GlaxoSmithKline (GSK) tarafından bu sene ikincisi düzenlenen Kanserle Mücadele Liderleri Zirvesi'nde, dünyanın dört bir yanında bu hastalıkla mücadele eden bilim adamları ve Sivil Toplum Kuruluşları buluştu.
Dünyanın lider araştırmacı ilaç ve aşı şirketlerinden GSK'nın, Aralık ayında Fas'ın Kazablanka kentinde düzenlediği Kanserle Mücadele Liderleri Zirvesi - Cancer Advocacy Leaders' Summit (CALS) dünyanın dört bir yanında kanser hastalığı ile mücadele eden bilim adamı ve sivil toplum örgütlerini bir araya getirdi. Bu sene ikincisi düzenlenen zirveye Türkiye'den Pembe Hanım Kanserli Hasta ve Yakınlarıyla Dayanışma Derneği Başkanı Nevval Sevindi ve KANKO/BIRKAN CEO'su Prof. Dr. Sarper Diler katıldı.
Pembe Hanım Derneği Başkanı Nevval Sevindi, zirvede yaptığı konuşmada basında kanserle ilgili bilinirliğin yükseltilmesinin önemini vurguladı. Türkiye'de kanser alanındaki sorunlara dikkat çeken Sevindi, "Medya kansere örneklerle yaklaştığı zaman başarılı yayınlar yapıyor. Bu noktada birikimli sağlık muhabirlerinin varlığı çok önemli. Doktorların yanı sıra konuyla bağlantılı uzmanların hassasiyetlerine de ihtiyaç var" diye konuştu.
Zirveye ilişkin değerlendirmesinde, bu sene zirveye katılanların işbirliğine çok yatkın ve istekli olduğunu da kaydeden Sevindi, "Katılımcılar olarak ortak bir platform oluşturmaya karar verdik. Yakında açılacak sanal bir platformla katılımcıların birbirleri ile iletişim kurması sağlanırken, deneyimlerini paylaşmaları da mümkün olacak" dedi.
'Kanser olan kadına ayrımcılık yapılıyor'
Afrika ve Orta Doğu gibi bölgelerle karşılaştırıldığında Türkiye'nin yaftalama sorununu aştığını vurgulayan Sevindi, özellikle kadın kanserlerinde kadın hastaların boşanma, hakir görülme gibi ayrımcılık veya şiddete maruz kaldığını ifade etti. Sevindi ayrıca, bu durumu aşmak için hasta derneklerinin çoğalmasının ve daha fazla bireyin gönüllü olarak bu derneklerde yer almasının büyük önem taşıdığını da vurguladı.
Erdem: Türkiye katalizör olabilir
Europa Donna Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Sema Erdem ise Kanserle Mücadele Liderleri Zirvesi'ni yakından takip ettiğini vurgulayarak, Türkiye'nin gerek kültürel gerekse sosyal açıdan katalizör bir ülke konumunda olduğunu belirtti. Uluslararası birçok platformda Türkiye'nin sosyo-ekonomik ve kültürel konumu nedeniyle karşılaşılması muhtemel konulara çözüm getirebilecek durumda olduğuna dikkat çeken Erdem, "Türkiye'deki sivil toplum kuruluşları da bu açıdan bakıldığında bölgedeki liderliği üstlenebilecek potansiyelde. Ortak kültürün getirdiği ortak sorunlarımız bulunuyor ve bu sorunları anlamak, doğru çözümü sağlamak da farklı kültürlerden gelen kişiler için çok güç. Meme Kanserinde erken teşhisin, tedavinin başarısıyla doğru orantılı olduğu bilinen bir gerçek. Bu nedenle farkındalık yaratma konusunda hızla ilerlemeli ve kalite standartlarının denetimini sağlamalıyız" diye konuştu.
GSK inisiyatifi ile kanser dernekleri birlik kuruyor
Kanser hastaları ile ilgili derneklerin faaliyetlerinin Orta Doğu ve Afrika bölgesinde çok heterojen bir yapı sergilediğini ifade eden Prof. Dr. Sarper Diler ise "Ortadoğu ve Afrika bölgesi kanser dernekleri, GSK inisiyatifi ile yapılan toplantıda bir birlik oluşturma kararı aldı. CALAMEA ismi verilen birliğin liderliğini ABD'den MAX Foundation CEO'su Pat Garcia Gonzales'le birlikte yürüteceğiz. 4 Şubat Dünya Kanser Günü'nde, kuruluşunu bir basın bildirisi ile açıklayan CALAMEA, ilk aktivite olarak Dünya Kanser Günü (WCD) Deklarasyonu imza kampanyasına katılmaya karar verdi" ifadelerini kullandı.
