Kartepe Zirvesi: "Şehircilik ve Mutlu Şehir"

AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay, "Kurduğumuz şehirlerden şikayetçiyiz ama bu şehirler bizim aynamız. Bizim içimizden dışarıya yansıyan şey, bunları biz bunları inşa ettik. Öyle bir politikacıya, şuna buna, 'şunu bir kat daha çıkayım' demeyecek insan sayısı çok az ve buna dair o kadar çok talep gelir ki isyan ettiğimiz şeylerden bir tanesidir bu mesela." dedi.

Aktay, "Şehircilik ve Mutlu Şehir" temasıyla düzenlenen Kartepe Zirvesi'nin "Tarih, Siyaset, Kültür Üçgeninde Şehir Paneli"nde, insanların ahlaki ve etik olarak şehirlere borcu olduğunu söyledi.

"Şehirleri inşa ederken, şehirde yaşarken, sıradan bir vatandaş olarak bile bu borcu ne kadar hissediyoruz?" diye soran Aktay, şöyle devam etti:

"Bu konuda hakikaten başarılı bir şekilde sorgulama yaptığımız zaman, kurduğumuz şehirlere dinimizin de felsefesini en iyi şekilde yansıtmış oluyoruz. Bunu bir bilinç, kişilik haline getirmek şartıyla... Evet, şehirde yaşıyorum, başkalarına borçluyum. Allah'a borçluyum, insanlara borçluyum. Bu insanlara borcumu ifade edebilmem için bir şeyler yapmam lazım. Onlara karşı sorumluluk duymam lazım. Bana yapılmasını istemediğim şeyi başkasına yapmamam lazım. Şehirde bu borcu hissetme oranının genellikle çok az olduğunu görüyoruz. Bizim genel olarak kurduğumuz şehirlerimizde bu borcun çok az hissedildiğini tecrübe ettim. İmtiyaz talep etmeyen çok az insan görüyoruz."

"Emsal meselesi devreye girdiğinde, artık kaçışınız yok"

Kurulan şehirlerden herkesin şikayetçi olduğuna dikkati çeken Aktay "Bu şehirleri bizim, herkesin aynası, bunları biz inşa ettik. Öyle bir politikacıya, şuna buna, 'şunu bir kat daha çıkayım' demeyecek insan sayısı çok az ve buna dair o kadar çok talep gelir ki isyan ettiğimiz şeylerden bir tanesidir bu mesela. Kardeşim, bunu yaptığın zaman, insana, komşunun hakkına tecavüz edeceksin. O komşuya borcun varsa senin, onu ödemek bir yana, sen o komşudan çok çok hak etmediğin bir şey almış olacaksın. 'Başkasına yapılmış, bana da yapılsın.' Bu emsal meselesi bir kez devreye girdiği zaman, kaçışınız yok." değerlendirmelerinde bulundu.

Yasin Aktay, demokrasinin kontrol edilmemesi halinde, iyi birtakım kurallarla kamu hukuku, başkalarının hukuku gibi şeyler demokratik taleplerin üstünde bir noktaya yerleştirilmediğinde, genel anlamda şehir etiği, şehir ahlakını ihlal eden bir yapının ortaya çıkacağını sözlerine ekledi.