PKK'nın gizli şehir yapılanması KCK'nın Şırnak davasının ilk duruşmasında Kürtçe savunma krizi çıktı. Sanıklar sorulan sorulara Kürtçe yanıt vermesi üzerine, mahkeme tutanaklarına, "Mahkememizce kimlik bilgilerine ve sosyal hallerine ilişkin sorulan sorulara Kürtçe olduğunu düşündüğümüz dilde cevap verildiği görüldü" diye geçirildi.
Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'nın PKK'nın gizli şehir yapılanması Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) Şırnak soruşturması kapsamında haklarında dava açılan ve aralarında BDP'li Şırnak Belediye Başkanı Ramazan Uysal'ın da bulunduğu 44'ü tutuklu 68 kişinin yargılanmasına Diyarbakır 6'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Duruşmaya, 44'ü bu dosyadan, 1'i de başka soruşturmadan tutuklu 45 sanık katılırken, duruşmayı BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak ile Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan da izledi.
KİMLİK TESPİTİNDE KÜRTÇE KRİZİ
Kimlik tespiti ile başlanan duruşmada sorulan tüm sorulara sanıklar Kürtçe yanıt vererek, ana dillerinde savunma yapmak istediklerini söyledi. Bunun üzerine sanıkların cevapları tutanaklara, 'Mahkememizce kimlik bilgilerine ve sosyal hallerine ilişkin sorulan sorulara Kürtçe olduğunu düşündüğümüz dilde cevap verildiği görüldü' diye geçirildi. Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, Kürtçe savunma talebi üzerine duruşmaya verdiği kısa aranın ardından, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/e maddesine göre sanığın, duruşmada kullanılan dili anlamadığı veya konuşamadığı takdirde tercüman yardımından yararlanma hakkına sahip olduğunu belirterek, şöyle dedi:
"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarına göre tercümandan yararlanma hakkı yargılamada kullanılan dili anlamama veya konuşamama nedeniyle yargılama eşitliğini sağlamaya dönük bir koşuldur. Sanıkların bugüne kadar savunmalarını Türkçe yaptıkları ve eğitim ve sosyal durumları itibariyle Türkçe'yi bildikleri anlaşıldığından taleplerinin AİHS'nin 6/e maddesini ve CMK'nın 202/1 maddesindeki düzenlemenin amaçladığı koşulları taşımadığı anlaşılmıştır."
Mahkeme, ceza yargılamasının temel ilkesinin yüz yüzelik olduğunu savunarak, yargılamanın hızlı yapılabilmesi için Kürtçe savunma yapma talebini oybirliği ile reddetti. Mahkeme Başkanı Yılmaz, karardan sonra sanıklara kimlik bilgilerini Kürtçe söylemeleri durumunda sadece dosyadaki bilgilerle yetinileceğini söyledi.
Yapılan açıklamanın ardından kimlik bilgileri ve sosyal durumlarına yönelik yeniden sorulan sorulara sanıklar tekrar Kürtçe cevap verdi. Bunun üzerine sanıkların kimlik tespiti dosyadaki mevcut kayıtlarına göre yapıldı. Sanıkların kimlik tespiti sırasında sosyal ve ekonomik durumlarına ilişkin sorulara da Kürtçe cevap verdikleri görüldü.
AVUKAT BEŞTAŞ: BU DAVAYA BAKMA GÖREVİ MAHKEMEYE AİT DEĞİL
Sanık avukatlarından Mesut Beştaş, müvekkillerinin BDP'nin politikalarına ilişkin çalışmalar yürüttüğünü belirterek, "Eğer bu çalışmalar sırasında suç unsuru varsa bunun delillendirilmesi gerekir. Şırnak Belediyesi düğün salonunda ve BDP il binasında yürütülen çalışmalar tamamen siyasi parti çalışmalarıdır. Parti çalışmaları suç sayılacaksa buna Anayasa Mahkemesi'nin karar vermesi gerekir. Bu anlamda davaya bakma görevinin mahkemenize ait olmadığını düşünüyoruz. Mahkemenizin görevsizlik kararı vermesi gerektiğini düşünüyoruz" dedi.
'PARTİ TÜZEL KİŞİLİĞİNİ YARGILAMIYORUZ'
Mahkeme Başkanı Yılmaz, duruşmaya verilen öğlen arasından sonra avukat Mesut Beştaş'ın talebine ilişkin kararını açıkladı. Açıklanan kararda Anayasa Mahkemesi'nin yargılama alanı ile Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri'nin yargılama alanlarının çok farklı olduğuna vurgu yapılarak, "Bu nedenle Anayasa Mahkemesi ile mahkememizin birbirine görevsizlik kararı vermesi mümkün değildir. Ayrıca sanıklar hakkında terör örgütüne üye olmak, terör örgütü yöneticiliği ve terör örgütü propagandası yapmak suçlarından kamu davası açılmıştır. Sözkonusu suçlara bakma görevi CMK 250'nci madde ile kurulan Ağır Ceza Mahkemelerine aittir. Açılan kamu davasında herhangi bir partinin tüzel kişiliğine ilişkin iddiada bulunulmadığı gözönüne alınarak, görevsizlik kararı verilmesi yönündeki talebin reddine oybirliği ile karar verilmiştir" ifadeleri kullanıldı.