Diler'in verdiği bilgilere göre CALAMEA; bölge ülkelerde kansere karşı ortak duyarlılığı artırmayı, bilgi ve deneyimleri paylaşmayı ve bölge ülkelerdeki sivil örgütlerin kapasitesini geliştirmeyi hedefliyor. Bölgesel ve uluslararası kanser projeleri oluşturmak, bölge ülkelerdeki karar vericiler nezdinde lobi faaliyetleri yürütmek, kanser hastalarının doğru tanı, tedavi ve ilaca zamanında ulaşması için girişimlerde bulunmak ve bölgede klinik çalışmaları teşvik etmek de süregelen hedefler arasında yer alıyor.
Kanserle mücadele eden ülkelerin Batı'yla entegrasyonunu da sağlayacak projede Türkiye'nin köprü vazifesi göreceğini anlatan Diler, "Ülkemizin Myeloma Patients Europe, Lymphoma Coalition ve Europa Donna gibi saygın uluslararası kanser örgütlerinde başkanlık düzeyinde temsil ediliyor olması Türkiye'nin önemini de gözler önüne seriyor" diye konuştu.
GSK Hakkında
Dünyanın önde gelen yenilikçi ilaç ve sağlık şirketlerinden biri olan GSK, insanların daha aktif olmalarını, kendilerini daha iyi hissetmelerini ve daha uzun yaşamalarını destekleyerek yaşam kalitesini yükseltmek için çalışmaktadır.
GSK Türkiye
GSK 50 yılı aşkın bir süredir faaliyette olduğu Türkiye ilaç sektörünün lider firmaları arasında yer almaktadır.
GSK Türkiye, yaklaşık 950 çalışanla Türkiye'de sağlık çözümleri hizmeti sunmaktadır.
GSK bugün en önemli sağlık alanlarında yenilikçi, etkin ilaç ve tedaviler üretmektedir. Bu alanlar arasında astım, KOAH, enfeksiyon, grip, akıl sağlığı, hepatit, nadir hastalıklar, sinir sistemi hastalıkları ile kalp damar ve sindirim hastalıkları yer almaktadır. Şirket ayrıca, kansere karşı yeni tedaviler geliştirmeye özel bir önem vermekte olup aşı alanındaki yenilikçi çalışmalara da liderlik etmektedir. GSK, toplum sağlığını korumak ve geliştirmek açısından büyük öneme sahip olan aşılar konusunda da liderdir ve zengin bir portföye sahiptir.
Türkiye'nin ilaç ve aşı Ar-Ge'si ile üretimindeki büyük potansiyeline inanan GSK, ülkemizde yeni yatırımlara hazırlanmaktadır. GSK'nın aşı alanındaki Ar-Ge çalışmaları için öncelikli ülkeler arasında yer alan Türkiye, 2014 yılı itibariyle ilaç alanındaki Ar-Ge çalışmaları için de yatırım yapılacak öncelikli ülkeler listesine (GSK Clinical Country Footprint) girmiştir. Bu gelişme ile Türkiye, herhangi bir tedavi alanında planlanan klinik çalışmalar için GSK Global tarafından değerlendirilen ilk ülkeler arasında bulunarak, GSK bünyesinde klinik araştırmalar merkezi haline gelmiştir. İlaç endüstrisinde Türkiye'ye olan Ar-Ge yatırımlarının artmasına ve yeni istihdam olanaklarına öncülük eden GSK'nın hedefi, Ar-Ge'nin yanı sıra üretim yatırımı da yaparak ürün portföyünü jenerik ilaçlarla zenginleştirmek ve bu süreçte Türkiye'ye teknoloji transferi gerçekleştirmektir.
GSK, Türkiye'ye büyük önem vermekte, ülkemizin potansiyelinin hayata geçmesiyle doğacak sinerjinin firmanın çevre bölgelerdeki faaliyetlerine de güçlü bir destek sağlayacağına inanmaktadır. GSK bu doğrultuda Türkiye'yi bölgesel merkez yapmak yolunda önemli bir adım atmış ve 30 ülkeden oluşan GSK MEA (Ortadoğu ve Afrika) bölgesinin merkezini İstanbul'a taşımıştır. 2014 yılı itibariyle, Ortadoğu ve Bağımsız Devletler Topluluğu'ndaki operasyonlar yeniden düzenlenerek, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Orta Asya ve Ukrayna'dan oluşan MENA-CIS isimli yeni bir bölge oluşturulmuştur. Türkiye'nin ilaç sektöründe bölgesel bir merkez olması yönünde güçlü birer adım olan bu kararlar aynı zamanda, Türkiye'ye olan güvenin de bir göstergesi niteliğini taşıyor.
Son Dakika › Güncel › Kanserle Mücadelenin Liderleri Kazablanka'da Buluştu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?