattı. Yörelerinden kopup gelen insanların geleneklerini kaybetmeden içinde bulunduğu şehirlerin değerlerine saygı duyarak yaşamasında hemşehri derneklerinin köprü vazifesi gördüğünü belirten Köse, farklı kültürlerin de anlayışla karşılanmasının kentlilik bilincine katkı sunacağını kaydetti.

Diyarbakırlılılar Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Şehmus Sevis, paneli düzenleyen Bursa Kent Konseyi´ne teşekkür etti. Sivil toplum kuruluşlarının diğer şehirlere göre Bursa´da daha fazla söz hakkına sahip olduğunu dile getiren Seviş, birçok alanda gelişmiş olan Bursa´nın farklı kültürleri kendisine çekmesinin doğal olduğunu söyledi. Göçler sonucu farklı bölgelerden gelen insanların şehre renk, değer, güç kattığını anlatan Seviş, Diyarbakır ve diğer illerden Bursa´ya gelenlerin kültürlerini gelecek nesillere aktarmak istediğini, derneklerin bu açıdan önemli olduğunu ifade etti. Kendilerini mikro milliyetçilikle suçlayanları da eleştiren Seviş, ırkçılık yapan belirli kesimlerin kendilerini ötekileştirmelerine de müsaade etmeyeceklerini kaydetti.

Antalyalılar Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Recep Erdem ise, tarihin her döneminde göç alan Bursa´nın sahip olduğunu coğrafi yapısı, tarihi dokusu ve doğal imkanlarıyla çekici bir şehir olduğunu belirtti. Farklı bölgelerden gelen insanların Bursa´nın dinamizmine katkıda bulunduğunu anlatan Erdem, Bursa´da yaşamaktan mutluluk duyduklarını dile getirdi. Sosyal kesimden şehre gelen insanların adaptasyonu için hemşehri derneklerini önemli bir görevi olduğunu anlatan Erdem, insanların kendilerini geliştirmesine katkı verdiğini kaydetti. Bursa´daki değişik kültürleri bir zenginlik olarak gördüklerini söyleyen Erdem, kendi adetlerini yaşarken Bursa´ya da zarar verilmemesi gerektiğini vurguladı.

Programın sonunda Bursa Kent Konseyi Başkanı Mehmet Semih Pala, Şairler ve Yazarlar Çalışma Gurubu Temsilcisi Faruk Anbarcıoğlu ve Bursa Kent Konseyi Enes Battal Keskin tarafından konuşmacılara plaket verildi.