Kck/tm Ana Davasında Erbey'e Gelen E-Postalar Okundu

PKK'nın gizli sivil yapılanması Kürdistan Topluluklar Birliği Türkiye Meclisi (KCK/TM) ana davasının bugünkü duruşmasında tutuklu sanıklardan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Muharrem Erbey'e gelen e-mailler (elektronik posta) okundu. Okunan maillere ilişkin savunmasını Kürtçe yapan Erbey'in mikrofonu kapatıldı. Sanık avukatları, okunan telefon dinlemeleri ve tape kayıtları ile e-postalarda, Muharrem Erbey şahsından İHD faaliyetlerinin yargılandığını savunarak, bu delillerin dosyadan çıkarılması talebinde bulundu.

KCK/TM'nin 40'ıncı duruşmasına Diyarbakır 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.

104'ü tuklu, 152 sanığın yargılandığı davanın bugün görülen duruşmasına, 40 tutuklu sanık rapor alarak katılmazken, 64 tutuklu sanık ve avukatları hazır bulundu. Duruşma nedeniyle adliye çevresinde sıkı güvenlik önlemleri alındığı gözlenirken, adliyeye girişlere 2 noktada yapılan sıkı aramalardan sonra izin verildi.

Mahkeme heyeti duruşmaya tutuklu sanıklardan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Yardımcısı Muharrem Erbey'e internet yoluyla gönderilen e-postaları okumaya devam etti. E-postaların okunmasının ardından savunma yapan Erbey, Kürtçe konuşunca mikrofonu kapatıldı.

Savunma avukatları Erbey'in Kürtçe savunmaların Türkçe'ye çevirerek kayıtlara geçirilmesini sağladı. Duruşmada Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, e-postaları okurken, 3 kez elektirik kesildi ve kısa bir süre sonra jeneratör devreye girdi.

Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, yurt dışında PKK adına faaliyet yürüttüğünü belirttiği KHRP Ofisi'nden Mustafa Gündoğdu'nun Muharrem Erbey'e gönderdiği e-maili okudu. E-mailde, KHRP'nin kadına yönelik şiddeti önleme, çocuk hakları ve yoksullukla mücadele konusunda Diyarbakır'da verilmek istenen bir eğitim semineri için İnsan Hakları Derneği'nden yardım talebinde bulunduğu gözlendi. E-posta hakkında Kürtçe savunma yapan Erbey'in mikrofonu yine kapatıldı.

Daha sonra söz alan sanık avukatlarından Feride Laçin, bu tip seminerlerin önemli ve çok güzel olduğunu belirterek, "Bu faaliyetler keşke daha fazla yapılabilse. Çünkü, bu seminlerler kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik, çocuk hakları ile ilgili ve yoksulluğu önlemeye yönelik eğitim seminerleridir. Bu çerçevede İHD'den yardım talep edilmiş. İHD'nin insan haklarıyla ilgili konularda faaliyet göstermesi ve bu gibi eğitim seminerlerine katılması, sivil toplum örgütlerinin toplantıya katılmasını sağlamaya çalışması gayet normal ve suç unsuru ile kastının bulunduğunu düşünmüyorum" dedi.

'KOL KIRILIR, YEN İÇİNDE KALIR MANTIĞI İLE YARGILAMA YAPAMAZSINIZ'

Daha sonra söz alan sanık avukatlarından Sabahattin Acar da, Muharrem Erbey'in şahsında İnsan Hakları Derneği'nin bölgedeki faaliyetlerinin yargılandığını söyledi. Acar, "Okuduğunuz e-postalarda, telefon ve tape kayıtlarında suç teşkil eden bir faaliyet yok. Ama 'kol kırılır yen içinde kalır' mantığıyla mantığıyla yargılama yapamazsınız. İHD, olmayan bir şeyi rapor haline getirmemiş. Varsa böyle bir durumun tespit edilmesi gerekir. İHD, DEP milletvekili Mehmet Sincar'ın öldürmesinden sonra, cenazesine kimsenin katılmadığı, hatta ölüm korkusu nedeniyle kimsenin cenazeye katılmadığını rapor haline getirmiştir. Yani bu rapor devleti kötülemeye yönelik bir rapor değil, gerçeği yansıtan bir rapor. Sincar, bölgedeki önemli bir aşiretin üyesi hem de milletvekili, yani bu kişinin cenazesine insanların katılmaması mümkün olabilir mi? Bu yüzden Muharrem Erbey şahsında İHD'nin bölgedeki faaliyetlerinin soruşturma konusu olduğu, okunan telefon ve tape kayıtları ile e-postalardan anlayabiliriz. İHD faaliyetlerinin dosyadan çıkarılması talebini tekrarlıyoruz" dedi.

İngiltere'de avukatlık yapan Şehriban Doğan'ın Erbey'e gönderdiği e-mailde devlet ve özel askeri istihbarat bilgilerinin birinde bulunması, yanlışlıkla üzerinde taşıması ya da CD ortamında taşıması sırasında yakalanması durumunda ne tür yaptırımların olacağını sorduğu belirtildi. Erbey, Kürtçe yaptığı savunmada, Şehriban Doğan'ın İngiltere'de baroya üye bir avukat olduğunu söylediği sırada mikrofonu kapatıldı.

Söz alan sanık avukatı Feride Laçin, İngiltere'de avukatlık, savcı ve hakimlik yasaları ve uygulamaları hakkında detaylı bilgi vererek, oradaki yargılama işleyişini anlattı. Laçin, mülteci kanununa göre vatandaşlık başvurusunda bulunan bir kişinin çok yönlü soruşturulduğunu, bu nedenle Şehriban Doğan'ın iltica talebinde bulunan bir kişi hakkında İHD Başkanı Avukat Muharrem Erbey'den bilgi istediğine dair bir e-mail olduğunu anlattı.

Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz'ın okuduğu bir başka e-postada ise, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde subaylık yaparken kaçıp, ederek Belçika'ya sığınan Ferdi Kara'nın, tutuklu sanık Muharrem Erbey'e gönderdiği mesajı okudu. Mailde Kara, Çorumlu bir Kürt olduğunu belirterek, "Kulp'ta 5 yıl muazzaf subay olarak görev yaptım. Çorum'da büyüdüğüm için Kürt kişiliğiyle Kulp'ta yaşanan olaylarla yüzleştim. Daha sonra Aydın Didim'e atandım. Benim evimde arama yapıldı. Çok sayıda silah mühhimat ve döküman bulundu. Bu klasik bir komploydu. Ben de firar ederek buraya geldim. 4 yıldır burada bürokratik işlemlerim devam ediyor. Belçika, Türkiye'den bir avukattan mühürlü beyan getirmemi istiyor. Bunun için size mail attım. Sahte olsa mühür olabilirse, uydurma bir mühür olabilirse okunmayacak şekilde olursa ikna edebiliriz"dedi.

Kürtçe savunma yapan Erbey'in mikrofonu tekrar kapatılınca avukatı Feride Laçin, "Sayın başkan müvekkilim gelen maile verdiği cevapta, maili gönderen kişinin dengesiz olduğunu belirterek, 'avukatın arasın' demiş. Evinde cephane ve askeri mühimmat, silah bulunmuş üç kağıtçı biridir. Biz bu maillere yazılan cevapların da okunmasını talep ediyoruz" diye konuştu.

Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz de, "Bu talebiniz alınmıştır" yanıtını verdi.

Duruşmaya öğle arası verildi.

MT,BB(GG/AAA) - Diyarbakır