Kent, İnşaat ve Ekonomi Kongresi

Gaziantep Valisi Davut Gül, Suriye'de taşlar yerine oturduğunda buranın inşasında Gaziantepli sanayicilerin, müteahhitlerin yer alacağını ve kentte üretilen ürünlerin daha çok kullanılacağını söyledi.

Gül, Gaziantep Ticaret Odası (GTO) ve Mimarlar Odası Gaziantep Şubesince, GTO Konferans Salonu'nda düzenlenen Kent, İnşaat ve Ekonomi Kongresi'nin açılışında yaptığı konuşmada, hiçbir savaşın sonsuza kadar devam etmeyeceğini söyledi.

Savaşa rağmen Gaziantep'in Suriye'ye ihracatını sürdürdüğünü ifade eden Gül, "İnşallah Suriye'de taşlar yerine oturduğunda, Suriye'nin inşasında Gaziantepli sanayiciler, Gaziantepli müteahhitler yer alacak, Gaziantep'te üretilen ürünler daha çok kullanılacak. Buradaki Suriyeli misafirlerimiz Gaziantep'te üretilen, Türkiye'de üretilen ürünleri gördüler, kalitesini gördüler, iş yapma becerisini gördüler." diye konuştu.

Gül, inşaat sektörünün bütün ekonomiyi etkilediğini vurgulayarak, Türkiye'nin konut sorunu olan bir ülke olduğunu savundu.

Gaziantep'in de konut sorunu bulunduğunu dile getiren Gül, "İnsanlarımızın ekonomik seviyesi yükseldikçe, beklentileri yükseliyor. Şehirleşmenin buna göre olması lazım, arsa üretiminin buna göre olması lazım, müteahhitlerimizin kendilerini buna göre yenilemesi lazım. Mimarlarımızın, mühendislerimizin şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da bunu sırtlaması gerekiyor." dedi.

Başkan Fatma Şahin

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de küresel ölçekte şehrin rekabet etme gücünü artırmaları gerektiğini aktardı.

Şehirler arasında yarışta, "gazi" şehrin hak ettiği noktaya getirilmesi gerektiğini dile getiren Şahin, bu noktada da sanayinin olmazsa olmaz olduğunu söyledi.

Şahin, en kısa zamanda sanayide yüksek teknolojiye geçilmesi gerektiğine işaret ederek, "Sayın Valimizin liderliğinde organize sanayimizle birlikte eylem planı yaptık. Bizi yüksek teknolojiye getirmek, bizi katma değer üretecek yapıya getirmek için neler yapılması gerektiğiyle ilgili bir çalışma yaptık. Bizler ne yapacağız, hükümetimiz ne yapacak, ilgili bakanlıklar ne yapacak? Şu anda bunun çalışmasını yapıyoruz. Bu çalışmayı yaptıktan sonra Ankara boyutuyla kiminle ne şekilde gidip çalışması gerekiyorsa bunun bire bir takipçisi olacağız." diye konuştu.

Yüksek teknolojiye giderken ikinci en büyük güçlerinin hizmet sektörü olduğuna değinen Şahin, "Çok genç nüfusumuz var. Bu kullanılırsa çok büyük bir fırsat. En büyük gücümüz beşeri sermayemiz. İnsana yatırım yapmamız gerekiyor. Bu şehirde çocukları geleceğe hazırlamamız, onlara Endüstri 4.0, yapay zeka denen kodlama sistemini şimdiden vermemiz gerekiyor." dedi.

Diğer konuşmacılar

GTO Başkanı Mehmet Tuncay Yıldırım ise Suriye'deki iç savaşa işaret ederek, burayı yeniden inşa edecek olanların da kendileri olduğunu söyledi.

Suriye'de barış sağlanmasını dileyen Yıldırım, "Barış sağlandığında, sular durulduğunda, güvenlik tesis edildiğinde de insanların başını sokacak çatıya, okula, hastaneye, yola ihtiyacı olacak. Şimdi nasıl ki biz o insanların temel ihtiyaçlarının tedarikçisiysek, vatanından ayrılmak zorunda kalanlara nasıl kucak açtıysak, gelecekte ihtiyaçları olacak okulu, hastaneyi, yolu da bizler yapacağız. Gaziantepli girişimciler yapacak." ifadelerini kullandı.

Mimarlar Odası Şube Başkanı Hasan Özgür Girişken de geçen 10 yılda, inşaat sektöründe işlerin düşük faizler nedeniyle oldukça iyi gittiğini, sektördeki firma sayısının 350 bine kadar tırmandığını anlattı.

Büyüyen sektöre hizmet vermek üzere mimar ve mühendislerin sayısının da artması gerektiğini aktaran Girişken, şunları kaydetti:

"Bu ekonomik döngüyü bozmaya başlayan dinamikler 2013 yılında ortaya çıkmaya başladı. Amerikan Merkez Bankası'nın miktarsal genişlemeyi durdurmaya hazırlandığını açıklamasıyla birlikte, yani artık para basmayacağını söylemesi sermaye piyasalarında bir deprem etkisi yarattı. Likidite daralacak ve faizler yükselmeye başlayacaktı. Gücünü düşük faiz ve bol likiditeden alarak büyüyen ve ekonomi içerisindeki payı giderek artan inşaat sektörü için yeni bir dönem başlıyordu. Sonrasında korkunç darbe girişimi ve diğer sorunlar, terörizm, mülteci sorunu derken 2018 yılının son çeyreğinde Türkiye ekonomisi daraldı. Bu kongre bu konjonktürü doğru yorumlamak için planlandı."

Üç gün sürecek kongreye, 100 bilim insanı katılıyor.