CHP Milletvekili Arık: Kayseri'de sarraflık yapan Suriyeli bana 'Ben Türk yani yabancı çalıştırmıyorum' dedi
CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Kayseri Milletvekili Çetin Arık, kentte gerçekleştirdiği esnaf ziyaretinde Sarrafçılık yapan bir Suriyeli'ye ait iş yerini ziyaret ettiğini belirterek, '2 yıl önce Kayseri'ye geldiğini belirten ve iş yerinde birçok kişi çalıştırdığını gördüğüm Suriyeli'ye Türk çalıştırmıyor musunuz' diye sorduğumda, 'Ben yabancı çalıştırmıyorum' diyor. Bakınız 14 yıllık iktidarın aslında bir özeti.? dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu ise kentte yerel bir gazetenin toplatıldığı yönündeki gelişmeleri değerlendirdi ve bu yönde kararı veren Savcıya seslenerek, 'Sayın savcı sabaha karşı 2'de nasıl kanaat getirdi, bu haber baştan sona yalan, iftira diye" diye sordu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, Adana Milletvekilleri; Aydın Uslupehlivan, Zülfikar İnönü Tümer, Kayseri Milletvekili Çetin Arık, Parti Meclisi (PM) Üyesi Gamze Taşcıer, İl Başkanı Feyzullah Keskin ve beraberindeki partililer, Kayseri Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret etti. Ziyarette Cemiyet Başkanı Metin Kösedağ, CHP'li heyete kent basını hakkında bilgi verdi
"İNŞALLAH FURKAN DOĞAN İSMİNİ ŞİMON PERES DİYE DEĞİŞTİRMEZLER"
Kayseri'de bazı mahalle isimlerinin değiştirileceği yönünde kendilerine şikayetlerin geldiğini de dile getiren CHP Kayseri milletvekili Çetin Arık, 'Bu meselede önemli olan konunun kişilerin şikayetlerinden vazgeçip, vazgeçmedikleridir. Bu nedenle mahkeme kararının düşürülmesinin bir önemi yok. Daha dün neler söylendiğini hepimiz biliyoruz. 'Bana mı sordunuz, gittiniz" denildi. İnşallah Furkan Doğan ismini Simon Peres diye değiştirmezler. Bu gidişle bunu da yaparlar diye endişe içindeyiz. Kısacası, vatandaş perişan, vatandaş borç içinde sıkıntısı çok büyük.? dedi.?
"SAVCI GECE 2'DE HABERİN YALAN OLDUĞUNA NASIL KANAAT GETİRMİŞ"
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu ise Kayseri'deki yerel basını incelediğini e doyurucu bulduğunu söyledi. Gazete toplatılması olayına yönelik değerlendirmeler de bulunan Berberoğlu, şöyle konuştu: 'Buraya geldiğimde yerel medyayı hem TV hem de yazılı olarak, okudum taradım. Doyurucu buldum açık şöyleyim. Çok kapsamlı, çok kulis bilgisi dahil yayın yapıyorlar. Burada konuşmam bu kadar kalmasını temenni ederdim. 35 sene gazetecilik mesleğini yaptım birkaç ender vaka vardır matbaadan gazete toplatıldığı daha yayına girmemiş bir ürüne el konulduğu. Sayın Savcı gördüğüm belgede polis karakoluna yapılan bir şikayeti esas alarak gazeteyi suç eşyası ilan ediyor. Bu olağanüstü halden sonra bu hoyratlık çok sıkça yapılıyor. Sanırım Kayseri'de bu tepe noktasına yaklaştı. Yaklaştı diyorum kesin konuşamıyorum, çünkü bu iktidarın bugüne kadar yaptıkları yapacaklarına işarettir. Bakın bir savcı gecenin bir saatinde karışık bir üretim sürecinden bahsediyoruz. Bazalt çıkartılıyor, o bazalt başka yerde işleniyor çıktığı ileri sürülen zehirli atık başka bir yere nakledilerek, gömülüyor. Sayın savcı sabaha karşı 2'de nasıl kanat getirdi, bu haber baştan sona yalan, iftira ve bu iftiradan dolayı şirket telafisi mümkün olmayan bir zarara uğrayacak ki, matbaa basılsın, kalıplar dahil hepsine el konulsun. Bilirkişi mi var arada' Hangisi? Bir tarafın iddiasıyla bir gazete bürosu basılı mı? Başka bir gün başka bir gazetenin başına bunun gelmeyeceği, başka bir iktidarda başka bir gazetenin ya da televizyonun başına gelmeyeceğinin garantisi ne olabilir. Bu arkadaşlarımız gerçek uğruna kendi hayatlarını ortaya koyuyorlar. Ailelerini ortaya koyuyorlar iş güvencelerini ortaya koyuyorlar. Sayın savcıya soruyorum, gece 2'de bu kararı alırken neyi ortaya koydunuz. Neden korktunuz? Nasıl karar verdiniz, hangi vicdanla karar verdiniz? Bir gazeteci için en ağır ceza haberinin yalanlanmasıdır, ömür boyu devam eder bu yafta. Bu şansı ne davacıya ne de bu arkadaşımıza kendini savunma hakkı verdi. O kararla peşinen suçlu ilan edildi. Davacıya da derdini anlatma imkanı bırakılmadı. Bu işin en iyi hakemi okurdur, bu iş okura bırakılmalıdır. Yalan yazıyorsa TV iftira üretiyorsa herkesi bilir o gazete ya da TV yok hükmündedir. Eninde sonunda raf ömrü kısa sürer, ticari itibar açısında biter. Gazetecileri içeri atarak gece yarısı baskınları ile bir yere varamazsınız. Biri çıkar gerçeği yazar ve başınıza dert olmaya devem eder. Keşke olmasaydı güzel günleri konuşsaydık.?
Son Dakika › Güncel › Kayseri - CHP Milletvekili Arık: Kayseri'de Sarraflık Yapan Suriyeli Bana 'ben Türk Yani Yabancı... - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?