FERDİ TÜRKTEN - Kamu Denetçiliği Kurumu, müteahhit firmanın kamulaştırma işlemi yapılmadan tarlasından bölünmüş yol geçirdiği kişinin, uğradığı zararın tazmini için yaptığı başvuruda, Karayolları Genel Müdürlüğüne bu tür durumların çözümü için "Hukuki Uyuşmazlık Değerlendirme Komisyonu" kurulması ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda belirlenecek tazminat miktarının şikayetçiye ödenmesi gerektiğine karar verdi.
Sakarya'da, 2011 yılında yaklaşık 10 bin metrekare tapulu arazisinin 3 bin metrekarelik bölümü yapılan karayolunun altında kalan kişi, tarlasından hasadı kaldıramadan çalışmanın başladığı ve sonraki yıl da ekim yapamadığı için zararının tazmin edilmesi istemiyle Kamu Denetçiliği Kurumuna başvurdu.
Başvuruda, müteahhit firmanın çalışmalarını kamulaştırma işlemi yapılmadan başlattığı belirtildi.
Kamulaştırma işleminin yapılması ve hasat zararının karşılanması istenilen başvuruda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS), Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu ve Avrupa Doğru İdari Davranış Yasası başvuruya dayanak gösterildi.
Karayolları Genel Müdürlüğü ise söz konusu karayolunun kamulaştırma planlarının tamamlandığını, "Kamu Yararı Kararı" alındıktan sonra kamulaştırma işleminin yürütüleceğini bildirdi.
Şikayeti incelemeye alan Kamu Denetçiliği Kurumu kararında, Anayasa, AİHS 1 No'lu Ek Protokolü, AİHM ve Yargıtay içtihatları açısından değerlendirildiğinde, mülkiyet hakkına kamu yararı gözönünde bulundurularak sınırlama getirilebileceği ancak bu sınırlamanın kanuna uygun şekilde yapılması gerektiği belirtildi.
İlgili mevzuatlara bakıldığında kişilerin kanuna uygun olmadan yapılan kamulaştırmadan doğan zararlarının tazmin edilmesi gerektiği sonucunun ortaya çıktığı ifade edilen kararda, "Eylemin kamu yararı gözetilerek yapılmış olmasında bir yanlışlık bulunmamakla birlikte bunun kanuna uygun olarak yapılmadığı, şikayetçinin bu durumdan kaynaklanan zararın tazmin edilmediği, bu yönüyle de AİHM ve Yargıtay içtihatlarına uygun olmayan bir durumun ortaya çıktığı değerlendirilmektedir" denildi.
Anayasanın 35 ve 36. maddelerine göre de kamu yararının mülkiyet hakkının sınırlarını oluşturduğu ancak bu sınırların kanunla belirlenebileceğine işaret edilen kararda, "Şikayete konu olayda yol yapımını içeren kamu yararının gerçekleştirilmesi adına, mülkiyet hakkına bir sınırlama getirilmesinin söz konusu olduğu ortaya çıkmaktadır. Fakat, kamulaştırmanın, kanun ile belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde olmadığı tespit edilmiştir" değerlendirmesinde bulunuldu.
Kamulaştırmanın kamu yararını gerektirdiği hallerde "Kamu Yararı Kararı" alınarak yapılması gerektiğine değinilen kararda, olayda, ilgili idarenin kamu yararını gözeterek kamulaştırmaya gittiği, kamulaştırma planlarının yapıldığı ancak Anayasa ve yasalara aykırı olarak "Kamu Yararı Kararı" alınmadığı belirtildi.
-"Hasat zararı da ödenmeli"
Karayolları Genel Müdürlüğünün olaya ilişkin yazışmalarından şikayetçinin zarara uğradığını kabul ettiği değerlendirilen kararda, buna karşın bugüne kadar şikayetçinin zararının karşılanmasına yönelik herhangi bir işlem yapılmadığı anlatıldı. Kararda, zararın 2 yıldan fazla süredir karşılanmıyor olmasının idarenin hukuka ve kanuna saygılı, tedbirli olma ilkeleriyle bağdaşmadığı ifade edildi.
Kararda, öncelikle şikayetçi ile uzlaşma yoluna gidilmesi, bu doğrultuda "Kamu Yararı Kararının" alınması sürecinden bağımsız olarak Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde "Hukuki Uyuşmazlık Değerlendirme Komisyonu" kurulması, komisyon tarafından Kamulaştırma Kanunu ve Yargıtay içtihatları uyarınca belirlenecek tazminat miktarının şikayetçiye ödenmesi, uzlaşmaya varılamıyorsa kamulaştırma işleminin en kısa sürede tamamlanması yönünde tavsiyede bulunuldu. - Ankara
Son Dakika › Güncel › Karayolları Genel Müdürlüğüne 'Komisyon' Tavsiyesi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?