910 SAYFALIK İDDİANAMENİN TAMAMI OKUNACAK
Daha sonra söz alan tutuklu sanıklardan Şırnak Belediye Başkanı Ramazan Uysal, tüm sanıklar adına iddianamenin tamamının okunmasını talep ettiklerini söyledi. Bunun üzerine söz hakkı verilen iddia makamı, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamını, hakkında yakalama kararı çıkarılan 14 firari sanık hakkında yakalama kararının devamını ve dosyadaki tutuksuz sanıklar ile gizli tanıkların sonraki celselerde dinlenmesini talep etti. Talepleri görüşmek üzere duruşmaya ara veren mahkeme, 910 sayfalık iddianame ve 150 sayfalık eklerinin okunmasına karar verdi. İddianamenin okunması için bir Savcı daha görevlendirilmesini isteyen mahkeme heyeti bunun için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazdı. Mahkeme Başkanı, seri duruşma yapacaklarını belirterek yargılamanın hafta boyunca süreceğini de açıkladı. Bu nedenle diğer illerdeki cezaevlerinde tutuklu bulunan sanıkların Diyarbakır'a nakledilmesi için talimat yazılacağı da açıklandı.
RUM SURESİ İLE SAVUNMA
Savunma için söz hakkı verilen Şırnak Belediye Başkanı Ramazan Uysal mahkemeye verdiği yazılı savunmasının başında Rum Suresi'nin 22'inci ayetini okudu. Uysal, "Kuran-ı Kerim'den bir ayetle başlamak istiyorum. O'nun varlığının delillerinden bir başkası da göklerin ve yerin yaratılması ve dillerinizin ve renklerinizin değişik olmasıdır. Cumhurbaşkanı nevruz mesajında farklılığımızın zenginliğimiz olduğunu söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığı Cuma hutbelerinde Kürtçe hutbe okunması talimatını verdi. Televizyonlarda bir anadilin anasütümüz gibi helal olduğu söyleniyor. Bu hiç kimsenin verdiği bir lütuf değil haktır. Arkadaşlarımızın hepsinin BDP'nin tüzüğü dışında bir çalışması olmamıştır. Roboski katliamı bir an önce aydınlanmalıdır. Pozantı Cezaevi'nde yaşanan insanlıkdışı olayların mağdurları gönderildikleri Sincan'da da işkence görmektedir. İnsan hakları ve demokrasiden bahsediyoruz ama yapılanlar insanlık dışıdır. İnsanların ölmemesi için elinde yetki olanlar ırkçı söylemlerden vazgeçmelidir.Barış isteniyorsa askeri ve siyasi operasyonların sona ermesi, Sayın Öcalan'ın üzerindeki tecridin kaldırılması gerekir. Türkçe diline karşı değilim, ama kendi dilimde savunma yapmak istiyorum" dedi.
Duruşmaya tekrar ara veren mahkeme, daha sonra kararını açıkladı. Verilen ara kararda tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi. Duruşmanın yarın iddianamenin okunmaya başlanması ile devam edeceği belirtildi.
10 İLE 20 YIL ARASINDA HAPİS CEZALARI İSTENİYOR.
Dosyada yargılanan 44 tutuklu, 10 tutuksuz ve 14 firari olmak üzere toplam 68 sanık hakkında 10 ile 20 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezaları isteniyor. 910 sayfalık iddianamede Özel Yetkili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Şırnak Belediye Başkanı Ramazan Uysal, Balveren Belde Belediye Başkanı Abdurrezak Yıldız, Kumçatı Belde Belediye Başkanı Mehmet Demir ve BDP Şırnak İl Başkanı Ağit İke'nin de aralarında bulunduğu 68 sanık, "Terör örgütüne üye olma", "Terör örgütünün faaliyetlerini düzenlemek suretiyle örgütü yönetmek" ve "Terör örgütünün propagandasını yapmak" eylemlerinden suçlanıyor. İddianamede, kent meclisinin örgüt elebaşlarının talimatı ile kurulduğu, sanıkların bu özelliğini bildikleri halde, üye olarak toplantılara katıldıkları belirtilerek,"PKK/KCK terör örgütü yapılanmasının ana unsurlarından ve sözde demokratik özerkliği gerçekleştirmenin bir aracı olarak kabul ettikleri, kentte bulunan tüm kurumların bağlı olduğu, vatandaşların devletin idari ve adli kurumlarıyla irtibatını ortadan kaldırmayı amaç edinen yasa dışı kent meclisinin toplantısına, bu özelliğini bilerek ve üye sıfatıyla katıldıkları belirlenmiştir" ifadeleri kullanıldı. - Diyarbakır
Son Dakika › Güncel › Kck, Şırnak Davası Kürtçe Savunma Kriziyle Başladı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?