SANKO Üniversitesi Sani Konukoğlu Uygulama ve Araştırma Hastanesi Uzman Psikolog-Bilişsel Davranışçı Terapisti Melis Tümer Süyür, kötü karneden sadece çocuğun sorumlu olmadığını belirterek, aileleri duyarlı davranmaya çağırdı.
Karne döneminden sonra yaz tatilinde yapılabilecekler konusunda açıklamalarda bulunan Süyür, "Aileler ve öğrenciler karne heyecanı yaşadı. İyi karne kötü karne etiketi yapmadan önce aileler uzun soluklu bir dönemi değerlendirmeli" dedi.
Ortada bir sonuç varsa ve bu sonuç olumlu da olsa olumsuz da olsa tek bir kişiyi etiketlemenin doğru olmadığını kaydeden Süyür, "Dönem boyunca iyi koordine olmak çok önemli. Bu da aile üyelerinin ve eğitim kurumlarının desteği ile olur" diye konuştu.
Karnenin çocuğun öğrenme süreçleri ve davranışlarının bir geri bildirimi olduğunun bilinmesi gerektiğine dikkat çeken Süyür, "Çocuğumuza kişiselleştirme yapıp, karnesi zayıf gelen çocuğa zayıf öğrenci muamelesi yapılmamalıdır. Çocuğun sadece karnesi zayıftır, kişiliği değil, kişiliğine genelleme yapılması doğru değildir. Kişiliğine yönelik olumsuz davranışlarla karşılan çocuk yalnızca 'başarılıysam değerliyim ve yeterliyim, başarısız olursam kimse beni sevmeyecek' gibi işlevsel olmayan gerçek dışı düşünceler geliştirebilir. Bu durum çocukta özgüven eksikliğine sebep olabilir. Ayrıca sadece başarılı olursam toplumdan onay ve değer görebileceğim inancı ile yalan söyleme ya da kaçınma davranışları gibi yollara başvurabilir" ifadelerini kullandı.
Kimi çocuğun sayısal derslerde iyiyken, kimisinin resimde, el becerisinde iyi olabildiğine vurgu yapan Süyür, ilgi ve becerilerin her çocukta farklı olduğunu anımsattı.
"Yaz tatili bir çeşit özgürlük gibidir. Arada bir soluklanmak, disiplinden az da olsa uzaklaşma fırsatıdır. Çocuklar kadar aileler için de önemi büyüktür" diyen Süyür, "Çocuklar için gerçek anlamda dinlendirici, rahatlatıcı ve motivasyonla yeni döneme başlamalarını sağlamak ailelerin elindedir. Her öğrencinin tatille ilgili beklentisi farklıdır. Kimi öğrenci yaz tatilini, eksiklerini gidermek için ders çalışarak değerlendirirken kimi öğrenci günlerini televizyon veya bilgisayar başında geçirmeyi tercih ediyor olabilir. Fakat sonuç her ne olursa olsun kötü karnenin tek sorumlusu çocuk değildir, çocukla bu sorumluluğu paylaşmak gerekir. Çocuğun okuldaki başarısızlığının nedenlerine gelince, bunlardan bazıları çocukların kendilerine has kişisel özellikleridir. Bilinmelidir ki her çocuk aynı değildir. Her çocuğun farklı kendi şahsına özel becerileri vardır. Önemli olan okul ve aile arasındaki uyumdur. Her iki gözlemci de çocuğun neye yeteneği olduğunu gözlemlemelidir ve o alanda çocuklarımız desteklenerek, geleceğimizin mirasları, özgüvenli çocuklar yetiştirilir" şeklinde konuştu.
Aileden kaynaklar nedenler
Başarısızlığın ikinci nedeninin, aileden kaynaklanan nedenler olabileceğine işaret eden Süyür, "Şöyle ki; anne-babanın sağlıklı model olması, kültürel seviyenin, ders çalışma ortamının sağlanması, ailenin disiplini, başarıyı olumlu etkileyen faktörlerdir. Okuldaki eğitim ve öğretim programının çocukların gelişim seviyelerine uygun zenginleştirilmiş programlar olması gerekir. Ayrıca, çocuğun akademik başarısı beklenenin altında ise öncelikle bir araştırma yapılmalıdır" uyarısını yaptı.
Bazen çocukla aile ve okul uyum içinde olup, çocuk çalışsa bile başarı elde edilemediğinin altını çizen Süyür, şunları kaydetti: "Bu noktada çocuktaki kaygı düzeyine bakılmalı. Çalışmasına rağmen bilgiyi kağıda dökememesinin birçok nedeni olabilir. Bilişsel anlamda çarpıtmalar yapabilir. İşlevsel olmayan düşünceleri ele alınıp çalışılmalı. Bilişsel davranışçı terapi ile seanslar uygulanmalı. Çocuğun gelişim düzeyini, öğrenme biçimlerini ve dikkat becerilerini anlamayabilmenize yardım edecek, birtakım çocuk değerlendirme testleri var, çocuk-aile ve okula yönelik bir çalışma düzenlenmeli. Bu üçgen kurulabilirse, sorunu çözmeye adım atmış oluruz."
Tatil önerisi
Anne-babalara, "Karne ile birlikte güzel bir tatil heyecanı da beraberinde gelir, önemli olan karne heyecanını karne sendromuna çevirmemektedir. Karne almak, aksine çocuklara tatilin geldiğini çağrıştırmalıdır" diye seslenen Süyür, tatille ilgili şu önerilerde bulundu:
"Çocuğunuz düşük notlar getirmiş olsa da onunda tatile, okul düzeninden uzaklaşamaya ihtiyacı olacağını unutmayın. Bu sebeple düşük notu olsa bile çocuğunuz elinden gelenin en iyisini yaptı ise ona da bir ödül vermeniz, onu motive edecektir. Böylece çocuğunuzun sizin ona vereceğiniz ödül için çalışma gerekliliği yerini 'kendim için çalışmalıyım' düşüncesine bırakır. Bu da çocuğunuz da özdisiplin gelişmesini sağlayacaktır. Çocuğun tatilde bol bol dinlenmesine ve tatilin keyfini çıkarmasına fırsat tanıyın. Tatil zamanını birlikte vakit geçirebileceğiniz, çocuğunuzun yeni dönem için enerji depolaması için bir olanak olarak görün. Tatil döneminde bilgisayar başında çok fazla vakit geçirmenin hem sağlıksız beslenmeyi tetikleyeceği hem de uyku düzeni olumsuz etkileyeceği bilinmelidir. Bilgisayar başında çok fazla zaman harcayan çocukların obeziteye daha yatkın olabildiği araştırmalarla desteklenmiştir. Geç uyuyup, geç uyanan çocuk kahvaltı öğününü kaçırır. Kahvaltı öğünü mutlaka olmalı. Çocuğunuzu kitap okumak, bulmaca çözmek gibi aktivitelerde bulunması için onu teşvik edin. Havaların ısınması ile havuza girmek, denizde yüzmek gibi enerjisini atabileceği fırsatlar tanıyın."
Okulun açılmasına doğru, bir önceki dönemi hatırlatıcı çalışmalarla ödül yöntemi uygulanarak çocuğa destek olunmasını isteyen Süyür, anne ve babalara, "Çocuğunuzun size karşı yapmasını istemediğiniz hiçbir davranışı siz de çocuğunuza sergileyemeyiniz. Unutmayın ki çocuk söylenenden çok, gördüğünü rol model olarak alır" diyerek sözlerini tamamladı. - GAZİANTEP
Son Dakika › Güncel › Karneler alın öğrencilere tatil tüyoları - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?