Kardeşliğe Evet" İçin 850 Kilometre Yürüdüler

Ankara'dan 22 Şubat'ta "Kardeşliğe Evet Yürüyüşü" başlatan Serüven Derneği üyeleri, 850 kilometre yol katederek Sakarya'ya ulaştı.

Dernek Başkanı Salim Gören, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 10 şehri kapsayan bin 71 kilometrelik yürüyüşün 34'üncü gününde Eskişehir, Bursa, Yalova, İstanbul ve Kocaeli'den geçtiklerini, şu anda geri dönüş yolunda olduklarını söyledi.

Basının ve sosyal medyanın etkisiyle herkesin yürüyüşlerinden haberdar olduğunu, köylere girişte çok fazla durdurulmaya başlandıklarını anlatan Gören, kardeşlikten ötürü 'hayır' diyenleri dışlamamaları nedeniyle insanların kendilerine ayrı muhabbet beslediğini dile getirdi.

Yürüyüş boyunca "hayır"ı dinleyip "evet"i anlattıklarını vurgulayan Gören, "evet'i de insanı doğanın bir parçası olarak gördüğümüz için huzurun devamı adına bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Fakat özellikle muhatap olduğumuz vatandaşlarımızdaki talepleri, yine bu ülkenin insanlarıyla paylaşmak durumundayız. İnsanlar şunu söylüyorlar; 'Bu ülkede kardeşlik sokakta, caddede, köylerde, kasabalarda pekişir. İnsanlar takım elbiseleriyle yemekli toplantılarda 3-5 dakikalık konuşmalar, diyalog olmayan, tek taraflı iletişim metodolojileriyle gençlere ulaşılamadığından şikayet ediyorlar." diye konuştu.

Gören, ikna etmek ya da ikna olmak için yola çıkmadıklarına işaret ederek, "evet" veya "hayır ne olursa olsun, kardeşliğin ve diyaloğun geliştirilmesi gerektiğini insanlara göstermek istediklerini vurguladı.

Bu ülkede yaşanan çoğu sıkıntının iletişim kuramamaktan kaynaklandığını savunan Gören, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biri birini yanlış anladı, o yanlış anlayanlar şer odakları tarafından fırsat olarak kullanıldı, araya nifaklar ekildi. Biz bunlara karşı şiddetle yürüyoruz çünkü kardeşliğin kuralları vardır; dinlemek. ve biz 'evet' diyen insanlar olarak, 'hayır' diyenleri dinlemek zorundayız. 'Hayır' diyenler de 'evet' diyenleri dinlemek zorunda. Bu etkileşim ve kardeşlikle beraber bu ülkenin geleceğine bizim yaptığımız gibi aydınlıkla yürümek adına ant içmek zorundayız. Çünkü ister siyahi, ister beyaz, ister Alevi, ister farklı dinlerden olalım, hiç fark etmez. Normalde çadırlarda kalıyoruz, kahvehanelerde o kadar güzel muhabbetler yaptık ki, 20-30 kişi toplandık, bir tane hacı amcamız, 'Ben 'hayır' diyorum, hadi beni ikna et.' dedi. Biz diyoruz ki, 'Hacı amca, biz kimseyi ikna etmek zorunda değiliz, sadece sen beni, ben seni dinleyim.' Sonra muhabbet 5-6 saat sürüyor. ve insanlar diyor ki, 'Gelin evimizde konuk olun.' 'Hayır, biz kimsenin düzenini bozmayalım.' diyoruz. 'Tamam o zaman kahvehanede yatıyoruz.' diyorlar. İnsanlar bizimle beraber evlerinden yorganlarını getirip kahvehanelerde uyudular. Sabahleyin beraber kahvaltı yaptık. İşte aradığımız, özlediğimiz diyalog bu."

Yol boyunca başlarına ilginç olayların geldiğini, referandumda "hayır" oyu kullanacak bir kişinin "Davan için adım atıyorsun ya, emek gösteriyorsun ya, yukarısı otel, yemek yiyin konaklayın, misafirimsiniz." sözleriyle karşılaştıklarını aktaran Gören, "Hayır' diyen, 'evet' diyene sahip çıkabiliyor çünkü emek ve kardeşlik var. Onun için bu ülkeye mesajımız o, hayırcı, evetçi, laik, dinci, bütün 'cicu'lara karşıyız. Gönül diliyle konuşmak, bu ülkeye doğru adım atmak istiyoruz." şeklinde konuştu.

Dernek Başkan Yardımcısı Fatih Sarıkaya da şu ana kadar 850 kilometreyi geride bıraktıklarını, Düzce ve Bolu'nun ardından başladıkları nokta olan Ankara'ya, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne döneceklerini kaydetti.