Diyarbakır'da terör örgütü PKK'nın gizli şehir yapılanması Kürdistan Topluluklar Birliği Türkiye Meclisi ana davasının sanık avukatları, duruşmaya katılmadı. Mahkeme, duruşmaya katılmamaları halinde avukatların yerine, res'en müdafi tayin edilmesine karar verdi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın terör örgütü PKK'nın gizli sivil yapılanması KCK/TM yönelik soruşturması kapsamında düzenlenen 4 ayrı operasyonda gözaltına alınan ve aralarında BDP'li 12 belediye başkanının da bulunduğu 104'ü tutuklu, 19'u firari 152 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Diyarbakır 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 22'inci duruşma için, Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nde bulunan tutuklu 104 sanıktan Nizamettin Onar, Zeynel Mat, İhsan Sevitek, Abdurrahman Tanrıverdi, Adnan Bayram ve Veysi Akar duruşmaya getirildi. Adliye binası içinde yapılan 500 kişilik özel salondaki duruşmaya, tutuksuz sanıklardan ise Tunceli eski Belediye Başkanı Songül Erol Abdil katıldı. Duruşma nedeniyle Diyarbakır adliyesi etrafın sıkı güvenlik önlemleri devam etti.
Duruşma saat 11. 00'de başladı. Sanık avukatları, bir önceki duruşmada mahkemenin hiçbir taleplerini kabul etmemesini gerekçe göstererek, gerçekleştirdikleri protestolarını bugünde sürdürüp, duruşmaya katılmadı.
Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, sanık avukatlarının duruşmaya katılmamasını, "Sanık müdafilerinin duruşmaya katılmadıkları, saat 11. 05 olmasına rağmen herhangi bir mazeret bildirmedikleri anlaşıldı" diyerek tutanaklara geçirdi. Başkan Yılmaz, bir önceki duruşmada sanık avukatlarının, özel yetkili mahkemeler ile savcıların görev ve yetkilerini belirleyen Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250, 251 ve 252'inci maddelerinin, Anayasa'ya aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek, kanun maddelerinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurulması talebinin reddedildiğini bildirdi.
Duruşmada hazır bulundurulan tutuklu 6 sanığa dönen Mahkeme Başkanı Yılmaz, "Sizlerle ilgili delilleri okuyacağız. Ancak avukatlarınız duruşmaya katılmadı" dedi.
Sanıklar ise, avukatları olmadığı için yargısal işlem yapılmamasını içeren dilekçeyi mahkemeye sunarak, avukatların katıldığı bir duruşmada savunma yapmak için süre talebinde bulundular.
Bir süre duruşmaya ara veren mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, avukatların duruşmaya katılmadıklarını cezaevindeki sanıklara bildirilmesini kararlaştırdı. Mahkeme, avukatlara mesaj yoluyla duruşmaya çağrılmalarını kararlaştırırken, katılmamaları halinde resen müdafi tayin edilmesine karar verdi. Duruşma 10 Mayıs'a ertelendi.
AVUKATLAR: SAVUNMA YAPAMIYORUZ
Duruşmaya katılmayan avukatlar adliye binası önünde basın açıklaması yaptı. Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, 6 aydır süren bir davada savunma yapamadıklarını, en son yapılan duruşmaya sadece 6 tutuklunun getirildiğini söyledi. Aktar, şöyle dedi:
"Bir önceki duruşmada biz o gün savunma hakkımızın kısıtlandığını, müvekkillerimizin hazır edilmediğini müvekkilirimizin dosyaya sunmak istediği savunma materyallerinin dosya esasına alınmadığını gerekçe göstererek yargılamayı meşrulaştıracak araç olmayacağımızı, bu nedenle de duruşmayı terk ettiğimizi bildirmiştik. Bugün ise tutumda bir değişiklik olacağını umuyorduk, Ancak mahkeme bir önceki hafta ara kararında aynı 6 kişinin getirilmesine diğer sanıkların getirilmememesine karar verdi. "
MAHKEMEDEN AVUKATLARA SMS İLE MESAJ
Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, mahkemeden kendilerine 6 tutuklunun getirileceği yönünde tebligat yapıldığını belirterek, şöyle dedi:
"Bu tebligat dün bize SMS yoluyla yapıldı. Bu da usule aykırı, tabi ki tebligat yapılabilir ama tebligatın altında bir ihtar var. Mahkeme bize gönderdiği ihtarda katılmazsak duruşmaya barodan avukat isteneceğini belirtmiş. Mahkemenin kendiliğinden avukat isteme hakkı doğabilmesi için, yargılanan kişinin kendine avukat tutamayacak durumda olması gerekiyor. Mahkeme yargılanan kişiye onların görüşünü almadan barodan avukat isteyemez. Bunu isterse bu ayrı bir hukuksuzluk olur. Bu nedenle biz bu gün geçen haftadan bugüne değişen bir şey olmadığı için biz duruşmaya tekrar girmeyeceğiz. Eğer mahkemenin bu tutumu sürerse bu tartışma tüm Türkiye'de sürüyor. Özel yetkili mahkemeler ve özel yargılamalara ilişkin bu çok geniş katılımlı, bir duruşmalar boykota dönüşebilir. Yani bütün olarak savunmadan kaynaklı olan gücümüzü kullanmak zorunda kalacağız. Ne için savunma hakkımız için. Neden toplumu savunma hakkı için. Çünkü biz ne yazık ki müvekkillerimizi savunamıyoruz. Savunamadığımız için de size ve kamuoyuna şikayetimizi ve sıkıtımızı açıklıyoruz. Bizim 6 aydır bulunduğumuz duruşma salonunda müvekkillerimizi savunamadık. Ne kendilerine ne de bize bu hak tanınmadı. Bu nedenle biz buradayız. Biz burada bugün duruşma bitinceye kadar oturacağız. Oturma eylemi yapacağız. Eğer bu tutum sürerse çok daha sert bir biçimde geniş bir boykota yönelebiliriz, gidebiliriz"
Gazetecilerin, "Mahkemenin barodan avukat istemesi durumunda avukatlarda bu talebi kabul etmeyebilirler mi?" sorusuna Aktar şöyle cevap verdi:
"Yasa çok açık bir şekilde avukat atanmasına mahkeme karar verebilir, ancak görevlendirmeyi baro karar verebilir. Bu nedenle de baronun yetkili organları yani baro yönetim kurulu yapmadığı bir görevlendirme mahkeme tarafından yapılamaz. O görevlendirmeyi bizzat baronun yapması gerekiyor. Baro yönetim kurulu da bu konuda karar almaya hazırdır. Zaten bu tutum bu uygulama sürerse Diyarbakır Barosu yönetim kurulu da özel yetkili mahkemelere ilişkin böyle bir uygulamayı başlatacağımıza karar verecektir. "
ZANA'DAN DESTEK
Açıklamanın ardından avukatlar adliye binası önünde oturma eylemi gerçekleştirdi. Eyleme, BDP'nin Diyarbakır'da desteklediği bağımsız milletvekili adayı Leyla Zana da destek verdi. Zana'nın avukatlarla birlikte oturduğu eylem yaklaşık 45 dakika sürdü.
CE, CA - Diyarbakır
Son Dakika › Güncel › Kck/tm Davasında Kriz Sürüyor, Avukatlar Duruşmaya Katılmadı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?