KONYA'da kendileri gibi konuşma ve işitme engelli arkadaşları Göksel Kızıltaş'ı (26), 8 yerinden bıçaklayarak öldürdükten sonra cesedini boş araziye attıkları gerekçesiyle tutuklanan Durmuş Karacaoğlu (26) ve Mehmet Atay'ın (23) yargılanmasına başlandı. Ölen Göksel Kızıltaş'ın annesi Fadime Kızıltaş, duruşmada, "Oğluma gitme dedim, ama gitti. Bir daha da geri dönmedi" dedi.
Olay, 26 Haziran Cuma günü, Selçuklu ilçesine bağlı Tepekent Mahallesi'nde yaşandı. Ailesi tarafından kayıp ihbarında bulunulan konuşma ve işitme engelli Göksel Kızıltaş'ın cesedi yapılan aramalar sonunda Kadınhanı yolu üzerindeki Arastoras mevkisinde bulundu. Jandarma ekipleri, Kızıltaş'ın kaybolduğu gece birlikte olduğu Mehmet Atay ve Durmuş Karacaoğlu'nu gözaltına aldı. Sorgularında cinayeti itiraf eden şüpheliler, sevk edildikleri adliyede çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
Konya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'kasten adam öldürme' suçundan haklarında dava açılanMehmet Atay ve Durmuş Karacaoğlu'nun yargılanmasına başlandı. Duruşmaya bulundukları Konya Cezaevi'nden SEGBİS ile katılan Atay ve Karacaoğlu, işitme engelli eğitmen aracılığıyla verdikleri ifadelerinde savcılıkta anlattıklarının doğru olduğunu söyledi. "OĞLUMA 2 KEZ SARILDI VE GÖTÜRDÜ"Duruşmada öldürülen Göksel Kızıltaş'ın annesi Fadime Kızıltaş ise, şunları söyledi."Olay günü, oğlum işten yorgun olarak geldi ve uyudu. Yemek için uyandırdım. Daha sonra çay içtik, o sırada bir telefon geldi, birisiyle görüntülü konuştu ve sinirlendi. Ne olduğunu bilmiyorum. Beş dakika sonra tekrar arandı, ardından pencereye baktı. Ben de pencereden baktığımda beyaz bir otomobil geldi. Göksel'le dışarı çıkmak istedim ama o istemedi. Zorla gittim. Daha önce tanımadığım Durmuş arabadan indi ve oğluma sarıldı. Sonra ikinci kez sarıldı. Arabaya bindiler. Bana kahveye gidip, çay içeceklerini söylediler ve gittiler. 20 dakika sonra Durmuş, Mehmet ve Göksel eve geldiler. Ben onlara çay yaptım." 'GİTME DEDİM GİTTİ, BİR DAHA DA GERİ DÖNMEDİ 'Mehmet Altay'ı daha önce tanıdığını söyleyen Kızıltaş, "Üç yıldır oğlumun maaşının yarısını alırlardı. Oğlum bana para vermezken Mehmet'e para verirdi. O yüzden onu sevmem. Çay içerken sıcak oldu diye üçü birden balkona çıktı ve çaylarını içtiler. Mehmet ve Durmuş evden ayrılırken, Göksel de onlarla gitmek istedi. Ben izin vermedim. Engel olmaya çalıştım fakat gitti. Saat 23.00 sıralarında ayrılmıştı evden saat 23.40'da aradım, ulaşamadım. Saat 00.15'te tekrar aradım yine telefonu kapalıydı. İçimde bir sıkıntı vardı. Yatsı namazını kılmamıştım. Abdest alıp namaz kıldım. Daha sonra da köy merkezine doğru yola çıktım. Köy merkezinde açık bir kahvehane vardı. Oraya girdim kahveciye durumu anlattım. 'Sen beni bekle ben aramaya gidiyorum' dedi. Bir süre sonra çevreye bakındığını ve birilerine sorduğunu fakat bulamadığını söyledi. Eve gittim bizim evin önünde Mehmet Altay'ın akrabaları vardı. Bana 'Mehmet kayıp' dediler. Aramaya gideceklerini söylediler. Saat 02.00'da eve girdim. Ertesi gün, saat 15.00'da jandarmalar aradı ve Göksel'i ölü olarak bulduklarını söyledi" dedi.Mahkemeye heyeti, Durmuş Karacaoğlan ve Mehmet Altay'ın tutukluluk halinin devam etmesine karar verip, duruşmayı erteledi.
Son Dakika › Güncel › Kendileri gibi işitme engelli arkadaşlarını öldüren ikilinin yargılanmasına başlandı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?